🐸 Konya Yöresine Ait Türküler Ve Hikayeleri

Giresunyöresine ait “Ağasarın Balını” türküsünde Giresun’da bir bölge ismi olan Ağasar balı betimlenmektedir. Osmanlı’dan beri Türklerle özdeşleşmiş olan lokum, Konya yöresine ait türküde şeker ve badem ile birlikte anılmaktadır. Konyayöresine ait, kaynak kişisi Çopur Ahmet, derleyeni ve notaya alanı Muzaffer Sarısözen olan türkü; Gitme bülbül gitme bahar erişti ney notası.. Türkünün sayfası: Baldane Orhan (2021) "Beyşehir Yöresinde Türk Halk Kültürü", Tarih, Kültür, Sanat, Turizm, Sanayi ve Ticaret Şehri Beyşehir, Editör: Prof. Dr. Hüseyin Ynt: soy kütügünüz veya soy agacınızı biliyormusunuz. Baba tarafı aslen Konya-Karaman olup göçmendir,anne tarafı (dede) Gacalar derler İran tarafından (Sarıgöl, Ahmetağa, Çakırca ve Salihli ' ye doğru köylerde yaşıyorlar.Köklerinin Transkafkasya dan, şu anda yaşayan toplulukların İran daki son hanedanın soyundan Forum Kategorileri. Neler Yeni. Yeni Mesajlar Son Etkinlikler ANTEPYÖRESİNE AİT NEFİS BİR ÇORBA : "LEBENİYE ÇORBASI" - En az ana yemek kadar doyurucu ve lezzetli bir çorba tarifi #çorbatarifleri #yöreseltarifler #çorba #yemeknet. İÇİNDE YOK YOK, NEFİS BİR ÇORBA : "AŞÇIBAŞI ÇORBASI" - Hem çok bereketli hem de çok lezzetli bir çorba tarifi. Tadı damağınızda kalacak. Bitlis yöresine ait, sevilen bir türkü olan Bitlis'te Beş Minare'nin ortaya çıkışına dair anlatılan hikaye. hikayesi oldukça acıklı olan bitlis yöresine ait bir türküdür bitlis'te beş minare. 1916 senesinde rus işgaline maruz kalan bitlis 'ten kaçan bir baba ile oğul, aylar sonra kente dönerler ve bitlis'e hâkim dideban kKlYs. Her ülkenin kendine özgü bir gırtlağı ve söyleyiş farklılıklarının olduğu, bölgeden bölgeye değişen farklı söyleyiş biçimleri vardır. Konya yöresel şivesi şehir merkezinde çok farklılık göstermese de kırsal kesimlerde oldukça değişik ifadeleri vardır. Konya yöresinin kendine has kelimelerinden bazıları şunlardır; Alettirik Elektrik Kiyat Kağıt Garannık Karanlık Aba Abla Accık Azıcık. Böcü Böcek Bülüç Piliç. Güccük Küçük Gicişmek Kaşınmak Hökele Ukala Zimbit Zifiri karanlık. Haranı kazan Hazaar galiba Gumpir Patates Pantul Pantolon Mezer Mezar Zıttına gitmek hoşlanmamak Sandelle Sandalye Bışgı Testere Motur Traktör Gupa Bardak Acep Acaba Depik Tekme Zibil Çok fazla Zoba Soba Zerhoş Sarhoş Bıdırdamak Konuşup durmak Cıbartmak morartmak Dinelmek Ayakta durmak Gakılı Bir sürü, çok Iscak Sıcak İkrah etmek Tiksinmek Kösülmek Yenilmek Okumak Davet etmek Seğirtmek Koşmak Tehne Tenha Tığteber Bomboş Zınarmak Karşı gelmek Zınılamak Patlamak Dal Sırt Elcek Eldiven Gonşu Komşu Hacemmi Hacı Amca Gaysi Kayısı Aporle Hoparlör Yiter Yeter KONYA TÜRKÜLERİ - ŞARKILARI - VİDEOLARI Türkü Nedir? Türkiye'nin sözlü geleneğinde, bir ezgi ile söylenen halk şiirlerinin her çeşidini göstermek için, en çok kullanılan ad "türkü"dür. Türki kelimesinden gelişen ve "Türk'e ait" anlamına gelen bu kelime genelde bütün kırık havalar ritmli ezgiler için kullanılmaktadır. Türkler'in Türkü, Türkmenler'in Türkmani, Varsaklar'ın varsağı adı ile anılan halk şarkılarının adıdır. Konya Türküleri Konya'da ençok söylenen Türküler, Bozlak ve Çukurova ile oynak makamlarıdır. Süratli okunduklarından oyun havası da denilir. Selçuklular'dan bu yana devamlı çoğalıp gelen türkülerimiz sanat değerini ve geçmiş dönemlerin hissiyat ve fikirlerini müşahade etmekte olup diğer taraftan da hasret, tepki, ilenme, isyan