🌛 Cennet Elması Hangi Ağaca Aşılanır

Van’ın İpekyolu ilçesinde yaşayan 75 yaşındaki Cahfer Sadık Işık, ilk kez yetiştirilen cennet hurmasının hasadını yaptı. BirDekara Kaç Adet Fidan Dikilir? Bir Dönüme Fidan Anacı Kendi Çöğürü (Örnek:Fidan anacı kayısı ,aşıda kayısı) Olmak Koşuluyla 1 Dönüme (1000 m2) araziye ; *30-35 adet badem,kayısı,erik ,elma; (Dikim mesefasei sıralar ve fidanlar arası 6 metre olabilir ±1 metre fidan ve sıralar arasını değiştirebilirsiniz ) Örnek Cennet Elması Hırsızları Ağaç Dalında Yakayı Ele Verdi. Cennet Elması Hırsızları Ağaç Dalında Yakayı Ele Verdi. Aydın. DOLAR13.6496. EURO15.4757 Cennetelmalarından bir farkı da tatlı olmaları yanında derin bir aromaya sahip olmalarıdır. Birçok ıslah edilmiş çeşit mevcuttur. Bu çeşitleri aşılamak amacıyla çöğür olarak kullanabileceğiniz gibi, bu fidanı büyütüp küçük meyveleri olan çok soğuklara dayanıklı bir ağaca sahip olabilirsiniz. Komşumuzun bahçesinde vardı bir tanecik Cennet Elması ağacı. Başka da hiç bir yerde yoktu bu özel ağaçtan. Komşumuz seçilmiş olmalıydı, bahçesinde cennetten bir ağaç barındırdığı için. Çocuk gözlerim öyle bakardı bu komşumuza. Bölgede 150 hektar alanda yıllık 500 ton cennet elması üreten mahalle sakinleri, meyvenin kurutulmuş formuyla gelirlerini artırmayı hedefliyor. REKLAM "Kilogramını 25 liradan satıyorlar" Etiket Arşivi: Cennet meyvesi hangi ağaca aşılanır. En Çok Kullanılan Kalem Aşılama Yöntemleri. admin Mart 30, 2022 Tarım 1. A3nLJ. İçindekiler1 Portakal neye aşılanır?2 Deli portakal nedir?3 Acı portakal nedir?4 Portakal hangi ağaca aşılanır?5 Hangi ağaçlar birbirine aşılanır?6 Turunçgil aşısı ne zaman yapılır?7 Yabani portakal neye yarıyor?8 Portakalın büyüğüne ne denir?Portakal neye aşılanır?Örneğin, vaşington» tipi portakal yetiştirmek için, herhangi bir portakal ağacına bu ağaçtan alınan parçanın aşılanması gerekir. Aşılanan portakal ağacı finike» cinsiyse, bundan ince kabuklu finike vaşingtonu»; yafa cinsiyse de, kalın kabuklu yafa vaşingtonu» portakal nedir?Yalancı portakal, kapalı tohumlar türünden familya olarak dutgiller cinsinden bir meyve türü olarak biliniyor. Koparıldığı veya kesildiği zaman süt görünümlü sıvı akıtan bu meyve, 10 – 15 santimetre çapında dış yüzeyi pütürlü ve yuvarlak görünümüyle portakala benziyor. Yalancı portakal yenmemeli, portakal nedir?Acı portakal, bir sitrus ağacı olan Citrus aurantium“ ve onun meyvesini ifade eden bir terimdir. Acı portakalın değişik varyasyonlarının uçucu yağları çekilerek parfümeri sektöründe ve gıdada tatlandırıcı olarak kullanılır. Ayrıca alternatif tıpta bitkisel ilaç yapımında da kullanılan bir hangi ağaca aşılanır?Portakalı aşılamak için turunç ağacına aşılayarak portakal olmasını sağlarız, o yüzden aşının olması şarttır çünkü portakalı aşılama yöntemiyle elde ederiz. Portakal, Portakal c vitamini açısından vitamin ağaçlar birbirine aşılanır?Ahlata Armut, muşmula, ayva aşılayabilirsiniz. Kayısıya Erik, şeftali, badem, kiraz, zerdali aşılayabilirsiniz. Şeftaliye Kayısı, erik, badem aşılayabilirsiniz. Ayvaya Malta eriği, muşmula, armut Şekli Ayvaya benzer ve ürün alınır verim harika elma aşısı ne zaman yapılır?Turunçgillerde aşı iki değişik zamanda yapılır. En iyi sonuç alınan aşılama zamanı Eylül-Ekim döneminde yapılan durgun göz aşısıdır. İlkbaharın girmesi ve fidanlarda filizlenmenin sürgün başladığı zamanlarda Mart'ın 20sinden başlayarak Nisan ve Mayıs ayları içerisinde sürgün göz aşısının yapılma portakal neye yarıyor?