🍻 Atatürkün Yaptığı Yenilikler Nelerdir Resimli
MedeniKanunun Kabulü (17 Şubat 1926) Osmanlı devleti kanunlarında erkeğin üstünlüğüne dayanan bir düzen miras ta şahitlikte ve bunun gibi bir çok konuda erkeklerin daha fazla hakkı vardı.laik hukuk anlayışı ise bu farklılıkları kabul edemezdi. Bu nedenle dini kurallara göre düzenlenmiş olan
ATANINRESİMLERİ; ATATÜRK HAFTASINDA NELER YAPILIR; 1 Kasım 1922'de TBMM'de yaptığı konuşmada ulus akla aykıı olduğunu belirterek,saltanatın kaldırılmasını istedi. Milletvekillerinin ateşli konuşmalarla Atatürk'ü desteklemelerinden sonra, saltanatın İstanbul'un işgal tarihinden (16 Mart 1920) başla-yarak kalkmış
Japonİmparatorluğu, Sibirya ve Moğolistan. sınırlarında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ile (SSCB) sürtüşmektedir. Bu gerilim Almanya'ya Japonya'yla yakınlaşma şansı tanır. 25 Kasım 1936. tarihinde Anti-Komintern Paktı'nı imzalarlar. Buna. göre, her iki ülke, içlerinden birisi Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler.
OsmanNebioğlu, 1912 yılında Güneyköy, Afyon ’da doğmuştur. Annesi Hatice Nebioğlu, babası Tüccar Mehmet Efendi’dir. Babasının işini İzmir’e nakletmesi nedeniyle 1921 yılında İzmir ’e göç ettiler. İ. Ziya Nebioğlu (d. 1932; Eğirdir - ö. 14 Nisan
NELERYENİ? Tema Renkleri. Tema Arka Plan Renkleri. Tema Arka Plan Resimleri . Tema Renkleri. Tema Arka Plan Renkleri. Atatürk'ün yaptığı yenilikler. By pınar yurdatapan in forum ÇOCUK ŞARKILARI (MP3) Cevaplar: 5 Son Mesaj: 27.Nisan.2012, 18:17.
muhammet7926 Aralık 1925 tarihinde çıkarılan 698 sayılı kanuna göre Türkiye Cumhuriyeti’nde kullanılan resmi devlet takvimi olarak artık Milâdî Takvim kabul edildi. Böylelikle Ülkemizde 1 Ocak 1926 tarihinden sonra miladi takvim kullanılmaya başlandı.Türkiye’deki kullanılan saat sistemi 26 Aralık 1925 tarihinden sonra “Günün 24 Saate Taksimine Dair Kanun”’un
Atatürkİnkılapları nedir, Atatürk İnkılapları ne demek, Atatürk İnkılapları örnekleri, Atatürk İnkılapları Slayt Resim Ekle Atatürk İnkılapları Resimleri. 1. 6 yıl önce. Kıyafette yapılan yenilikler , Yeni Türk alfabesinin kabulü , 42. Sayfa 42Atatürk İnkılaplarından bildiklerinizi sayar
zZAtY. Atatürkün Ekonomi Alanındaki İnkılapları Sanayide Yapılan Yenilikler Osmanlı İmparatorluğu’nda, yönetimdeki basiretsiz kişilerin, yıllarca süren savaşlar ve kayıplara karşı, ekonomik alanda köklü çözümler üretememesi, devlet gelirlerinde bir çöküşe neden olmuştur. Ve bunun neticesinde de, dış borçlar giderek artmıştır. Bu borçları da, yüksek faizli borçlarla ödemeye kalkmak; bütçenin %30’a yakın bir bölümünü bu karmaşık durumdan çıkmak için harcamak, ekonomiyi iflas ettirmiştir. Bu ekonomik iflasa rağmen, Osmanlı devletinde 1919’lara kadar bir İktisat Bakanlığı kurulamamıştır. İmparatorluk son günlerini yaşarken, Anadolu halkı da sefil ve perişan bir haldeydi. İşte bu olumsuz şartlar altında kurulan TBMM Hükümeti, Mustafa Kemal’in önderliğinde yeni bir savaşa başlıyordu Ekonomi Savaşı. 