etme, kafa tutma, ezgi, dilek, ağıt, yakınma, eğlence ve acınmalar nakış nakış işlenmektedir. Konya türkülerinde güfte ve saz ikilisi büyük bir uyum içindedir. Seçilen her söz aynı tef ve kaşık seslerine adapte edilmiştir. Anadolu'nun zengin folklör hazinelerinden biri de Konya'nın mahalli motif ve güzellikleri ile süslü türkülerdir. Eski dönemlerden Mevlevi dergahlarında semâ ayini içinde Konyalı müzisyenler kendi aralarında muhabbet yaparken oturak alemlerinde beste yapıp türkü söylemişler. Konya türküleri muhabbet toplantıları oturak âlemlerinde bir arada sunulur. Konya Türküleri Okumak Zordur Konya türküsü okumak herkesin işi değildir. Konya’da doğmayan, Konya dilini, kültürünü, şivesini bilmeyen Konya türküsünü doğru okuyamaz. Konya türküsünde ağız, tavır ve gırtlak nağmeleri bulunur. Bunlar Konya türkülerinin özelliğidir. Konya’nın her bölgesinin akortları bile farklıdır. Sille türküleri hızlı okur, Bozkır kaşıkla oynar. Konya mızrabını da herkes atamaz. Bu Konya’ya özgü bir vuruştur. Konya Türkülerinden Bazıları Konya Peşrevi, Sandıklı, Sabahın Seher Vakti, Menteşeli, Sille, Asabilsem, İçme Beyim, Urfalıyım, Mapushane, Üsküdar, Saffet Efendi, Turnalar, Bülbül, Aksaray Develisi, Efendim, Divan. Nafiledir Sevgilim, Aksinne, Karanfil, Çay Kenarı, Karakoyun, Emmiler, Enginli Yüksek Kayalarımız, Çıbık Telden Bağlamam, Lima, Süpürgesi Yoncadan, Aslan Mustafa'm, Kozan Dağı, Necip Oğlan, Bağlar Gazeli, Tosun At, Şerif Hanım, Memberi, Elmalı, Atımı Bağladım, Furun Üstünde Furun, Eczanenin Şişeleri, Camiinin Mazini Yok, Alim, Evlerinin Önü, Tatar, Eşme Kaya, Kabak, Elmaların yongası, Gül Dibi Belleniyor, Baygın Cemilem, Hocam, Sabab Oğlanın, Karamanlı, Mezar Arası, Candarmalar, Hafız Mektebden Gelir, Mapus Damlarına Serdim Postu, Yeşilim En Yaygın Konya Türkülerinden Örnekler Aslan Mustafam Hey hey kenardan geçeyim aman aman Yol sizin olsun gel gel aman 2 Ağılar içeyim aman aman Bal sizin olsun bir danem aman Amanın gel gel aslan Mustafam gel Haydi gel gel garip başlı yarim vay Bozkır dedikleri büyük kasaba 2 Sevilen güzeller gelmez hesaba Amanım gel gel aslan Mustafam gel Haydi gel gel garip başlı yarim vay Derenin başına yayılır kazlar. Çeşmeden geliyor Konyalı kızlar Amanım gel gel aslan Mustafam gel Haydi gel gel garip başlı yarim vay Havalar bulutlu mustafam karmı yağacak Sol gözüm seyriyor mustafam baskınmı olacak Amanım gel gel aslan mustafam gel Haydi gel gel garip başlı yarim vay Bir gün deliysem beş gün iyiyim Amanın gel gel aslan mustafam gel Haydi gel gel garip başlı yarim vay Sille Türküsü Şu Sille'den aman gece geçtim görmedim Annem annem annem annem annem Görmedim annem annem annem annem annem Acı tatlı aman sular içtim ölmedim Annem annem annem annem annem Ölmedim annem annem annem annem annem Aman yarim edalı yarim geli geli yarim hayda Aman yarim edalı yarim sürmeli yarim Şu Sille'nin ufacık da tefecik taşları Annem annem annem annem annem Taşları annem annem annem annem annem Kalem olmuş aman yazıyor kaşları Annem annem annem annem annem Kaşları annem annem annem annem annem Aman yarim edalı yarim geli geli yarim Aman yarim edalı yarim sürmeli yarim Bağlar Gazeli Hey heeeey Bağa girdim üzüme çıbık değdi gözüme Çıbık seni keserim yar göründü gözüme vay beni beni Al beni beni sar beni beni yeşil yapraklar Saramadım sarsın seni kara topraklar Bağa girdim budanmış güle bülbül dadanmış Ben