İçindeki süt le beraber harmanlanan yalancı portakal yorgunluktan, stresten, oturarak çalışmadan, spor yapmak nedeniyle oluşan eklem ağrılarına iyi gelir. Bunun yanı sıra kesilerek ağrının olduğu bölgeye bağlandığında da ağrıyı kısa sürede büyüğüne ne denir?Şadok İngilizce shaddock Çin greyfurdu diye de bilinen pomelo Latince Citrus maxima sedef otugiller ailesinin alt oymaklarından Turunçgillere bağlı Citrus cinsinin bir türü olan ağaca ve meyvesine verilen addır. Pomelo aynı zamanda turunçgiller içinde en büyük meyvelere sahip olan türdür. Kutsal metinlerde geçen bir hikaye Havva’nın ağaçtaki o göz alıcı kırmızılığıyla, iştah kabartan meyveyi fark etmesiyle başlar ilk günah. Birini yer, birini de Adem’e verir. Ondan sonra olanlar olur ve cennetten kovulurlar. Oysa “İyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün” der Yaratılış kitabı…Türkçe’de Elma, ya da Alma, adını Al’dan, yani kırmızıdan alıyor. Anavatanı ise Orta Asya, eskiden Alma-ata olarak bildiğimiz, Kazakistan Almatı yakınlarındaki Tanrı Dağları. Elmanın kadim bir bitki olduğunu düşünürsek burası adını elma ağaçlarından almış Gülgiller yani Rosaceae ailesinden bir bitki. Maloideae alt familyasının örnek cinsine ait, 30-35 kadar, yaprak döken, küçük ağaç ya da çalı nitelikli bitki türleri ve meyvelerinin de genel adı ise Malus, yani Çiçek Elması. En tanınmış türü ise yabani elma Malus sieversii'den türetilmiş olan kültür elması Malus domestica…Yabani elmanın anavatanının -göksel metinlerdeki Cennet Bahçesi değil belki ama - Çince Tian Shan adı “göksel dağlar” anlamına gelen Tanrı Dağları. Ataları, Pliyosen devrin sonunda Atlas Okyanusu’ndan Beringia’ya uzanan geniş ılıman ormanlarında ortaya çıkmış. Tanrı Dağları, Avrupa’nın kuzeyinde ve Kuzey Amerika’da floraya büyük hasar veren buzdan etkilenmemiş; jeolojik hareketler toprağı canlandırıp verimli topraklar oluşturmuş. Soğuklardan koruyan dağlarla çevrili bu bolluk ortamı, elmanın evrim geçirmesini sağlayan en uygun iklim koşullarını yolunun üzerindeki bu ormandan geçen gezginlerin, kültüre eklenen ilk elmaları toplayıp yanlarında götürmüş olmaları akla yakın görünüyor. Yol boyu çekirdekler düşürülür; yabani elmalar filiz verir ve Avrupa’daki akraba türlerle melezleşerek sonunda Asya ve Avrupa’nın dört bir yanında milyonlarca yeni elma ağacı doğurur. Malus domestica, Malus sylvestris ile Avrupa’da tanışmış ve orada gen alışverişi gerçekleşmiş. Onlardan elde edilen melez elma ağacı da yeniden ebeveyn bitkilerle aşılanarak bugün pek sevdiğimiz elma türleri tam ehlileştirilme süreci aslında Çinlilerin keşfettiği