18 Mart 1923’te, İzmir’de, ülkenin çeşitli yerlerinden gelen tüccar, işçi, çiftçi ve sanayicilerin katılmasıyla Türkiye İktisat Kongresi toplandı. Kongrede, ekonominin rayına oturtulması ve köklü tedbirler alınması için bazı kararlar belirlendi. Atatürk Kongrede şunları söylemişti “Arkadaşlar, sizler doğrudan doğruya milletimizi teşkil eden halkın sınıflarının içinden geliyorsunuz ve onlar tarafından seçilmiş olarak geliyorsunuz. Bu itibarla, memleketimizin, milletimizin halini, ihtiyacını ve milletimizin emellerini ve acılarını yakından biliyorsunuz…Sizin söyleyeceğiniz sözler, alınmasının lüzumunu beyan edeceğiniz tedbirler, doğrudan doğruya halkın lisanından söylenmiş gibi kabul olunur…Halkın sesi, hakkın sesidir. Kılıç ile fütuhat yapanlar, sabanla fütuhat yapanlara yenilmeye, sonuç olarak yerlerini terketmeye mecburdurlar. Nitekim Osmanlı saltanatı da böyle olmuştur…Kılıç kullanan yorulur, nihayet kılıcı kınına koyar ve belki kılıç o kında küflenmeye, paslanmaya mahkum olur. Lakin, saban kullanan kol gittikçe daha ziyade kuvvetlenir. Daha çok kuvvetlendikçe daha çok toprağa malik ve sahip olur.” Bu kararlar; 1-Hammaddesi yurt içinde olan endüstri kollarının kurulması, 2-Özel girişimcilerin desteklenmesi, 3-Yatırımcılara kredi sağlayacak bankaların kurulması, 4-Günlük tüketim mallarına öncelik verilmesi, 5-Önemli kuruluşların millileştirilmesi, 6-Sanayii teşvik edici yasaların çıkarılması, özellikle gümrük tarifelerinin, milli sanayinin kalkınma ihtiyaçlarına göre değiştirilmesi, 7-Yerli malların karada ve denizde ucuz tarife ile taşınması, 8-Sanayi bankası kurulmaya karar verilmesi maddeleri altında toplanmıştır. Alınan bu kararlar hemen uygulamaya geçirilmiş, fakat dünyanın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle, Mustafa Kemal ekonomik uygulamaları; 1923-1932 yılları arasında, halkçılığa dayalı liberalizm ile yarı devlet müdahaleciliği’, 1932-1938 yılları arasında da karma ekonomiye dayalı planlı kalkınma’ olarak iki aşamalı uygulamıştır. 1936 yılında “II. Beş Yıllık Kalkınma Planı” hazırlanmasına rağmen, Atatürk’ün vefatı ve başlayan II. Dünya Savaşı sebebiyle, plan uygulamaya konulmamıştır. Plan, 1960 yılında uygulanmaya alınmıştır. Beş yıllık kalkınma planı gereğince; mensucat ve dokuma sanayiinde Bakırköy, Kayseri, Nazilli, Konya Ereğli dokuma fabrikalarıyla, bu fabrikaların pamuk ihtiyaçlarını karşılamak için Adana ve İzmir bölgelerinde pamuk tarımının canlandırılması öngörülmüştür. Tekstil sanayii, kendir, kangram, kükürt, demir-çelik bakır kömür gibi maden ve petrol arama işletmeleri, selüloz ve kağıt sanayi, seramik, cam, kimya, sünger, gülyağı, elektrik ve enerji üretimi için planlar yapılmıştır. Plan çerçevesince ayrıca fabrikalar açılmış, bütün bu sanayi dalları için eleman yetiştirecek mesleki eğitim kurumları faaliyete geçirilmiştir. Sanayi yatırımlarını teşvik etmek için, öncelikle 1927 yılında Teşvik-i Sanayi Kanunu’ çıkartılmış, yabancı ürünlerle mücadele edebilmek için de 1929 yılında yüksek gümrük tarifesi uygulanmaya başlanmıştır. 1933 yılında Sümerbank kurulmuş, 1935 yılında da maden kaynaklarını araştırmak üzere Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü’, elektrik-enerji kaynaklarını araştırmak için Elektrik İşleri Etüt İdaresi’, maden ve elektrik işletmelerini kurmak için de Etibank’ kurulmuştur.