yarime gül demem gülü seven aldanmış vay beni beni Al beni beni sar beni beni ben adam yemem Ellerin sevdiğine sevdiğim demem Bağa girdim üzüm yok el yarinde gözüm yok vay beni beri Ben yarimi tanırım vay başkasına sözüm yok Al beni beni sar beni beni gurbet ellerde Yarimin namı var cümle dillerde Gidişin gidiş olsun üzengin gümüş olsun vay beni beni Dağdan daştan geçerken ölüm yoldaşın olsun balar gazeli Al beni beni sar beni beni bağlar gazeli sarmadım Sarsın seni avşar güzeli Konya’da zil veya kaşıkla yalnız kadınlar oynar. Kaşıklarla erkeklerde oyuna çıkabilir. Hemen bütün oyunlarda zil veya kaşık kullanılır, yalnız figürleri değişir, saz meydan sazı, cura yahut bağlama eşlik edebilir. Yörede başlıca oyun çeşitleri şunlardır İnce Çayır, Küstüm, Sekelim Kızlar, Aksinli, Karanfil, Aman Madam Hoş Geldin, Ustam Kim İdi?, Limo, Karabiber, Kazanoğlu, Develi, Süpürgesi Yoncadan, Sille, Konyalı. Bunlardan başka bir de “dönme” denilen oyun vardır ki ney, saz veya tanbur çalınırken oynanır. Dönme oynanırken Mevl’na Peşrevi çalınır. Fakat, bu oyun sem’ töreninden kalmalığı dolayısıyla öbür oyunlardan ayrı ve ciddi bir anış karakteri taşır. Konya oyunlarında kadınlar ipek şalvar üzerine “içlik” denilen yarım cepken giyerler. Kimi de içlik yerine “delme” bağlanır. Akşehir Tuzlukçu köyünde kadınlar veya erkekler 10 – 20 kişilik gruplar halinde yalnız def çalınarak oynarlar. Sadece oyun dedikleri bu raksın başka bir adı yoktur. Eller yukarda olduğu halde, söylenen bir türkünün tartımına göre oynarlar. Engili köyünde Sallama denilen oyunu def çalınırken oynarlar. Kadınlara mahsus ve 4, 8 kişilik toplu oyundur. Doğan hisar köyünde İnce Kırma oyunu cura, ud, keman ve def gibi çalgılarla yürütülür. 2 – 4 kişilik toplu oyundur. Erkeklere mahsus alup düğün ve bayramlarda oynanır. Bir de Kalkıma Kalgıma oyunu vardır. Aynı çalgı takımıyla 2 veya 3 kişi birlikte düğün, bayram ve millî şenlik günlerinde oynarlar. Erkekler ayrı, kadınlar kendi meclisinde. Bise köyünde Kalgıma oyunu vardır. Davul – trompet ve klarnet eşliğinde ikişer ikişer ve erkekler ayrı, kadınlar kendi meclisinde oynarlar. Bermende köyünde Aydın Zeybeği, Bermende Zeybeği, Harmandalı, Sallama, Konyalı adlı oyunlar yürütülür. Davul – zurna çalar. Bando ile de oynarlar. 1 – 4 kişi kalkar. Düğün ve sünnet düğünlerinde erkekler ayrı, kadınlar kendi aralarında yürütürler. Reis köyünde de Kalgıma oyunu vardır. Davul, klarnet, çalpara, trompet ve maşa topluluğu eşliğiyle yürütürler. Oyuna iki veya daha fazla kişi kalkar. 4, 6, 8 kişilik gruplar girer. Kadınlar kendi âlemlerinde eğlencelerinde oynarlar. Akait köyünde Sallamayı iki erkek oynar. Davul – klarnet, trompet, çalpara, yahut def veya bağlama, zillimaşa, keman çalarlar. Pek farklı oyun çeşitleri figürlerce yoktur. Bozkır Kaşıkla veya zilli oyun yürütülür. Keman, ud, saz veya kaval ile oynanır. Tek de, birlikte de oynanır; ikişer kişilik gruplar halinde. Kadınlar kendi meclislerinde, erkekler ayrı oynarlar. Şenlik, düğün ve umumî genel eğlencelerde oynarlar. Meselâ dere Köyde saz, cura, keman def çalarlar, ikişer, ikişer yürütülen Ahmet Yavaş oyunundan başka bir de Kırık Oyun denilen göbek atmalısı vardır. Bir veya iki kişi oynar. Grup halinde oynandığı da olur. Kadınlar kendi meclisinde oynarlar, bütün şenlik vesilelerinde. Pınarcık köyünde dört kişilik yerli oyun vardır. İki, üç kişiyle oynandığı da olur. Her türlü