aşılama yöntemiyle başlar. Milattan önce ikinci binyıl civarında Çinliler, yetiştirilmek istenen bir ağaçtan kesilen bir tahta aşı kaleminin bir başka ağacın gövdesine çentilebileceğini keşfetmiş. Bu aşı tutunca birleşme noktasından büyüyen yeni dalda yetişen meyvelerin, aşı kaleminin alındığı ağacın niteliklerini taşıdığını fark etmişler. Elma ağacını her seferinde, aşılamak gerekiyor. Hoşunuza giden bir elmanın tohumlarını ektiğinizde, bir elmadan çıkan beş çekirdeğin her biri farklı ağaçlar ağaçlar oluyor. Michael Pollan, Arzunun Botaniği kitabının kapağında bunu şöyle açıklamış “ Bir elmayı tam ortasından böldüğünüzde karşınıza yıldız patlaması şeklinde yerleşmiş kusursuz simetride beş küçük oda çıkar -bir pentagram. Bu odaların her birinde bir bazen iki çekirdek vardır; bunlar bir marangoz tarafından yağlanmış ve cilalanmışçasına koyu ve parlak kahverengidir. Bu çekirdeklerin dikkate değer iki özelliği vardır. Öncelikle az miktarda siyanür içerirler. -belki de elmanın onu ısıran hayvanların cesaretini kırmak adına geliştirdiği bir savunmadır bu ve tarif edilemeyecek kadar çekirdekler hakkındaki ikinci ve daha önemli olgu ise onların genetik içeriğine ilişkindir ki bu olgu da aynı şekilde sürprizlerle doludur. O elmadaki her bir çekirdek tamamen yeni ve farklı bir elma ağacının genetik talimatını içerir; eğer dikilirse anacına sadece üstünkörü bir benzerlik taşıyacak bir ağaç olacaktır. Aşılama olmasa dünyadaki her elma değişik bir çeşit olurdu ve iyi bir elmanın devam etmesini o belirli ağacın ömrü dışında sağlamak da imkansız olurdu. Elma söz konusu olduğunda, meyve hemen hemen her seferinde ağaçtan uzağa düşer.” diyor. Bu değişkenliğin botanik terimi “heterozigotluk” ve bu özelliği sayesinde elma ağacı nerede yetişirse yetişsin, çekirdeklerinin çeşitliliği sayesinde meyve başına en az beş, ağaç başına en az birkaç bin türde yeni evinde gelişip serpilebilmesi için gerekli özellikler mutlaka farklı kültürlerde, sanatta ve dinlerde sembolik anlamlarına bakalım şimdi… Yunan mitolojisine göre, Atlas Dağlarının eteklerinde yaşayan ince sesli peri kızları ve bir ejderin koruduğu ölümsüzlük ağacı, altın elmalar veriyordu. Bu cezbedici altın elmalardan biri, tanrıların yaşadığı Olympos dağındaki bir yarışmanın ödülü yapılan bir düğüne çağırılmadığını öğrenen nifak tanrıçası Eris, intikam almaya karar verir. Dağa giderek elindeki altın elmayı düğün sofrasına fırlatır. Üzerinde en güzeline’ yazan bu elmayı Zeus kime vereceğini bilemez. Seçmesi için yakışıklı çoban Paris’i görevlendirir ve üç güzelle birlikte İda dağına yollar. Hera, Athena ve Aphrodite’in katıldığı bu güzellik yarışmasında tanrıçalar, seçilmeleri karşılığında Paris’e bir vaatte Paris’e teklifi, Spartalı Helena’nın aşkıdır ve sonuçta elma Aphrodite’e gider. Nifak tanrıçası Eris amacına ulaşır. Yaptığı seçimle diğer tanrıçaları kızdıran Paris, Helena’yı kazanır ama bu aşk Yunanlılar ve Truvalılar arasında 10 yıl sürecek olan savaşı da başlatmış olur. Paris, üzerinde “En güzele” yazan altın