🎎 Azalan Teminatlı Hayat Sigortası Yargıtay

Davakonusu poliçe tür olarak, "YTL aylık azalan kapitalli MH Poliçesi" olarak düzenletilmiştir. Hayat poliçeleri ihtiyari nitelikte poliçeler olmasına rağmen, kredi kuruluşu olan bankalar tarafından hayat poliçesi yaptırma zorunluluğu, kredi tahsisi için şart koşulmakta, bu husus sözleşme maddesi olarak özel düzenlenmektedir. Bunakarşın Yargıtay’ın eski bazı kararlarında yukarıda yazılı kararın aksine, sigortalı sağlık durumuna ilişkin form doldurmasa bile bunu bildirmekle yükümlü tutulmuştur: “Gerek TTK’nın 1290. maddesi ve gerekse Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi düzenlemesine göre sigorta şirketinin sorusu üzerine Bununsonucunda, üretim kavramının çok net olmasından, “finansal krizin” sırf ekonomik bir kriz değil; aynı zamanda her bireyi bir iş sahibi, bir işletme, bir hissedara dönüştürmeyi arzulayan ve ABD’de ipotek teminatlı menkul kıymetlerin çöküşüyle mutlak bir başarısızlığa uğrayan neoliberal yönetişimin bir AmerikanDevrimi (1775-1783) aynı anda bireysel özgürlük ve ekonomik girişimciliği ve siyasi değerlere bağlılık vurgulamak "hayat, özgürlük ve mutluluğu arama" için devredilemez hakları, bir özveri getirdi liberalizme ve cumhuriyetçilik vurgulamak, doğal haklar , tüm vatandaşlar için kanun önünde eşitlik, vatandaşlık erdem ve görevi ve genel refahın teşviki. Nocategory Dünya Bankası Grubu – Türkiye İşbirliği: Ülke Kısabir süre önce yayınlanan ve 'Finans Kurumları Veri Benzerliklerini Düzenlemeler Genelinde Nasıl Güçlendiriyor: Mevzuat Uyumluluğuna Ahenkli Bir Yaklaşım Çalışması' başlıklı Thomson Reuters raporu, "önümüzdeki iki yıl içinde finans kurumlarının yüzde 88'inin stratejik olarak düzenleyici birimler üzerinden çalışacağını" ortaya çıkarmıştır. Aktifsigortalı sayısı 2 ayda 271 bin 127 azaldı İşten çıkarmalar nedeniyle sosyal güvenlik kapsamındaki aktif sigortalı sayısı yılın ilk 2 ayında 271 bin 127 azaldı. 2008 sonunda 1,90 olan aktif-pasif sigortalı oranı 1,85′e geriledi. hhtFbta. Yarının ne getireceğini bilmiyoruz. Evet, yarınlarda bizim için binlerce sürpriz saklanmış durumda. Bazıları bizi çok mutlu edecek ve hayatımızı değiştirecek, bazıları ise ne yazık ki zorlu dönemler yaşamamıza neden olabilecek sürprizler… Güzel sürprizleri hepimiz sabırsızlıkla bekliyor, hatta gerçekleşmelerini kolaylaştırmak için çalışıyoruz; ama kötü sürprizlere karşı da hazırlıklı olmak şart! İşte; hastalık, kaza, hatta vefat gibi yaşanmasını istemediğimiz fakat ne yazık ki engelleyemediğimiz bu kötü sürprizlere karşı destek alabilmek ve sevdiklerinizi maddi-manevi olarak koruyabilmek için en iyi çözümlerden biri hayat sigortaları ürünlerinden yararlanmak!Hayat sigortası çeşitleri ve teminatlarından bahsetmeden önce “Hayat sigortası nedir?” sorusunun cevabını vermek sağlıklı olacaktır. Çünkü bu sigorta ürününün özellikle ferdi kaza sigortaları ile sıklıkla karıştırıldığının sigortası, her türlü vefat halinde sigortalının ailesine veya belirttiği kişilere tazminat ödenmesini sağlayan sigorta türüdür. Bu sigortanın ana teminatı “Her Türlü Vefat Teminatı” olsa da -sigorta çeşidine de bağlı olmak üzere- ek teminatlar sayesinde poliçe genişletilebilir ve kaza sonucu tedavi masrafı, kaza ve hastalık sonucunda daimi sakatlık gibi durumlar da poliçeye dâhil sigortası; poliçede belirtilen kaza, hastalık, doğal afet gibi nedenlerle vefat durumunda tazminat öder. Yani pek çok vefat nedeninde sevdiklerinizin maddi olarak zorluk yaşamasının önüne geçmeyi amaçlar. Ferdi kaza sigortası ise yalnızca kaza durumunda vefat halinde güvence