şenliklerde yer alır. Kadınlar kendi meclislerinde oynarlar. Soğucak köyünde oyuncular tahta kaşıklarla ve defçi eşliğinde oynarlar. Topluca oyuna girerler. İki kadın ve kız karşılıklı, erkeklerde kendi âleminde oynarlar. Düğünlerde, bu böyledir. Sarıoğlu köyünde Arap Oyunu dört kişiyle oynanır. Erkek oyunudur. Akçapınar köyünde Çalgı Oyunu denilen çeşit vardır. Ud, keman, saz ve def oyunda çalınır, iki, üç kişilik birlikte oyundur. Beş kişinin birlikte kalktıkları da olur. Ayrıca Develi Zeybek oynarlar. Oyun, her eğlentide yer alır. Koçaş köyünde davul – zurna ile halay çekerler. Düğün ve bayramlarda 15 – 20 kişi eskiden kalma bir görenek halinde halayda yer alırlar. Bunu kadınlar oynamaz. Sarku köyünde Sallama, Sektirme adlı oyunlar vardır. Toplu oyunlardır. Def, cura, saz, keman, ud çalarlar. İkişer ikişer kalkarlar. Kadınlar kendi meclislerinde oynarlar. Bir eğlence olup eski oturak âlemlerinden kalmadırlar. Ahırlı köyünde hususî özel adı olan ve belirli tertiple yürütülen oyun yoktur. Meyre köyünde Zeybek oynarlar. Kaşıklı oyun da vardır. Bağlama, meydan sazı ve def ile 2 – 4 kişi toplu oyuna kalkarlar. Zeybeği yalnız erkekler, kaşıklı oyunu ise erkeklerce veya kadınlar arasında yürütülür. Taşbaşı köyünde Sektirme denilen bir Zeybek çeşididir. Def, ud, keman, kanun çalarlar. 2, 4 6, 8 veya 10 çift birlikte oynarlar. Düğünlerde, açık havada erkeklere mahsustur özgü, özel, bir de oturak geleneğinin kalıntısı halinde kaşık veya zil oyunu vardır. Cura, saz ve ud ile tek ve en fazla dört kişi oynarlar. Kadınlar, en çok kendi meclisinde oynarlar. Ilgın Belekler köyünde def ve kaval ile Konyalı, Develi, Alime adlı oyunlar iki kişice oynanırlar. Oyuncunun biri erkek, öbürü kadın olabilir. İki kadın, iki erkek olmak üzere veya her cins kendi arasında dörder kişilik de olabilir. Kadınlarla oyun, erkek oturaklarında olur. Böylece orada karışık oyun da görülebilir. Halk, bu oyunlara çok bağlıdır. Hele gençler, kış hayatları kışın günlerini böyle eğlencelerle geçiriyorlar. Düğünlerde bütün kadınlar sabahlara kadar düğün evlerinde vakit zaman geçirirler. Düğün odalarını gençler ihya eder. Aşağı Çiğil köyünde Millî Oyun adlısı yalnız def ile oynanır. İkişer kişiliktir. Birkaç çift birlikte oynarlar. Fakat, erkekler ayrı oynarlar. Düğünlerde oynarlar. Balkı köyünde Düz ve Sekme adlı oyunlar vardır. Kaval ve def çalarken iki kişi oynar. Düğün ve başka toplantılarda. Kadınlar mutlaka kendi meclisinde oynarlar. Ereğli Burada ayrıca hususiyeti özelliği olan ve adlı çeşitler yoktur. Göbek atmalı oyunu türlü türkülerle yürütürler. Kadınlar mutlaka kendi aralarında oynar. Saz bulunmayan yerde sadece defçi çalıp söyler. Hep tek kişi oyuna çıkar. Karaman Konyalı oyunu denilen defli çeşit vardır. Köylerinde de durum budur. Ayrı adlı oyunları yoktur. Kaval ile def çalar, zil veya kaşıklarla oynanır. Bir veya iki kişi oyuna kalkar. Salur köyünde “kadınlar oyuna kaldırılmazsa gücenirler”. Konya Merkez İlçesi Sille’de “Sille düğün oyunu” iki kişi tarafından def veya udla oynanır. Kadın oyunudur. 