elmayı hangi tanrıçanın hak ettiğine karar vermek zorunda kalmasaydı, Truva’nın duvarları belki daha uzun süre yıkılmadan mitolojik hikayede olduğu gibi, sadece büyük tatlı elmaların değil, küçük yaban elmalarının da bir kur yapma, baştan çıkarma meyvesi olarak, cinsel çağrışımlarına, afrodizyak etkisine güçlü bir inanç vardı. Hatta Roma öncesi Kelt geleneklerinde, yabani elmalar çok daha değerlidir. Meyvesinden enfes elma şırası elde ediliyor, kurutulduğunda ya da pişirildiğinde lezzeti ile Havva, elmayı yiyince “ölümsüzlüklerini” kaybederler ama Kelt ve İskandinav mitlerinde elma, “sınırsız yaşam gücüyle” ilişkilendiriliyor. Keltler, ölen kişilerin ruhunun Batıya ilerleyip oradaki bir elma bahçesinde özgürlüklerine kavuştuğuna inanırlarmış. İskandinavya’nın efsanevi tanrıları büyülü elma yiyerek yaşarlarmış. Elmaların sahibi olan Bahar tanrıçası İdun kandırılıp Asgard cennetindeki elmaları düşman devlere götürünce, tanrılar yaşlanmaya ve çökmeye başlamış. Sayısız maceradan sonra Asgard’daki yerine dönen İdun, elma dilimleriyle tanrılara gençlik ve canlılıklarını yeniden kazandırır hikayeye göre. Bu inançtan ötürü olsa gerek İngiltere’nin efsanevi kralı Arthur da öldüğünde Avalon adı verilen bir elma bahçesine gelince, onlar da elma bahçelerini çok önemsiyordu. İmparatorluğun çöküşünden sonra bu geleneği Hıristiyan manastırlar daha küçük bahçelerle sürdürmüş. Yemek ve şıra yapımı için yetiştirilen elmanın şırasıyla şarabı, Avrupa’nın elma yetiştirilen bölgelerinde önemli bir içecekti. Hıristiyan sanatında elma, anne karnındaki bakireyi tüm Avrupa’ya yayıldıktan sonra, özellikle Viktorya İngiltere’sinde tatlı elmalar popülerliklerinin zirvesine ulaşır. Farklı ülkelere yapılan keşif yolculuklarından sonra Elma, pek çok yeni ve egzotik tatla rekabet etmek zorundaydı ama bu bir Elma kültü oluşmasını engellemez. Yeni zenginlerin yaptırdığı mutfakları duvarlarla çevrili bahçelere açılan büyük konutlar, İngiltere ikliminin elma yetiştirmek için son derece uygun olması da tabii bunu kolaylaştırmış. Elma yalnızca yenmiyor, ona hayranlık da besleniyordu Viktorya döneminde. Hatta elma deposunun kapısını sık sık açıp, elmalarını sergileyerek eve gelen misafirlere -adeta şarap mahzenindeki nadide şarapları sergiler gibi- gösteriş yapma vesilesiymiş. Gerçi o dönemde yetiştirilen ağaçların çoğu yılda iki kez meyve veren düşük verimli türlerdir; hastalıklara, böceklenmeye, çürümeye ve başka zararlılara karşı dayanıksızdır çeşitlenmesi ve dayanıklı hale getirilmesi ise 19. yüzyılda yeni dünyada olur. 20. yüzyıl Amerika’da büyük ticari meyve bahçelerinin yükseliş dönemiydi. Arzunun Botaniği’nde Pollan, elmanın nasıl bizi kullanarak dünyaya yayıldığını çarpıcı bir dille mitoloji ve geleneğinde de elmanın önemli bir yeri var. Bahaeddin Ögel’in Türk Kültür Tarihine Giriş kitabında elmanın Orta Asya’dan beri Türklerin de çok iyi tanıdığı bir meyve olduğu yazıyor. Elma ve alma’nın yanında almıla da deniyor. Ekşi elmanın adı da kımız almıla’dır. Yaban elmasını da tanıyan Türkler