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir. Atatürk'ün Güzel Sanatlar Hakkındaki Fikir Ve Düşünceleri Atatürk tarafından yazdırılmıştır Güzel sanatlar terimini, Türkler zannediyorum pek haklı olarak 1-Musiki, 2-Resim, 3-Heykeltraşlık, 4-Edebiyat, 5-Mimarlık, 6-Rakstan oluşmuş saymışlardır. Bu dal, insan topluluklarının yüksek niteliğini belirlemede çok büyük önem taşır. Bu yüksek değer, yüksek incelik, beceri, ince yetenek ve işte bunların hepsini yapabilmek, sanatkârlığın birleşmiş ifadesidir. Bu sorun üzerinde bizim de, çocuklarımızın da esaslı olarak durmanız gerekir. 1936 Cevat Abbas Gürer, Cumhuriyet gazetesi, Güzel sanatların önemi İnsanlar olgunlaşmak için bazı şeylere muhtaçtır. Bir sanatların millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir önemi millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. Halbuki bizim milletimiz, gerçek özellikleriyle uygar ve ileri olmaya lâyıktır ve olacaktır. 1923 Atatürk'ün s. 67 Bir sohbet sırasında ressam Çallı İbrahim'e söylemiştir Aynı milletin çocuklarının hep beraber bulunarak birbirlerini tanımaları, birbirlerini sevmeleri ve bu birlik sevgisinden çıkacak yüksek duygulara aynen uymaları güzel bir şeydir. Eğer güzel sanatlar mensubu bir kişi olarak siz bunu gösterirseniz, bütün millete ve bütün insanlığa hizmet edersiniz. Devamı > Atatürk ve Sanat
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye için hat safhada öneme sahip yenlikleri ile resmen yepyeni bir yüzyıl açmıştı. Halkı, devleti, milliyetçiliği ve pek çok alanı kapsayan yenilikler, Türkiye’nin o zor dönemden alnının akıyla çıkmasına sebep oldu. Birçok ülke için Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra Anadolu toprakları bölüşülecek derken, Kurtuluş Savaşı ve onun akabinde gelen yenilikler, Türkiye Cumhuriyeti’ni yeni bir hedefe sürükledi ve güçlü bir ülke konumuna getirdi. Peki, Atatürk’ün yaptığı yenilikler nelerdir? Hangi alanlarda yenilikler yapmıştır? İçindekilerMustafa Kemal Atatürk’ün Yaptığı Yeniliklerin AlanlarıAtatürk’ün Yaptığı YeniliklerTürkiye Büyük Millet Meclisi’nin TBMM İlan Edilmesi 23 Nisan 1920Saltanatın Kaldırılması 1 Kasım 1922Cumhuriyetin İlan Edilmesi 29 Ekim 1923Halifeliğin Kaldırılması 3 Mart 1924Şapka Kanunu 25 Kasım 1925Medeni Kanunun Kabul Edilmesi 17 Şubat 1926Harf İnkılabı 1 Kasım 1928Soyadı Kanunu 21 Haziran 1934Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı Verildi 5 Aralık 1934Laikliğin Anayasaya Eklenmesi 5 Şubat 1937Atatürk’ün Yaptığı Diğer Yenilikler Mustafa Kemal Atatürk’ün Yaptığı Yeniliklerin Alanları Mustafa Kemal Paşa, savaşlardaki aklı, mahareti ve bunun yanında yenilikçi özelliği ile de tam bir liderdir. Liderlik vasıflarının tamamını bünyesinde barındırmasının yanında, ülkesi ve milleti için gerçekleştirdiği hamleler de her daim takdir toplamıştır. Atatürk’ün, din ile milleti sömürmeye çalışanları önlemek için bu tür insanlara karşı uyguladığı yaptırım ve yenilikler sonucunda, yine aynı kişiler tarafından ortaya atılan ve aslı astarı olmayan düşünceler sebebi ile de günümüzde ne yazık ki küçük bir grup tarafından Atatürk’e beslenen doğru olmayan duygular var. Ancak bu duyguların tam tersine, yapılan yenilikler iyi bir eğitim alan insan tarafından anlaşılabiliyor. Peki, bu yenliklerin alanları hangileridir? Toplumsal Alandaki Yenilikler Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkının Verilmesi, Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması gibi. Siyasal Alandaki Yenilikler Cumhuriyetin İlanı, Saltanatın ve Halifeliğin Kaldırılması gibi. Eğitim ve Kültür Alanındaki Yenilikler Harf Devrimi, Öğretimin Birleştirilmesi gibi. Hukuk Alanındaki Yenilikler Medeni Kanunun Kabulü, Mecellenin Kaldırılması gibi. Ekonomi Alanındaki Yenilikler Çiftçinin Özendirilmesi, Aşarın Kaldırılması, Sanayi Teşvik Kanunun Çıkarılması gibi. Yukarıda, Mustafa Kemal Atatürk’ün yenilik yaptığı alanlardan ve bu alanlardan bazı örneklerden bahsedildi. Şimdi sizlere yapılan yeniliklerden bahsedelim. “Atatürk’ün Dünya’da İsminin Verildiği 34 Yer” isimli içeriğimizden de farklı bilgiler öğrenebilirsiniz. Atatürk’ün Yaptığı Yenilikler Mustafa Kemal Atatürk, yaptığı yenilikler ile tam bir lider ruhunu ortaya koymuştur. Aynı zamanda onun yanında olanların ona destek olması da, her koşulda Mustafa Kemal Atatürk’ün önemini ortaya çıkarmıştır. Peki, Atatürk’ün yaptığı yenilikler nelerdir? Şimdi sizlere bunlardan bahsedelim. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin TBMM İlan Edilmesi 23 Nisan 1920 Osmanlı Devleti’nin, işgal devletleri tarafından işgal edildiği zamanlarda, tam olarak 23 Nisan 1920’de Ankara’da ilen edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk halkının başarısının en önemli adımlarından bir tanesi olmuştur. İşgal devletlerinin davranışlarının hat seviyesini fazlasıyla aşması, Cumhuriyetin ilanına giden süreci başlatacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin varoluş ilkelerinden bir tanesi de, “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” olmuştur. Meclisin Ankara’da kurulmasının en önemli sebebi ise, işgal ortamından uzak olması ve Anadolu’nun ortasında bulunmasıydı. Çünkü İstanbul o günlerde işgal altındaydı. “Ankara Gezisi Sırasında Mutlaka Görülmesi Gereken Müzeler” isimli içeriğimizi de inceleyebilirsiniz. Saltanatın Kaldırılması 1 Kasım 1922 Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üstünde, hiçbir devlet organının ve gücünün kabul edilemeyeceğinin belirtilmesi sonrasında, 308 numaralı kararname ile 1 Kasım 1922 tarihinde saltanat kaldırıldı. Saltanatın Kaldırılması ile birlikte, varlığını sürdürmekte olan Osmanlı Devleti de sona ermiştir. Cumhuriyetin İlan Edilmesi 29 Ekim 1923 28 Ekim 1923 tarihinde, yaptığı konuşma ile “Efendiler, Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz!” diyen Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1923 tarihindeki müjdeyi halkına açıklamıştır. Ülkenin yönetimin biçiminin Cumhuriyet olmasını isteyen ve bunu her fırsatta belirten Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanını o konuşmasına ortaya koymuştur. Cumhuriyetin ilan edilmesi sonrasında bazı yenilikler de beraberinde geldi. Bu yenilikler, Atatürk’ün olmasını istediği Türkiye’nin temellerini atmıştı. Her anlamda yenilik kokan ülkesini, tüm dünyaya duyurmuştu. Artık Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktı. Halifeliğin Kaldırılması 3 Mart 1924 Saltanat, Cumhuriyetin ilan edilmesinden önce kaldırılmış ve TBMM’nin üzerinde hiçbir güç kabul edilmemişti. Sonrasında 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Bir müddet halifelik devam etti ve kaldırılmadı. O dönemki halife Abdulmecid’in cumalarda padişah gibi hutbe vermesi sonrasında da, halifeliğin bir anlamı kalmadığına karar verildi ve 3 Mart 1924 tarihinde halifelik de kaldırılmış oldu. Halifelik