35 yaşlarına kadar bütün kadınlar oynar. Fakat, kadın anne olunca ne kadar genç olursa olsun oyuna kalkmaz. Eskiden beri oynanır. Saz, ud ve def ile tek veya iki kişi tarafından yürütülür. Kiçi Muhsin köyünde “Millî Sektirme Raksı” vardır. İkişerli sıra ile def refakatında eşliğinde yalnız kadınlarca kendi meclislerinde oynanır. Düğünlerde gelin evinde birkaç saat sürer. Düğün evine gelen genç kızlar ve orta yaşlı kadınlar umumiyetle oynayıp gelin olan kızı eğlendirirler. Hatıp köyünde 5 – 40 erkek, zil ve kaşıklarla cura ve saz eşliğinde her şenlikte oynarlar. Kadınlar oynamaz. Zil veya kaşıklarla oyun; Zibek, Kazanoğlu cura, def ve davulla oynanır. Tekliden başka toplu oyunlar da olur 2, 4, 10 bayan olurdu. Örf ve âdetle al’kalı oyunlardı. Saideli Bunlar toplu oyunlardır ve halde günümüzde armonik eşliğinde yürütülüyorlar. Kız ve oğlan ikişer, üçer veya dörder karşılıklı oynarlar. Yani, karşılıklı ve karışık karma oyunlardır. Kolukısa köyünde Sallama denileni; tef, kaval yahut ince çalgıyla 2 – 4 kişi oynar. Kadınlar da kendi meclisinde oynarlar. İyi oynayanlar itibar kazanır ve görürler. Sille Tat köyünde Zeybek oynanır; kaval ve davulla. Altı kişilik topluluk düğün ve bayramlarda günün sevinci içinde halkı coşturur. Sızma köyünde bir veya iki erkek cura, saz, ud, kanun ve kemanla bazen bunların cümlesi tamamı takım hâlinde refakat ederek Konyalı Oyununu yürütürler. Başara köyünde Kaşık Oyunu vardır. Tek veya iki erkek tarafında saz ve cura ile oynanır. Silleme köyünde tek veya iki kişilik Kadın Oyunu ve Develi erkek oyunu vardır. Saz, cura, kanun, ud ve kemanla tek erkek oynar. Kadınlar ikişer, ikişer karşılıklı olmak üzere birlikte oynarlar. Bata köyünde Zeybek, Kesik İnce Çayır oynanır. Bellelü, Aldeden ve başkaları yapılır. Tek veya iki kişiyle saz, cura, ud keman, tef veya kırnata klarnet ile bazan tüm takım halinde yürütülürler. Kadınlar da, erkeklerde ayrı meclislerinde oynarlar. Karapınar Arısam köyünde kaval eşliğiyle kaşık oyunu yürütülür. 2 – 3 erkek kavalla, fakat kadınlar def ile oynarlar. Belli başlı bir oyuncu yoktur. Çünkü köyün her sekenesi halkı az çok da olsa oynar ve oyuna kalkar. Gölviran köyünde Sarı Yıldız, Fadimem oyunları di def ile birincisi tek, öbürü iki kadın tarafından oynanır. Kaşıklarla karşı karşıya yürütülür. Düğünlerde 5, 6 ve daha fazla erkek bir daire şeklini muhafaza ederler, Alay çekerler. Alaylara her delikanlı candan katılır. Karapınar ilçesinde oyunların ayrı ayrı adları yoktur. Türkü adlarıyla anılarlar. Oyun şekilleri türkülerin hengine bağlıdır. Bütün oyuncular çalgıdan başka türkülüdür de. en az def çalınır. Bütün oyunlar tek oynanır. Pek nâdiren ikişerlidir. Aynı oyunları kadınlar da kendi aralarında yürütürler. Oyunlar, düğünlere mahsus gibidir. H’dim Eğis köyünde Develi, Keklik oyunları def ile oynanırlar. Toplu oyunlarda 2, 3, 5, 10 kişi yer alırlar. Erkekler oynar. Bağbozumu, düğün ve bayramlarda oyuna kalkarlar. Seydişehir Karşılama, kadın oyunudur, çalgılı veya yalnız def ile iki kişi tarafından oynanır. Erkeklerden oynayanlar da vardır. Düğünlerde oynamak, gelenekten olduğu için mecburiyettir zorunludur. Hatıp nahiyesi Göden köyünde ellerin zil ve kaşık, maşa şakırtısıyla ayakta ve sözlere göre göbek atmalarla oyun yürütülür. Cura ve saz çalarlar, toplu oynanır. 3 – 100 kişi oyuna girebilir. Erkeklere mahsustur. Herhangi bir şenlik toplantısında oynanır. Gilisıra köyünde Bağlama, Küstü, Zeybek oyunları vardır. Def, maşa, teneke çalınır. Bir veya iki kişi oynar. Çocuklar 6 – 10 kişiyle oynarlar. Erkek ve kadınlar kendi ayrı meclislerinde yürütürler. Deste köyünde Bağlama, Küstü ve Zeybek def, maşa ve tenekeyle bir veya iki kişiyle oynanırlar. Kızılviran İnce Oyun; saz, ud, def veya tabla refakatıyla bir veya iki kişi tarafından karşılıklı zil veya kaşıklarla oynanır. Kadınlar kendi meclisinde kalkarlar. Beyşehir Manastır bucağında di basit “Orta Oyunu” vardır. İkişer, ikişer topluca kız ve kadınlar def çalarken yalnız düğünlerde oynarlar. Öteden beri görenektir. Erkekler oynamaz. Sarayönü L’dik köyünde günümüzde Halıcı bucağı raks hiç yoktur. Fakat aynı ilçenin Gözlü köyünde Halay Sekmesi yaparlar. Def ve ağız ahengiyle yürütülür. 