buna urman alması yani orman elması demişler. Osmanlıların ilk yıllarına ait tıp kitaplarında ise dağ elması bir ilaç olarak tavsiye edilmiş. Türkler için bu kadim meyve, birçok simgesel anlamı da var. Tarih ve Toplum Ansiklopedi’sinden bakalım bunlara Elma, örneğin doğurganlık simgesi. Destanlarda da rastlıyoruz buna. Manas Destanında, Aybar Hanın kızı Çıırçı’yla evlenen Yakıp Han karısıyla ilgili bir gün yakınır ve şöyle der… Bu Çıırçı bana erkek oğul doğurmadı / On dört yıldır alalı, ana dahi olmadı /Kutsal bir yere gidip adım bile atmadı / Kutsal pınara gidip yanında yatmadı / Bir elmanın altında giderek oynamadı / Kısırlığından kurtulup kutsal yol Naili Boratav’ın aktardığı bilgiye göre yatağın başucuna şişe geçirilmiş bir soğan ve elma ile aynı şişe bağlanmış Meryem ana eli konurmuş. Bu yeni doğum yapmış kadını hem nazara karşı kem gözlerden hem de kötü ruh ve perilerden korurmuş. Öyle ki loğusa herhangi bir ihtiyacı için yatağından kalkacak olsa, bu şiş bir yakını tarafından onunla beraber ölüm adetlerinde de karşımıza çıkıyor. Kayseri’de kadın veya erkek, bir genç öldüğünde tercihen söğüt dalı kesilerek üzerine elmalar bağlanırmış. Elma donatma denen bu işlemden sonra bu dal musalla taşına, oradan da mezara kadar cenazeye refakat edermiş. Kabirde dal silkelenir, elmalar yere saçılırmış. İnanca göre, çocuklar ya da orada bulunanlar elmayı kapışırken, şeytanın dikkati dağılırmış. Böylece onun hilelerinden uzak cenaze defnedilirmiş. Bu âdetin Kayseri’ye Doğudaki Türklerden, oraya da Orta Asya’dan geldiği anlamlar da yüklenir elmaya. Türk mitolojisi oldukça zengin. Bunlardan birine göre dünyanın ortasında yer alan bir dağın üzerinde, jambu denen bir ağaç vardır. Türkçe elma anlamına gelen bu meyvelere her kim sahip olursa, dünyaya da sahip olacak demektir. Kuzeyden Türkler olmak üzere, dünyanın dört bir yanından hükümdarlar bu elmayı elde etmek için gelirler. Böylece elma dünya hâkimiyetini sembolize etmiş olur. Uygurca metinlerde de bu ağacın ismi geçiyor. Metin, Hint tanrısı Vişvakarman ve diğer tanrıların Jambu ağacını bir çeşit elma donatıp süslediklerini Elmanın izi Osmanlı döneminde de rahatlıkla izleniyor. Kanuni Sultan Süleyman kışlaları ziyaretinde askerlerin şerbetini içer ve içtikten sonra da kadehin içine altın doldururmuş. Ayrılırken de askerlere “Kızıl Elma’da görüşürüz” der ve onları okşayıp ideallerini canlı tutarmış. Yeniçeriler arasında da kızıl elma efsanesinin yaygın olduğunu “Destiye kurşun atar, keçeye kılıç çalar, Kızıl Elma’ya dek gideriz” sözleri ortaya koyuyor. Yeniçerileri askerlerinin, gelenek ve ocağına çok bağlı oldukları Hacı Bektaş’la ilgili bir menkıbede ise elma ağacıyla ilgili bir hikâye anlatılıyor. Kış vakti Suluca Karacaüyük yakınlarında gezerken hünkâr bir elma ağacının dibine oturur. Yanındaki Saru’ya Saltık elma toplamasını söyler. Saru ağaca bakar “hiçbir ağaçta yaprak bile yok iken, yemiş olur mu?” diye sorar. Hacı Bektaş, Saru’ya “sen aşağıda dur, ben çıkayım” der. Ağaca çıkınca dallar yeşerir, çiçeklenir, çiçekler