sağlar. Diğer bir deyişle hayat sigortası ve ferdi kaza sigortası arasındaki farkın, poliçede güvence altına alınan vefat durumu olduğunu ferdi kaza sigortası hakkında detaylı bilgi verdiğimiz yazımıza da göz atabilir ve konunun ayrıntılarını Sigortası Teminatları Nelerdir?Hayat sigortası kapsamı ve teminat dışında kalan durumlar, tercih edeceğiniz sigorta ürününe göre farklılık gösterebilir. Bu arada seçeceğiniz sigorta ürününün yanı sıra poliçeye dâhil etmek istediğiniz ek teminatların da hayat sigortası fiyatları yani primleri üzerinde etkili olduğunu belirtelim. Ayrıca primler hesaplanırken diğer sigortalarda da olduğu gibi yaş, meslek, cinsiyet gibi kriterler de sigorta şirketinin sunduğu ürün farklı olabilir. MAPFRE Yaşam’da ise Yıllık Hayat Sigortası, Prim İadeli Hayat Sigortası, Uzun Süreli Hayat Sigortası ve Azalan Bakiyeli Uzun Süreli Hayat Sigortası olmak üzere dört ürün ihtiyacınıza uygun sigorta çeşidini bulmak için size yardımcı olalım ve bu sigorta ürünlerinin detaylarını paylaşalım!Yıllık Hayat SigortasıHer yıl yenilenebilen bir ürün olan Yıllık Hayat Sigortası, Hayat Sigortası Genel Şartlarında belirtilen her türlü vefat durumunu teminat altına alır. Bu sigorta çeşidinin en önemli özelliği ise opsiyonel pek çok teminat sunmasıdır. Yani poliçenize ekleyeceğiz teminatlar sayesinde güvence alanını genişletebilirsiniz. Daimi sakatlık, kaza sonucu ek vefat teminatı, kaza sonucu tedavi masrafları gibi pek çok güvenceden bu ürün sayesinde üründen yararlanabilmesi için sigortalının yaşı 18-65 yaş arasında İadeli Hayat SigortasıHayat sigortaları kötü bir sürpriz sonucunda sevdiklerinizi güvence altına alıyor, fakat riskin gerçekleşmediği durumlarda ödediğiniz primler ne olacak? Prim İadeli Hayat Sigortası’nda, riskin gerçekleşmediği durumlarda yani sigortalının hayatta kalması halinde 12 yılın sonunda primler geri ödeniyor. Bir bakıma birikim yapılmasına yardımcı oluyor!Sadece “Her Türlü Vefat Teminatı”na sahip olan ve ek teminat sunmayan bu sigorta çeşidinden 18-58 yaş aralığındaki bireyler Süreli Hayat SigortasıMinimum 2 yıl olacak şekilde düzenlenebilen bu sigorta ürünü, sigortalının ölümcül, kritik bir hastalığa yakalanması halinde bile poliçenin bitim tarihine kadar devam seçenekleri bakımından esneklik sağlayan bu sigorta ürünü 18-65 yaş aralığında bireyler için yapılabiliyor. Fakat sigortalının yaşı ile poliçe geçerlilik tarihinin toplamının 70’i geçmemesi gerekiyor. Örneğin 65 yaşındaysanız ve 4 yıllık bir sigorta poliçe yaptırmak istiyorsanız yaşınız ve poliçe süresi toplam 69 olacağı için bu sigortadan Bakiyeli Uzun Süreli Hayat SigortasıPoliçe hazırlanırken belirlenen teminat tutarı doğrultusunda ödeme gerçekleştiren bu sigortanın en önemli özelliği, teminat tutarının her yıl poliçede belirtilen miktarda 2 yıldan 30 yıla kadar yapılabildiği bu sigorta ürününden de 18-65 yaş aralığındaki bireyler yararlanabiliyor. Uzun Süreli Hayat Sigortası’nda olduğu gibi bu sigortada da poliçe müddeti ve sigortalının yaş toplamının 70’i geçmemesi Yaşam ile Sevdikleriniz GüvendeKimse haneye giren gelirin azalması nedeniyle ailesinin maddi sıkıntılar yaşamasını, vefat sonrasında kalan borçlar sebebiyle ailesinin borç ödemek durumunda kalmasını ya da çocuğunun eğitim kalitesinin düşmesini istemez. Hayat sigortaları ise bu gibi durumların önüne geçen, sizi ve sevdiklerinizi ek teminatlar doğrultusunda koruyan bir sigorta türüdür. Dilerseniz hemen size yakın acentemizle ile görüşebilir, yarınları güvence altına almak için ihtiyaç duyduğunuz detayları öğrenebilir, ardından sigorta ürününüzü uzun