kaldırıldıktan sonra da din konusunda halkın aydınlatılması için, bugünkü Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu. Laik düzenin ilk adımı da bu oldu. Ancak Atatürk’ün, dini, halkı kandırma amacıyla kullananlara en önemli darbelerinden bir tanesi de bu oldu. Çünkü ertesinde hemen Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu. Şapka Kanunu 25 Kasım 1925 Devlet memurlarının fes ve sarık takmaları, 25 Kasım 1925’teki Şapka Kanunu ile yasaklandı. Bunun yerine şapka takılması gerektiği söylendi. Bu yenilik, Atatürk’ün yapacağı diğer yeniliklerin bir zeminiydi. Çünkü her biri, demokratik ülkelerin yenilikleri olacaktı. Medeni Kanunun Kabul Edilmesi 17 Şubat 1926 Osmanlı Devleti döneminden kalma hukuk kurallarına, eski dönemlerde olması sebebi ile pek çok ayrımcılık vardı. Bu ayrımcılıklar, Osmanlı Devleti’nin yükseliş döneminde kişi hak ve hürriyetlerine aykırı değildi. Çünkü o dönemde bu sistemin uygulanması gerekiyordu. Ancak zaman 20. yüzyıl olunca, bazı şeylerin değişmesi gerekti. Kadınlar pek çok anlamda haksızlığa maruz kalıyor, baskı yiyor ve kendi haklarını dile getiremiyorlardır. Bunun üzerine, medeni kanunlar incelendi ve en uygunu İsviçre Medeni Kanunu oldu. Çünkü bu kanunda, Türk örf ve adetlerine uygun pek çok değer vardı. Aynı zamanda kadın ve erkek eşit, demokratik bir düzen de ön plandaydı. Bu çerçevede 17 Şubat 1926 tarihinde, çeşitli düzenlemeler ile Medeni Kanun kabul edildi. Böylece hayatta aşağıdaki değişiklikler gerçekleşti Artık tek eşli evlilikler zorunlu hale getirildi. Kadınlar da boşanma hakkına sahip oldu. Kadınlara dilediği mesleği seçme hakkı verildi. Evliliklerde imam nikahı kıyıldıktan sonra resmi nikah da zorunlu oldu. Miras bölüşme konusunda kadın ve erkekler eşit haklara sahip oldu. Yukarıda, medeni kanunun getirdiği bazı değerler yer almaktadır. O dönem için ne kadar başarılı bir kanun tercihi olduğu da açıktır. Çünkü günümüz hayatını birebir yansıtan bir kanun. Harf İnkılabı 1 Kasım 1928 Osmanlı Devleti’nde kullanılan Arap Alfabesi, içerisinde bazı sorunları barındırıyor ve bu alfabe ile yazılan sıradan yazılar dahi din içerikli kabul ediliyordu. Çünkü Kutsal Kitabımız Kuran-ı Kerim’de Arap Alfabesi kullanılıyordu. Bu toplumsal açıdan büyük bir problem olarak karşımıza çıktı. Diğer bir olumsuzluk ise, Osmanlıca harflerinin devlet işlerinde kullanılması oldu. Çünkü Osmanlıca’da yalnızca 3 sesli harf var ve bu şekilde şehir ve bölge isimleri bile doğru yazılamıyordu. Bu da Harf İnkılabı’nı gerektirdi. Zaten Osmanlıca günümüzde 15 gün içerisinde öğrenilebilecek bir dil ve bu nedenle çok çok yetersiz kalıyordu. Bunun üzerine, 1 Kasım 1928 tarihinde Harf İnkılabı kabul edildi. Harf İnkılabı, Atatürk’ün, İsmet İnönü’ye yazdığı bir mektup ile tamamen neticeye ulaşmış oldu. Atatürk, Harf İnkılabı’nı açıkladığı konuşmasında, herkese bu harflerin öğretilmesini bir vatan görevi olarak sundu. Yalnızca toplumun %10’luk kesimi değil, %90’lık kesiminin okuryazar olması gerektiğini de vurguladı. Soyadı Kanunu 21 Haziran 1934 Osmanlı Devleti’nde soyadı değil de, lakaplar, unvanlar ve bazı durumlarda kişisel veya fiziksel özellikler kullanılıyordu. Bunun üzerine 21 Haziran 1934 tarihinde Soyadı Kanunu kabul edildi. Buna göre lakap değil de, artık isimlerden sonra gelen soyadları kullanılacaktı. Mustafa Kemal Paşa’ya da 24 Kasım 1934 tarihinde “Atatürk” soyadı verildi. Ancak bu soyadı, Atatürk dışında kimseye verilmeyecekti. Aile fertleri ve akrabaları da bu soyadını alamadı. Atatürk soyadı, yalnızca Mustafa Kemal Paşa’nın oldu. Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı Verildi 5 Aralık 1934 Kadınlara seçme ve seçilme hakkı kademeli bir şekilde artırarak verildi. Bunun ilk öncülü, 3 Nisan 1930’da kadınların belediye seçimlerinden oy kullanabilmesiydi. Sonrasında 1933 tarihinde, muhtarlık ve ihtiyar heyetine seçilme hakkına sahip oldular. Ancak 5 Aralık 1934 tarihinde, kadınlar artık parlamentoda da vekil seçilebilme hakkına sahip oldular. Böylece kademeli olarak artan haklar, 5 Aralık 1934 tarihinde sınırsız olmuş oldu. Üstelik bu adım pek çok Avrupa ülkesinden önce atıldı. Laikliğin Anayasaya Eklenmesi 5 Şubat 1937 Saltanatın ve halifeliğin kaldırılması, tekke ve zaviyelerin kapatılması ve bunun gibi yenilikler, laiklik ilkesini gündeme getirdi. Bunun üzerine 5 Şubat 1937 tarihinde, 1924 Anayasası’nın 2. maddesine, “Türkiye Laik Bir Devlettir” ibaresi eklendi. Din ve devlet işleri birbirine karıştırıldığında, kendini hoca olarak tanımlayan pek çok kişi, artık hocalığı ile para kazanamaz hale geldi. Yani din ile milleti kandırmak ortadan kaldırıldı. Atatürk’ün Yaptığı Diğer Yenilikler Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı yeniliklerden en dikkat çekenleri, yukarıda detayları ile birlikte anlatıldı. Ancak burada hepsi anlatılmadı. Diğer yenilikler ise aşağıdaki gibidir. Kılık Kıyafette Değişiklik Takvim, Saat ve Ölçülerde Değişiklik Kabotaj Kanunu Mecellenin Kaldırılması Eğitim ve Öğretimin Birleştirilmesi Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Aşarın Kaldırılması 5 Yıllık Kalkınma Planlarının Uygulanmaya Başlanması Yukarıda da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçekleştirdiği diğer yeniliklerden bazıları yer almaktadır. “Atatürk Araştırma Merkezi” üzerinden, diğer detayları da öğrenebilirsiniz. Sizlere bu içeriğimizde, Atatürk’ün yaptığı yenilikler nelerdir? Bu yeniliklerin özellikleri nelerdir? gibi soruların cevaplarını vermeye çalıştık. Aynı zamanda önemli yeniliklerin detaylarından ve sürecinden de bahsettik. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da, yapılan yeniliklerin kronolojik sıraya göre düzenlenmiş olmasıdır. Umarız sizlere fayda sağlayan, aradığınız bilgiyi bulmanıza yardımcı olan bir içerik olmuştur.
Atatürk İnkılap ve Devrim Resimleri Atatürkün Yaptığı Yenilikler Resimli Mustafa Kemal Atatürk İnkılaplarını yaparak ülkeye çağ atlatmış olmanın yanı sıra modern toplumlara ayak uydurma konusunda da büyük bir devrim yapmış de anlaşılacağı üzere yapılan inkılapların etkisi anlaşılmaktadır. I-Siyasi alanda yapılan inkılaplar 1- Saltanatın Kaldırılması 1 Kasım 1922 2- Cumhuriyetin ilanı 29 Ekim 1923 3- Halifeliğin Kaldırılması 3 Mart 1924 II-Toplumsal yaşayışın düzenlenmesi 1- Şapka İktisası giyilmesi Hakkında Kanun 25 Kasım 1925 2- Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine kapatılmasına ve Türbedarlıklar ile Birtakım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun 30 Kasım 1925 3- Beynelmilel Saat ve Takvim Hakkındaki Kanunların Kabulü 26 Aralık 1925. Kabul edilen bu kanunlarla Hicri ve Rumi Takvim uygulaması kaldırılarak yerine Miladi Takvim, alaturka saat yerine de milletlerarası saat sistemi uygulaması benimsenmiştir. 4- Ölçüler Kanunu 1 Nisan 1931. Bu kanunla ölçü birimi olarak medeni milletlerin kullandıkları metre, kilogram ve litre kabul edilmiştir. 5- Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun 26 Kasım 1934 6- Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun 3 Aralık 1934. Bu kanunla din adamlarının, hangi dine mensup olurlarsa olsunlar, mabet ve ayinler dışında ruhani kisve giysi taşımaları yasaklanmıştır. 7- Soyadı Kanunu 21 Haziren 1934 8- Kemal Öz Adlı Cumhurreisimize Atatürk Soyadı Verilmesi Hakkında Kanun 24 Kasım 1934 9- Kadınların medeni ve siyasi haklara kavuşması a- Medeni Kanunla sağlanan haklar b- Belediye seçimlerinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan kanunun kabulü 3 Nisan 1930 c- Anayasada yapılan değişiklerle kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanınması 5 Aralık 1934 III- Hukuk alanında yapılan inkilaplar 1- Şeriye Mahkemelerinin kaldırılması ve Yeni Mahkemeler Teşkilatının Kurulması Kanunu 8 Nisan 1934 2- Türk Medeni Kanunu 17 Şubat 1926 Dini hukuk sisteminden ayrılarak laik çağdaş hukuk sisteminin uygulanmasına başlanmıştır. IV-Eğitim ve Kültür alanında yapılan inkilaplar 1- Tevhid-i Tedrisat Kanunu 3 Mart 1924. Bu kanunla Türkiye dahilindeki bütün bilim ve öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır. 2- Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun 1 Kasım 1928 3- Türk Tarihi Tetkik Cemiyetinin Kuruluşu 12 Nisan 1931. Cemiyet daha sonra Türk Tarih Kurumu adını almıştır 3 Ekim 1935. Kültür alanında yeni bir tarih görüşnü ifade eden kurumun kuruluşuyla ümmet tarihi anlayışından millet tarihi anlayışına geçilmiştir. 4- Türk Dili Tetkik Cemiyetinin kuruluşu 12 Temmuz 1932. Cemiyet daha sonra Türk Dil Kurumu adını almıştır 24 Ağustos 1936. Kurumun amacı, Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu dünya dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir. 5- İstanbul Darülfünununun kapatılmasına Milli Eğitim Bakanlığınca yeni bir üniversite kurulmasına dair kanun 31 Mayıs 1933. İstanbul Üniversitesi 18 Kasım 1933 günü öğretime açılmıştır.
Ölçülerde Değişiklikler Tarih 1 Nisan 1931 Ülkede ağırlık ve uzunluk ölçülerinde tek bir sistemin uygulanmasını sağlamak ve uluslararası ticari ilişkileri kolaylaştırmak için; Arşın, endaze, okka, çeki gibi hem belirli olmayan hem de bölgelere göre değişen eski ölçüler kaldırılmış, Onlu sisteme uygun, metre ve kilogram gibi uzunluk ve ağırlık ölçüleri kabul edilmiştir. Takvimde Değişiklikler 1925-1935 Uluslararası ilişkilerde karışıklığı önlemek için; Hicri ve Rumi takvim kaldırılmış, Miladi takvim kabul edilmiş, Alaturka saat yerine uluslararası saat kabul edilmiş, Hafta tatili olarak kabul edilen cuma yerine, pazar günü resmi hafta tatili günü olmuştur. Osmanlılarda Eski Uzunluk Ölçü Birimleri Osmanlı İmparatorluğu zamanında 75,8 cm’lik zirai mimari veya sadece zirai, 68 cm uzunluğundaki çarşı arşını vardı. Daha sonra ipekli fiyatlarının artması dolayısı ile fiyatı yükseltme yerine ölçü birimi kısaltılarak 65 cm’lik Fars kökenli endaze birimi kullanıldı. III. Selim abanoz ağacından bir prototip olarak 1 zirai mimari yaptırdı. Bunun bir tarafı 24 parmağa ve her parmak 10 hat’ta bölündü. Böylelikle bu bölümle basımevinde kullanılan punto büyüklükleri de alınabilecekti. Diğer tarafı sadece 20 eşit parçaya bölündü. Zirai mimari, arşın ve endaze ölçü birimlerinin ast ve üst katları aşağıda gösterilmiştir. 