dökülür, elmalar salkım salkım sallanır. Saru onun gerçek erenlerden olduğunu kültüründe halk ağzında “yozma” olarak da bilinen elma, zürriyetin sembolüdür. Masallarda halk kahramanları, anne ve babalarının kutlu bir kişi tarafından verilen elmayı yemesi sonucunda dünyaya gelirler. Kahramanın atı da yine kutlu kişinin verdiği elma kabuklarını yiyen attan, sahibi ile aynı günde doğar. Şah İsmail masalında çocuğu olmayan padişaha derviş iki elma verir. Padişah ve eşi elmalardan birini yer diğer elmayı ise atları yer. Padişahın eşi ve atları aynı gün doğum yapar. Bazı masallarda elma yeme sonucunda kız çocuğu doğduğu da az olmakla birlikte rastlanan bir şey. Buna karşın elma erkek çocuk sembolü ve murat olarak da kabul TARIMDAN AİLESİNE DAHİL OL! E-Posta adresinizi kaydederek, yenliklerden ve kampanyalardan ücretsiz olarak haberdar olabilirsiniz. Ağac aşılamasında birbirine uyum gösteren ağac türlerini ve aşı uygulama şekillerini aşağıdaki listede ayrıntılı bir şekilde ulaşabilirsiniz.. Bitki Alemi Hangi Ağaç hangi ağaca aşılanır Aşı ağaçların cinsini iyileştirmek aşılı ağac Hangi ağaç hangi ağaca aşılanır Aşı ağaçların cinsini iyileştirmek, daha iyi cins meyva almak için yapılır. Çünkü, bahçemize diktiğimiz bir meyva fidanı, aşılı değilse, büyüyünce yabanileşir; iyi cins meyva vermez olur. Dikilen fidandan yenebilecek, iyi meyvalar almak istiyorsak, ya fidanı aşılatmalıyız, ya da önceden aşılı fidan almalıyız. Bunun dışında, ne yapsak iyi meyva yetiştiremeyiz. Aşı olmasaydı, meyvacılık dünyanın en kolay işi olurdu, Meyva bahçesi sahiplerinin düşündükleri ilk şey fidanlarını aşılatmaktır. Aşılatmanın bir başka amacı da, değişik, çeşitli meyvalar elde edebilmektir. Örneğin, vaşington» tipi portakal yetiştirmek için, herhangi bir portakal ağacına bu ağaçtan alınan parçanın aşılanması gerekir. Aşılanan portakal ağacı finike» cinsiyse, bundan ince kabuklu finike vaşingtonu»; yafa cinsiyse de, kalın kabuklu yafa vaşingtonu» yetişir. Aşı, doğrudan doğruya yabani ağaçlara da yapılabilir. Bir yabani ağaca aynı familyadan bir başka ağaç aşılanırsa, aşılanan ağaç o ağacın meyvasını verir. Ayrıca, kimi cins meyva ağaçlarına başka cins meyva ağaçları da aşılanabilir. Hangi ağaçlara ne gibi ağaçların aşılanabileceğim aşağıda görüyorsunuz Eriğe Şeftali, kayısı, badem,kiraz Elmaya Armut, Zerdaliye Kayısı, şeftali, erik. Vişneye Kiraz. Ahlata Armut, muşmula, ayva. Kayısıya Erik,Şeftali,Badem,kiraz,zerdali Şeftaliye Kayısı, erik, badem. Ayvaya Malta eriği, muşmula,Armut Şekli Ayvaya benzer ve ürün alınır verim harika,elma Vişne Kiraz DutAsma MeşeKestane Menengiç AğacınaAntep Fıstığı Alıç AğacınaMuşmula Ahlat AğacınaArmut,muşmula, ayva. Kızılçam ağacınaFıstıkçamı Badem ağacınaŞekerpare MandalinaLimon Turunç Citrus aurantiumAğacına Tüm turunç gillerturunç, portakal, limon, mandalina,greyfurt ve benzerlerini içine alan bir altfamilyası, narenciye,Kumkuat,AğaçKavunu Şeftaliye Kayısı, erik, badem. Zerdaliye Kayısı, şeftali, erik. Aşılama yada aşı; bitkilerin, süs