15 – 25 kişilik gruplarla. Kadınlara mahsustur. Neşelenmekle ve bediî zevki güzel sanatlar zevkini tatminle al’kalıdır. Çiftçi, davarcı çoban ve süt sağıcı olan 15 – 25 yaşları arası kadınlardan köyün erkekler dışı bütün gençlerince oynanır. Çumra Akviran köyünde raksın adı sadece “oynamak”tır. Tef, tabla yuvarlak yemek tablası, düdük, kaval çalarken oynanır. Tek veya iki kişi kalkar. Kadınlar da kendi meclisinde oynarlar. Oyunuyla tanınmış yaşlı kimseler vardır. Erkeklerden de böyleleri öteden beri anılagelmişlerdir. Alibey Höyüğü’nde Püskürüm adlı köçek bilinir. Cura, saz, ud veya keman toplu yahut tek başına çalarken, 4, 7 kişi oynar. Erkek ve kadınlarca tek veya karışık olarak yürütülmesi örf ve âdet iktizasıdır gereğidir. Hikayeye göre Ahmet daha önceleri Hayriye adında bir kıza tutkundur. Yıllar sonra oğlunun düğününe bir bahane ile görmek için Hayriye’yi DevamBilinen öyküye göre bu türkü Malatyalı Fahri ye ait. Yaşar Özürküt, bu türkünün sahibinin Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinden Mustafa Tuna olduğunu DevamKAZIMIM-MEZAR ARASI. Mezar arasında harman olur mu Kama kurşun yarasına derman olur mu Kamayı vuranda din iman olur mu Nakarat..Aslanım DevamMeram bağları, Meram çayırları tanıktır, böylesi yiğit her anaya kısmet olmaz. İnadına mertti, inadına yiğit, inadına yağızdı. Konya’nın valisi o DevamKırmızı gül demet demet, Sevda değil bir alamet, Balam nenni, yavrum nenni Gitti gelmez ol muhannet Şol revanda balam kaldı, DevamKırmızı Gül Demet Demet Ali diye bir oğlan varmış patlak vermeden evvel gönül vermiş bir güzele, evlenmiş ve evliliğinin DevamBu türkü bundan bir asır kadar önce , ihtişamlı , güzel , delidolu , hoppala , zıppala olduğundan Deli Düve DevamİTÜ ÖĞRETİM GÖREVLİSİ KURT ”EĞER Kİ TÜRKÜNÜN NE AMAÇLA YAPILDIĞI VE NEYİ ANLATTIĞI BİLİNMİŞ OLSA, ELEŞTİRENLER HERHALDE BAŞLARINI ÖNE EĞERDİ” DevamAnadolu’da her yörenin türküsü olarak bilinir.Kütahya,Konya,Amasya gibi. Yeşillikler içindeki Hıdırlık Tepesi,türbesiyle birlikte Kütahya’nın her yerinden görünen ve yıllardır mesire yeri DevamMisket, ufacık tefecik bir elma türü… Huriye de Ganizadeler’in ufakcık tefecik şipşirin kızlarının adı. Huriye, sık sık evlerinin önündeki elma DevamORMANCI”NIN ÖYKÜSÜ Gevenes Köyü’nde 1922 yılında dünyaya gelen Mustafa Şahbudak, ağa çocuğudur. Köy Muhtarı Tevfik Cezayirli, Mustafa’nın en yakın arkadaşıdır. DevamŞöyle rivayet ederler kim Evvel zamanda Sivas ilinden bir kervancı Halep´ten mal getirir. Tam üç yıldır kervancılar yurtlraından, baba ocaklarından DevamYöreÖdemiş Çakıcı Efe Ege Bölgesinde halkın dilinde dilden dile efsaneleşen bir kahramandır. Osmanlı’nın son zamanlarında devlet iradesinin iyiden iyiye kaybolduğu Devam“ Avşarlar,Ceritler,Tecirliler,Bozdoğanlar,Mürseloğulları ve öteki Türkmen boyları ve oymakları 1865 yılında iskân edildiler. O tarihe kadar göçebe bir yaşam süren bu DevamSefil baykuş ne yatarsın bu yerde Yok mudur vatanın illerin hani Hani ya! Bülbül gibi