yıllar, ailesiyle mutlu ve sağlıklı bir şekilde yaşamasını dileriz! Hayat Sigortasında Hastalığın Bildirilmemesi Hakkında Yargıtay’dan Emsal üzere Hayat Sigortası yaptıran kişinin belirli şartlar altında yaşamını yitirmesi durumunda, birinci dereceden hısımlarına kişinin imza attığı poliçe kapsamında, sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmaktadır. Ancak bu konuda hayat sigortasına imza atan kişilerin çok dikkat etmesi gereken bazı hususlar sigortası poliçesi imzalanırken kişiye özel olarak “Sigortalı Adayının Sağlık Beyan Formu” belgesi verilerek, bu belgenin doğru ve eksiksiz bir şekilde doldurulması istenmektedir. Bu forma gereken dikkat verilmediğinde de olası bir vefat halinde Hayat Sigortası ile ilgili olarak taraflar arasında hukuki ihtilaf yaşanmaktadır. Bu konuya örnek teşkil eden ve Yargıtay tarafından görülen bir dava dosyasında emsal niteliğinde bir karar Sigortası Poliçesinden Doğan Teminat Bedelinin TazminiHayat sigortası yaptırmış olan bir şahsın ölüm sebebi olan karaciğer yetmezliği hastalığını hayat poliçesi düzenleme işlemleri sırasında bildiği halde, poliçede yer alan “Sigortalı Adayının Sağlık Beyan Formu” bölümünde herhangi bir hastalığının bulunup bulunmadığına ilişkin soruların tamamına olumsuz yanıt verdiği sebeple Beyan Yükümlülüğünün İhlali Halinde Kusurun Kast Derecesi Olduğu şeklinde adlandırılan hukuki gerekçeleri göz ardı ederek bildirilmeyen hastalığı ile ölümü arasında bulunan ilgiye dikkat çekilmiştir. Bu sebeple sigorta şirketinin Poliçe Teminat Bedeli tazmin bedelini ödeme borcunun bulunmadığı öne Beyan Yükümlülüğüne Dikkat!Sigortalının ölüm sebebi olarak kaydedilen karaciğer yetmezliği hastalığının poliçe düzenlenmesi sırasında beyan etmesi gereken Sigortalı Adayının Sağlık Beyan Formu belgesinde herhangi bir hastalığının bulunmadığını beyan etmiş olsa da ölüm sebebi olan hastalığın kanıtlanması sebebiyle ölümüyle hastalığının arasında illiyet bağı bulunduğu ortaya Sözleşmesinde Bildirilmeyen Hastalık İle Ölüm Arasında İlliyet BağıHukuki açıdan Hayat Sigortası poliçelerinde taraflar arasında yaşanan ihtilafın temek noktalarından biri olarak dikkat çekmektedir. Hayat sigortası yaptıran hastanın poliçe düzenlenmesi sırasında eksik beyanda bulunarak hastalığını gizlemesi veya beyan etmemesi durumunda hak sahibi olamamaktadır. Bu sebeple Beyan Yükümlülüğünün İhlalinde Kusurun Kast Derecesinde Olduğu saptanarak yaşanan olayda Bildirilmeyen Hastalık İle Ölüm Arasında İlliyet Bağı Bulunduğu kabul Konu Olan Dava Hayat SigortasıHayat sigortalı vatandaşın poliçe süresi kapsamında vefat ettiği ve dava dosyasında beyan edilen ölüm sebebinin karaciğer yetmezliği olduğu anlaşılmaktadır. Hayat sigortası poliçesinde teminat altına alınan riziko, sigortanın kapsamı içinde belirlenen süreler arasında vefatın ardından sigorta şirketine başvurduğu, ancak vefat eden sigortalının beyan yükümlülüğünü yerine getirmediğine gerekçe gösterilerek ödemede bulunmadığı dosya içeriğinde görülmektedir. Bilirkişi raporlarına göre sigortalının ölüm sebebi olarak karaciğer yetmezliğine ilişkin tanı konulduğu, daha sonra sigortalıya karaciğer nakli yapıldığı, ancak nakilden sonraki süreçte de karaciğer yetmezliğinin devam ettiği görülmüştür. Bu duruma yönelik yaklaşık 15 kere girişimsel müdahalede bulunulduğu tespit bakımdan sigortalının ölüm sebebi olan karaciğer yetmezliği hastalığının sağlık sigortası poliçesi düzenlenirken bildiği halde, “Sigortalı Adayının Sağlık Beyan Formu” bölümünde yer alan herhangi bir hastalığının bulunup bulunmadığına dair soruların hepsine