bitkilerinin ve bilhassa meyve ağaçlarının üretilmesinde çok eski tarihlerden bu yana uygulanagelen bir metodtur. Doğada, ormanlarda dalların birbirine sürtünmeleri sonucu kendiliğinden oluşan bir çeşit aşılanmanın, çok eski zamanlarda insanlar tarafından görülerek meyve ağaçlarının iyileştirilmesinde kullanılmaya başlandığı düşünülmektedir. Çoğunlukla iyi nitelikli bir ağacın tohumu, yada bir meyvenin çekirdeği bazen o bitkinin özelliklerini taşımayan özelliklere sahip olur. Bunun sebebi ise, bunların çoğunun hibritlerinden yani melezlerinden elde edilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Ağaç filizi üretiminde uygulanan metodlardan biri olan çekirdekten yetiştirme, ağacın özgün nitelikleri değişerek asıllarına yani anacına çeken başka çeşitler ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı aşılama veya çelikleme metodları ortaya çıkmıştır. Çelikle ve aşılama ile yapılan üretimlerde, o bitkinin özellikleri korunarak devam etmesi sağlanmak istenmektedir. Bitkileri üretiminde genaratif ve vegetatif ya da başka bir deyişle eşeyli yada eşeysiz üreme çoğalmanın iki ana yoludur. Bahçe bitkilerinde ise aşı, bir eşeysiz üreme şeklidir. Kısaca aşı yada aşılama, bir ağaç yada o ağacın bir dalı üzerine aynı cinsten yada aileden, ama daha genç ve daha üstün nitelikleri olan bir başka ağaç parçasını ekleme işlemine denmektedir. Aslında aşı, bitkilere uygulanan cerrahi bir işlemdir. Aşı, ağaç üretiminde kullanılan en sağlıklı ve çabuk sonuç alınabilen bir tekniktir. Aşı için öncelikle bir ANAÇ ve bir de DAMIZLIK AĞAÇ veya fidan gerekir. Üzerine aşı yapılacak ağaç veya fidana ANAÇ; kendisinden aşı kalemi alınan ağaca ise DAMIZLIK AĞAÇ denir. Anaçlar iki ana gruba ayrılmaktadır. Tohumdan elde edilenlere “Generatif Anaçlar” çöğür ya da yoz, çelik daldırma, kök sürgünleri vBulletin. bitki parçalarından oluşanlara ise “Vegetatif Anaçlar” klon anaçlar denir Generatif anaçlar genelde tohum, tozlanma ve döllenme sonucu oluşur ve kalıtsal yapıları homojen değil, heterojen niteliktedir. Bunlar çimlendikleri zaman yozları yada çöğürleri oluştururlar. Kültür çeşitlerinin tohumlarından oluşan yeni bitkilere yoz; yabanilerin tohumlarından oluşanlara ise çöğür denir. 1- Generatif anaçlar genel olarak kuvvetli gelişirler ve uzun ömürlü olurlar. Aşı yapıldığında geç meyveye dururlar fakat meyveye durduklarında da bol ürün alınır ama bunun standartı yoktur, bazen ürün az olabilir. Çöğür anaçlar tohumdan elde edildiği için kalıtsal yapısı heterozigottur. Alındığı çeşidin bir çok üstün özelliği, tohumlarda kaybolur, çoğunlukla bir yozlaşma meydana gelir. Heterozigot yapıdan dolayı standart ağaçlar oluşmaz. ve aşılanan çeşitten bir örnek meyve alınamaz. Ağaçların soğuğa ve sıcağa, hastalık ve zararlılara dayanıklılıklarında farklılık oluşur. Ayrıca habitüsü farklı olur. Kültürel işlemler zorlaşır, üretim maliyeti artar. Kuvvetli kök oluşturduklarından topraktan su ve besin maddesi alımları yüksektir. Toprağa tutunumları kuvvetlidir. Stres koşullarına dayanıklılıkları daha iyidir. Tohumdan elde edildikleri için virüs kaynaklı hastalıklar taşımazlar. 