1 zirai mimari = zirai = mimari arşını = 2 ayak kadem = 0,75774 m = 24 parmak = 288 hat = 3456 noktayol, sokak uzunluğu, bina yüksekliği vb. için 1 parmak = 12 hat = 0,03157 m 1 hat = 12 nokta = 0,00263 m 1 nokta = 0,00022 m 1 kulaç = 2,5 zirai =1,895 m ip boyu, su derinliği, kuyu derinliği vb. için 1 kara mili = 2500 zirai = 1895 m kara yolculuğundaki mesafeler için 1 fersah = 3 mil = 7500 zirai = 5685 m 1 berid menzil = 4 fersah = 12 mil = 30900 arşın = 22740 m 1 merhale = 2 berid = 45480 m 1 çarşı arşını = 8 rubu urup = 0,680 m kumaş için 1 rubu = 2 kirah = 0,085 m 1 kirah = 0,0425 m 1 endaze = 8 rubu urup = 0,650 m artan ipekli fiyatlarına karşılık konulan ölçü birimi Eski Alan Ölçü Birimleri 1 arşın zirai ²= 0,57417 m²= 4 ayak² 1 dönüm yeni = 2500 m² 1 dönüm büyük = 2720 m² 1 dönüm atik = 4 evlek = 1600 zirai² = 918,672 m² bir kenarı 40 arşın zirai olan kare 1 atik evlek = 400 arşın²= 229,668 m² 1 yeni evlek = 250 m² 1 cerip = 3600 zirai²= 2067,012 m² 1 ayak² = 144 parmak²= 0,14354 m² 1 parmak² = 144 hat²= 0,00099751 m² 1 hat² = 144 nokta²= 0,000006927 m² 1 çarşı arşın² = 0,46240 m² 1 urup² = 0,007225 m² 1 kirah² = 0,0018062 m² 1 endaze² = 0,422500 m² 1 urup² = 0,0066015 m² 1 kirah² = 0,0016504 m² Alan Ölçü Birimlerinde Ters Dönüşümler 1 m² = 1,740450 zirai²= 1 zirai²+ 426 parmak² + 71,89 hat² 1 m² = 2,162629 çarşı arşın² + 2 arşın² + 10 rubu² + 1,63 kirah² 1 m² = 2,366887 endaze² + 2 endaze² + 23 rubu² + 1,9 kirah² 1 ar = 0,1087781 dönüm = 174 zirai² + 25 parmak² + 133,24 hat² Eski Ağırlık Ölçü Birimleri Ağırlık ölçü birimi de uzunluk ölçü birimi gibi farklılıklar gösteriyordu. Şimdi kullanılan ağırlık birimi kilogram olup 0 derecede bir desimetreküp suyun ağırlığı olarak tanımlanmış ve Uluslararası Ölçü ve Ağırlık Birliğinden Türkiye’ye bir örnek verilmiştir. 1874 yılı iridyumlu platin alaşımından 1928/29 da yapılmış olan 42 nolu Türkiye milli kilogram prototipinin kullanılmasında gösterilen dikkatsizlik ve özensizlikten dolayı bozulduğunun anlaşılması üzerine 1953 yılında yapılan 54 numaralı prototipi ile değiştirilmiştir. 1 okka kıyye = 400 dirhem = 1282,945 gr 1280 gr 1 batman = 6 kıyye = 7,544 kg 1 kantar = 44 kıyye = 100 ludre = 56,320 kg 1 çeki = 4 kantar = 176 kıyye = 225,798 kg 1 tonilato = 1000 kg = 4 çeki + 1 kantar + 37,4 okka 1 tonilato = 17 kantar + 31 okka + 183 dirhem 1 miskal = 1,5 dirhem = 4,8 gr 1 dirhem = 4 dünük = 3,2 gr 1 dünük = 4 kırat 1 kırat = 4 bakray = 1/24 misgal 1 bakray = 4 fitil 1 fitil = 2 nekir 1 nekir = 2 kıtmir 1 kıtmir = 2 zerre Eski Alan Ölçü Birimleri 1 arşın zirai ²= 0,57417 m²= 4 ayak² 1 dönüm yeni = 2500 m² 1 dönüm büyük = 2720 m² 1 dönüm atik = 4 evlek = 1600 zirai² = 918,672 m² bir kenarı 40 arşın zirai olan kare 1 atik evlek = 400 arşın²= 229,668 m² 1 yeni evlek = 100 m² 1 cerip = 3600 zirai²= 2067,012 m² 1 ayak² = 144 parmak²= 0,14354 m² 1 parmak² = 144 hat²= 0,00099751 m² 1 hat² = 144 nokta²= 0,000006927 m² 1 çarşı arşın² = 0,46240 m² 1 urup² = 0,007225 m² 1 kirah² = 0,0018062 m² 1 endaze² = 0,422500 m² 1 urup² = 0,0066015 m² 1 kirah² = 0,0016504 m² Alan Ölçü Birimlerinde Ters Dönüşümler 1 m² = 1,740450 zirai²= 1 zirai²+ 426 parmak² + 71,89 hat² 1 m² = 2,162629 çarşı arşın² + 2 arşın² + 10 rubu² + 1,63 kirah² 1 m² = 2,366887 endaze² + 2 endaze² + 23 rubu² + 1,9 kirah² 1 ar = 0,1087781 dönüm = 174 zirai² + 25 parmak² + 133,24 hat² Ters Dönüşümler 1 kg = 312,5 dirhem = 0,781257 kıyye okka 1 kg = 0 okka + 311 dirhem + 12,5225 kırat
atatürkün yaptığı yenilikler nelerdir resimli