olumsuz cevap verdiği görülmüştür. Dolayısıyla beyan yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle kusurun kast derecesinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda ve bildirilmeyen hastalık ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu dikkate alındığında sigorta şirketinin poliçe teminat bedeli tazmin bedelini ödeme borcunun olmadığına karar verilmiştir. Bu sebeple yerel mahkeme tarafından bilirkişi raporları esas alınarak verilen kısmen kabul ve kısmen red kararlarının yerinde olmadığı hükmüne Vekilinin DilekçesiDavacı vekili, “Uzun Süreli Kredi Hayat Sigortası Özel Sertifikası”na göre murisin ölümü halinde kredi borcunu ödeme yükümlülüğünün sigorta şirketine ait olduğunu bildirmiştir. Davalı sigortalı şirketinin vefat eden sigortalının ölümü halinde mevcut kredi borcunu ödeme yükümlülüğünün sigorta şirketine ait olduğunu, davalı sigorta şirketinin de vefat eden sigortalının beyan yükümlülüğünü iddia etmesinin taraflar arasında imzalanan sigorta sözleşmesine uygun düşmediğini ifade Sigortası Hakkında Yargıtay’dan Emsal KararıSigortalının, Sigortalı Adayının Sağlık Beyan Formu bölümünde yer alan herhangi bir hastalığının bulunup bulunmadığına dair soruların tamamına olumsuz yanıt vermesi ve bu nedenle beyan yükümlülüğünün ihlalinde kusurunun kast derecesinde olduğu gerekçe gösterilerek davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay, tüketici kredilerine ilişkin milyonlarca kişiyi ilgilendirecek bir karara imza attı. Yargıtay, bankadan kredi çeken kişinin hayatını kaybetmesi halinde, geriye kalan kredi borcunun sigorta şirketi tarafından ödenmesine karar verdi. İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi’nin verdiği kararı bozan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi verdiği emsal kararda; “Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir” dedi. Bu karar sonrası, bankalardan kredi çeken kişiler, kendilerine yapılan hayat sigortası nedeniyle öldükten sonra kalan borçlarının murislerine kalması endişesini de duymaktan kurtulmuş olacak. Bankalar, kredi kullandırdığı kişilere “hayat sigortası” yaptırmayı zorunlu kılıyor. Kredi kullanırken zorunlu olarak hayat sigortası yaptıran kişi, sigorta şirketinden hasta olduğunu gizlese dahi, öldükten sonra kalan kredi borcunun sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerekecek. Kararda dikkat çeken kriterlerden biri ise, bankanın sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabileceği yer aldı. İşte, milyonlarca tüketiciyi ilgilendiren kararın gerekçesi “Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kendi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain alacaklı ve mürtehini rehin bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentasıdır. Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. Maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun’un 2. Maddesinde, Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz’ hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, tüm hukuki yollar davacı banka tarafından tüketilmeden mirasçıya karşı takip başlatılmış olması, dürüstlük kuralına uygun düşmemektedir. Mahkemece bu husus gözetilerek vaktinden evvel açıldığı anlaşılan davanın usulden reddi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir.” Azalan Bakiyeli Kredi Hayat Sigortası yaptırın, olası risklere karşı sevdiklerinizin geleceğini güvence altına alın... Azalan Bakiyeli Kredi Hayat Sigortası ile, kredi alan kişinin borç taksiti ödeme dönemi içinde vefatı halinde, varislerine kalacak borç tutarının üstlenilmesi sonucu, hem onlar