şakıyan; aşkı gözlerden okuyan dillerin DevamZiyaretten çıktım Cender’in özü Kum gibi kaynıyor Zahidem gözü Aslını sorarsan asalet yerden Hacı Büro’lardan Memed’in gızı Hezeli de deli DevamEski zamanlarda Malkara’da 15 yaşlarında Zeynep isimli güzel bir kız vardır. Bir gün köyde Ağa’nı bir düğünü olur. Düğünde eğlenceler DevamYöre Aydın Bu türkünün daha bir çok kıtaları, Ege havalisinde söylenmekte ise de, muhite göre değişmeler olmaktadır. Biz, buraya meşhur DevamYöre Yozgat Derleyen Mehmet Ali ÜNVANLI Yozgat şehri 1760 yılı başlarında Bozok Yaylasının, yeşillik, etrafı ormanlarla çevrili içinde bin bir DevamYarim İstanbul´u mesken mi tuttun Yöre Kayseri Güz güneşi sarı sarı devriliyordu o ikindi üzeri de uzaklardaki mor dağların ardına. DevamTürküler ve Öyküler bazen seyahate çıkıp, bazen il il bazen de ülke sınırlarını aşarak dolaşmaktadırlar. Bir yerde dinlediğimiz bir türkü DevamTürküler hayatımızın âdeta vazgeçilmez bir parçasıdır. Türk insanı türkülerle konuşmuş, türkülerle dertleşmiş, türkülerle hasret gidermiş, türkülerle acılarını, sevinçlerini dile getirmiş, DevamYöre Tokat/Reşadiye Vaktiyle, Niksar´ın bir köyünde genç bir ilkokul öğretmeni varmış. Güzel bir köylü kızı sevdalanmış bu öğretmene.. Hem kendine DevamÇanakkale Boğazı, Nağra Burnu açıkları 4 Nisan 1953, Saat 0215 Uzun ve yorucu bir seferden dönen Dumlupınar denizaltısı, Nağra Burnu DevamBurdur’dan Antalya’ya doğru giderken yaklaşık 38 km. Uzaklıkta bulunan Arvallı, yeni adı ile Bağsaray köyünde geçer hikaye. Hikayeye göre Hatçe DevamAnakara’nın keskin ilçesinin cin ali köyünde 1924 yılında Sefer adında bir erkek çocuk doğar. İlkokulu köyünde okuyan Sefer 15 yaşından DevamBen de gittim bir geyiğin avına, Geyik çekti beni kendi dağına, Tövbeler tövbesi geyik avına, Gidin arkadaşlar kaldım kayada, Siz DevamBolu Beyi, at meraklısı bir beydir. Atçılıkta usta olan seyisi Yusuf’u, güzel ve cins at aramak üzere başka yerlere gönderir. DevamBir yaz mevsimi koyunculuk yapan bir grup yaylaya çıkar. Bu grup içinde sözlü olan iki de genç vardır. Gençler yaylada DevamMefharet Hanımın hakim olarak görevli gittiği Bodrum da intiharı ardından, yöre halkının duygularıdır türkü olan. Keşiflerine giderken at binen, yöre DevamTürkü, öldürülen Cemal´e, karısı Şerife tarafından yakılmıştır. Şerife, 90 yıldan fazla yaşamış, 30 Kasım 1993 günü vefat etmiştir. 14-15 yaşlarında DevamSevdalısına kavuşsa da mutluluğu bulamayan cemil ile Defçi Fatma nın türküsüdür. Neredeyse bütün mahallenin kızları aşıkmış cemil´e. Bakışları can yakan, Devam“At Üstünde Kuşlar Gibi Dönen Yar Gendi gidip ehbabları kalan yar” nakaratıyla söylenen Ziya Türküsünün Hikayesi şöyledir; Ziya yakışıklı bir DevamAnadolu halkının kahramanlığını destanlaştırdığı savaşlardan biri de Çanakkale cephelerinde olur. Büyük imkansızlık içinde verdiği bu çetin mücadelede, bağımsızlığı için gerektiğinde DevamYöre Samsun / Çarşamba Çarşamba deyince bir yabancı hemen çarşambayı sel aldı türküsünü anımsar..