2- Vegetatif Klon anaçlar, generatif anaçların tersine dikimin 2. veya 3. yılından itibaren, üzerine aşı yapılan yeni çeşit meyveye yatar. Bu nedenle yatırım masraflarının geriye dönüşümü için gerekli süre kısalır gençlik kısırlığı kısa sürer. Homojen ağaçlar oluşacağından ve bodur anaçlarla da bodurluk sağlanacağından işçilik masrafları düşer, budama, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadele, hasat gibi işler daha kolaydır, üretim maliyeti daha azdır. Üretilen ürünün kalitesi ve standardı yüksektir. Klon anaçlara aşılı yarma_asifidanlarla daha homojen bahçeler kurulur. Her yıl ve düzenli meyve elde edilir. Birim alana düşen ağaç sayısı fazla, birim alandan alınan verim yüksek ve kalitelidir. Ancak, bu tür ağaçların ekonomik ömürleri kısadır 15-25 yıl . Anaç-kalem arasındaki uyuşmazlık durumu ve anaçların hastalık taşıma riski özellikle virüsler yönünden dikkatli olunması gerekir. Bahçenin tesis masrafı yüksektir. Birim alana daha fazla fidan gerekecektir, bodur anaçlarla bahçe tesis ediliyorsa destek sistemi isteyecektir, damla sulama tesisat masrafı vBulletin. olacaktır. Haber Merkezi Aşı için kullanacağımız 2 adet taze sürgüyü Taze Dal hangi meyve türünü aşılayacaksak o meyvenin ağacından baharda Mart ayının ilk haftaları Hurma göz aşısı ne zaman yapılır?2 Trabzon hurması aşı ister mi?3 Cennet Hurması hangi ağaca aşı olur?4 Trabzon hurmasının aşı zamanı ne zaman?5 Sürgün göz aşısı nasıl yapılır?6 Göz aşısı ne demek?7 Hangi ağaç aşılanır?Hurma göz aşısı ne zaman yapılır?Mayıs ve Haziran aylarında genelde gözler alınıp göz aşısı hurması aşı ister mi?Trabzon hurması, genellikle çelik aşı yöntemi ile çoğaltılır. Ama bu aşıların köklenmeleri zor olduğu için genellikle aşılama yöntemi tercih Hurması hangi ağaca aşı olur?Elma ağacına cennet elması aşısı yapılarak cennet elması meyvesi üretilebilmektedir. Bu nedenle elma ağacı olan birçok kişi aşılama ile cennet elması üretebilmektedir. Bunun yanı sıra elma üretimi gerçekleştiren kurumlarda aşılama yaparak cennet elması üretimini hurmasının aşı zamanı ne zaman?Açık kök Trabzon hurması dikimi için yaprak dökümü en uygun mevsimdir. Kasım ayı başından itibaren başlayan dikim zamanı Nisana kadar devam göz aşısı nasıl yapılır?Durgun aşıda gözler, o yılın sürgünlerinden alınırlar. Sürgünler kuvvetli olmalı, üzerlerinde sürgün tomurcuğu bulundurmalıdırlar. Aşı yaparken göz alınan sürgünler kesildikten sonra yapraklar, kısa bir yaprak sapı kalacak şekilde temizlenir. Gözler, anaca takıldıktan 2-3 hafta sonra kaynama oluşması aşısı ne demek?Göz aşısı bir kalemden birkaç tane tomurcuk göz alınarak, birçok bitkiye hızlı ve kolay bir şekilde yapılan aşılama şeklidir. Yapılması kolaydır. Bu sayede amatörlerde rahatlıkla bu yöntemi ağaç aşılanır?Hangi Tür Ağaca Hangi Tür Aşılanabilir?Eriğe Şeftali, kayısı, badem, kiraz Armut Kayısı, şeftali, erik Kiraz Armut, muşmula, ayva aşılayabilirsiniz.

cennet elması hangi ağaca aşılanır