borç yükünden kurtulacak hem de kredi veren alacağı için bir ödenme garantisine sahip olur. Kimler Katılabilir?Bu sigortaya 18-69 yaş arasındaki herkes girebilir. Sigorta süresi Alınan kredinin ödenme süresiyle sınırlı olmak şartıyla; en az 1 yıl, en fazla ise 30 yıl olabilir. Sigortalının başlangıçtaki yaşı ile sigorta süresi toplamı 70'i geçemez. Prim Bu sigortada prim, tüm süre için sözleşmede belirtilen teminatlara karşılık, tek prim halinde peşin olarak da ödenebilir. Primin taksitler halinde ödenmek istenmesi durumunda; teknik esaslarda belirlenmiş şekilde hesaplanacak yıllık veya aylık taksitler halinde de ödenebilir. Primler; yaşa, cinsiyete ve, sigorta süresine göre farklılık gösterir. Primler, US$ , EURO ve TL, para birimlerinden Teminat Endeksi olarak kabul edilecek bir tanesi cinsinden ödenir. Sağladığı TeminatlarBu sigorta; kredi borçlusu olan sigortalının, borçluluk süresi içerisinde olabilecek vefatı halinde kredi borcuna güvence olarak, poliçede vefat tarihi dönemi için kredi borcu karşılığı olarak belirtilmiş teminat tutarının, menfaattar olan kişi veya kuruma ödeneceği teminatı sağlamaktadır. Yargıtay, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma maden faciası davasında 37 sanık hakkında verilen beraat kararını onarken, Ramazan Doğru, Akın Çelik ve İsmail Adalı’nın beraat taleplerini ise reddetti. Yargıtay, maden sahibi Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın 301 kez “olası kastla adam öldürme” ve 162 kez “olası kastla adam yaralama” suçlarından ceza almaları gerektiğini belirtti. 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği Soma faciası davasında sanıklardan maden sahibi Can Gürkan 15 yıl, genel müdür Ramazan Doğru 22 yıl 6 ay, işletme müdürü Akın Çelik 18 yıl 6 ay, teknik müdür İsmail Adalı 22 yıl 6 ay hapis cezasına yılında açıklanan kararda mahkeme heyeti, Soma Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan ve tutuksuz yargılanan 36 sanık için beraat kararı 12. Ceza Dairesi, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma faciasına ilişkin dosyayı görüşüp kararını verdi. Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 37 sanık hakkında verilen beraat kararları Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'a “basit taksirle ölüme neden olma” suçundan verilen 15 yıl hapis cezası ise Can Gürkan, Ramazan Doğru, Akın Çelik ve İsmail Adalı'nın 301 kez “olası kastla adam öldürme” ve 162 kez “olası kastla adam yaralama” suçlarından ceza almaları gerektiğini TALEPLERİ REDDEDİLDİYargıtay kararında, “Sanıkların tamamının karar alma süreci içerisinde bulunmaları ve şirketteki pozisyonları gereği maden ocağı içerisindeki yüksek riskleri bilmelerine rağmen olursa olsun' mantığı ile hareket ederek bu risklerin önüne geçmek için herhangi bir girişimde bulunmayarak, gerçekleşen bu neticeden olası kasıtlarıyla sorumlu tutulmaları gerektiği, böylece sanıklar hakkında 301 kez olası kastla adam öldürme suçundan ve 162 kez olası kastla yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gözetilmeliydi” ifadeleri yer sanıklar Ramazan Doğru, Akın Çelik ve İsmail Adalı'nın tahliye taleplerini de reddetti. Tutuklu sanık Teknik Nezaretçi Ertan Ersoy'un ise cezaevinde geçirdiği süre dikkate alınarak tahliyesine karar kontrol baş mühendisleri Efkan Kurt ve Adem Ormanoğlu hakkında verilen beraat kararları da bozuldu. Yargıtay, her iki mühendisin “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtti. Sanık Haluk Evinç hakkındaki mahkumiyet kararı da eksik inceleme nedeniyle bozuldu. İHA

azalan teminatlı hayat sigortası yargıtay