çarşamba her şeyden önce bu türküyle ünlenmiştir..bu DevamÇökertme türküsünün kahramanı olan Halil, babası tarafından Van ili , Erciş ilçesi, Bozüyük köyündedir. Ailenin büyükleri önce Van’dan İstanköy’ e DevamAnakara’nın keskin ilçesinin cin ali köyünde 1924 yılında Sefer adında bir erkek çocuk doğar. İlkokulu köyünde okuyan Sefer 15 yaşından DevamTürküye konu olan olay 12 Şubat 1933 yılında bugünkü Buldan –Derbent barajının dolgusu yapılan “Derbent Deresi denilen yerde meydana gelmiştir. DevamYozgat şehri 1760 yılı başlarında Bozok Yaylasının, yeşillik, etrafı ormanlarla çevrili içinde binbir çeşit kuşun ötüştüğü bir sahada kurulurken; Yozgat DevamRumeli yöresi Debreli Hasan, Trakya’da Drama’da büyümüş ve bin sekiz yüzlü yılların sonu ile bin dokuz yüzlü yılların başında Debreli DevamErzurum’da yaşanmış bir aşk hikayesidir bu türkünün hikayesi. Genç delikanlı sevdalanır bir güzel kıza. Önünde ardında dolanır durur. Fakat kız Devam“Erzincan’a girdim ne güzel bağlar.”, Erzincan Halk Türküleri içinde en çok sevilen bir uzun havadır. Güzel olduğu kadar da acı DevamRize yöresi Rize’nin şimdiki adı Portakallık olan Haldoz mahallesindeki bir düğünde kardeşinin bıçakla karnından yaralanması üzerine, kendisine haber verilen Sandıkçı DevamTurnayı uçurdum Uruş köyünden Önünde sacır var, geçmez orayı Tilsevet gölüne battı mı dersin, Hep avcılar arar bahtı karayı, Bir DevamYöreAvşar/Binboğa Derleyen Muzaffer Sarısözen Türkünün ortaya çıktığı zamanlardaki olaylar şöyle gelişir; Rışvanoğlu adında zengin bir beyin güzel bir kardeşi vardır. DevamKomşu kızı ile beşik kertmesi olan bir genç askerde vereme yakalanır. Hava değişimi olarak Yozgat´a Akdağmadeni gelir. Sözlüsünün ailesi gence DevamYöre Ordu/Fatsa Ordu dolaylarında yaşayan Hekimoğlu, yoksul bir ailenin çocuğudur. Üstelik yoksul bir anneden başka hiç kimsesi yok. Çevresinde dürüstlüğü, DevamHem okudum hemi de yazdım Yalan dünya senden bezdim Dağlar koyağını gezdim Yiten yavru bulunur mu Yavru yitmeye görsün bir Devam Bu sayfada Konya yöresine ait Elmaların Yongası 1 türküsünün sözleri bulunmaktadır. Türkü Sözü Elmaların yongasıAslanım aman aman aman eyHaydi sağ cebinde aynasıAman aman amanAman sağ cebinde aynasıVay vayİki duvar arasıAslanım aman aman aman eyHaydi hovardalar yaylasıAman aman amanAman hovardalar yaylasıVay vayHop tara leyli leyli ellerineSarılaydım o incecik bellerineVay vayElmaların incesiAslanım aman aman aman eyHaydi dibindedir goncasıAman aman amanAman dibidedir goncasıVay vayDiz dize otururkenAslanım aman aman aman eyHaydi çıka geldi amcasıAman aman aman amanAman çıka geldi amcasıVay vayHop tara leyli leyli ellerineSarılaydım o incecik bellerineVay vay Sayfa Bilgisi Kaynak KişiAhmet Özdemir Sayfa Gösterimi2415 Oylama 1 kişi oyladı Oy Ver 1 2 3 4 5 Yorum Yaz Konya Türküleri Aba Da Bir Diba Da Bir Giyene, 10967 ziyaret Acap Sözden Sazdan Fayda Olur Mu, 3307 ziyaret Acemoğlu, 11415 ziyaret Acep Kime Arz Eylesem Halimi, 2751 ziyaret Afganlının Bebekleri Ağlıyor, 3704 ziyaret Ağla Annem Ağla, 8653 ziyaret Ağlama Sen Gülüm Benim, 4913 ziyaret Aklımı Aldı Bir Şirin Şivekar, 3415 ziyaret Aksinne'ye Vardım, 3574 ziyaret Ali Efeyi Vurdular, 5181 ziyaret Alime Hovarda Türküsü 1, 4166 ziyaret Alime Hovarda Türküsü 3, 3795 ziyaret Aman Da Kırat Gülüm De Kırat, 2085 ziyaret Aman Konya Toz Dumanlı, 7796 ziyaret Ana Bacı Aşk Deyince, 3111 ziyaret Anne Beni Kaldır Gezdir, 3654 ziyaret Annem Beni Kaldırmışsın 1, 3063 ziyaret Annem Beni Kaldırmışsın 2, 3186 ziyaret Aptal Derler Efendim, 3130 ziyaret Arslan Mustafam, 8512 ziyaret Daha Fazla Konya Yöresine Ait Türküler, 316 türkü sözü Daha Fazla Türkü Sözü Türküye Göre A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z Yöreye Göre A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

konya yöresine ait türküler ve hikayeleri