🌦️ Vuk 359 Düzenleme Son Dakika

sY5zto. Uzun süredir beklenen vergi affı hakkında son dakika gelişmesi yaşandı. AK Parti tarafından meclise sunulan Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi gündeme bomba gibi düşmüştü. İçerisinde farklı alanlarda çok sayıda düzenlemeyi içerdiği için torba yasa olarak anılan kanun teklifi Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci ve 85 Milletvekili imzası ile meclise sunulmuştu. Meclise verilen kanun teklifi kapsamında ekonomik alanda pek çok düzenleme yapılırken hazine arazisi satışı, yapı kayıt belgesi, vergi kaçakçılığına ilişkin hapis cezalarının üst sınırının artırılması, finans sektörünün kurum kazançlarının vergilendirilmesinde kurumlar vergisinin %25 olarak uygulanması gibi çok önemli düzenlemeler hayata geçirilecek. VERGİ AFFI SON DAKİKA! AK PARTİ TORBA YASA İLE VERGİ AFFI MI ÇIKARACAK? Konuyu köşesine taşıyan Sözcü Gazetesi yazarı Veli Toprak daha önce vergi kaçırdığını yakalanmadan önce itiraf edenlere uygulanan etkin pişmanlık' hükümlerinin kapsamından yararlanacağını belirtti. Kanun teklifi bu şekilde meclisten geçerse Verginin zamanında ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde tebliğ edilen oran, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek ceza yarı yarıya azaltılacak. Nedim Türkmen ise yeni düzenlemenin VUK 359 mağdurlarına müjde gibi bir haber olduğunu belirterek bu kapsamda ceza alan kişilere etkin pişmanlık düzenlemesi geldiğini, gecikme faizi, gecikme zammı ve hapis cezalarının düşeceğini söyledi. Sahte fatura’ veya kamuoyundaki yaygın tabiriyle naylon fatura’ düzenlediği veya kullandığı iddiasıyla yargılanan sanıklara, kanunda bulunmamasına rağmen Yargıtay içtihadı’ ışığında her takvim yılının ayrı bir suç olarak kabul edilmesi nedeniyle astronomik cezalar veriliyor. Sadece geçen yıl bu suçlardan 40 bin yeni dava açıldı. Her 4 davadan 3’ünde hapis cezası DEĞİŞİKLİĞİ HENÜZ MECLİS’İN ÖNÜNE GELMEDİOkurlarım bu konudaki düzenlemenin ne olduğunu soruyorlar. Cezaların dayanağı Vergi Usul Kanunu’nun VUK ünlü 359. maddesi değişikliği önce İnsan Hakları Eylem Planı’nda açıklandı ancak Meclis’in önüne bir türlü gelmiyor. Değişiklikle ne yapılacağına gelince, “sahte fatura” suçu artık tek suç olarak tanımlanacak ve zincirleme suç hükümleri uygulanarak her yıla ayrı ceza verilmeyecek. Bu da astronomik cezaların önüne 4 farklı yılda bu suçu işleyen birisi, 4 yıldan ayrı ayrı değil, tek bir yıldan ceza alacak. Ama cezası Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesine göre 1/4’ten 3/4’e kadar arttırılacak. Değişikliğe göre ayrıca, etkin pişmanlık hükümleri de TARTIŞILDIYasa çalışmaları sürerken, Yargıtay’da geçen hafta vergi suçlarındaki uygulama sorunları sempozyumda masaya yatırıldı. Vergi suçlarında uzlaşma, etkin pişmanlık ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışıldı. Sempozyuma, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ile yargı mensupları AMACINA UYGUN VERGİ POLİTİKASIYargıtay Başkanı Akarca, açılış konuşmasında, “Vergi suçlarını azaltmanın bir yolu da ekonomik düzene, ticaret hayatına ve maliye politikasının sosyal amacına uygun bir vergi politikası ve vergi mevzuatı uygulanmasıdır” dedi. Ceza yargısında vergi suçları için uzmanlaşmış mahkemelerin kurulmasını isteyen Başkan Akarca, özetle şu değerlendirmeleri yaptıCAYDIRICI YAPTIRIM ZORUNLU “Vergilerin toplanması için çeşitli derecelerde zorlayıcı tedbirlerin alınması ve vergi yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere karşı caydırıcı yaptırımlara başvurulması, adil bir vergi sisteminin işleyişi bakımından zorunludur. Vergi suçları diğer suç tiplerinden farklıdır. Ceza hukukuna veya ceza muhakemesi hukukuna özgü genel bilgiler, vergi suçlarının soruşturulması ve kovuşturulması için yeterli MAHKEMELER KURULMALIVergi suçlarına ilişkin dosyalarda bozma oranı, ortalamanın iki katından fazladır. Bu nedenle, bu suçlara ilişkin yargılamaların uzman mahkemelerce yapılması gereklidir. Yargıtay’da vergi suçlarına bakma görevi, uzmanlaşma için sadece bir daireye verildi. Böylece içtihat tutarlılığı, hukuki güvenlik ve istikrar güvence altına alındı. Bölge adliye mahkemelerinde ve ilk derece mahkemelerinde de uzmanlaşmaya gidilmesinin yararlı olacağına inanıyorum.”YARGITAY ÇÖZEBİLİRSEMPOZYUMA katılan vergi hukuku uzmanı Avukat Doç. Dr. Serkan Ağar’la konuştum. Yasa değişikliği gündemde ancak Ağar olayı farklı değerlendiriyor. Ağar’a göre, Yargıtay konuyu yasa değişikliğine gerek kalmadan çözebilir. Ağar, sorunu, uygulamayı ve en hızlı çözümü bakın nasıl anlattı“Naylon fatura suçunu düzenleyen VUK 359’daki tartışma şuydu. Birden fazla yılda her yıl için ceza tayini adaleti tesis etmiyor, fiil ile ceza arasındaki dengeyi bozan astronomik cezalara sebebiyet veriyor. TCK 43’e göre birden fazla yılı zincirleme suç’ kabul edelim ve tek ceza verelim düşüncesi İnsan Hakları Eylem Planı’nda yer almıştı. Geçen mart ayında ilan edilen değişiklik VUK 359 mağduru binlerce aileyi sevince boğmuştu. VUK 359 değişikliği temmuz ayında Adalet Komisyonu’na gelmesine rağmen hem mağduriyetleri gideren hem de fiil ile yaptırım arasındaki dengeyi gözeten bir düzenleme ortaya konulabilmesi amacıyla konuyla ilgili birimler arasındaki müzakerelerin halen devam ettiğinden bahisle geri çekilmişti. VUK 359 düzenlemesinin gecikmesi bu kanunun mağdurlarının umutlarını giderek kaybetmesine sebep 359 KİLİDİNİ EN HIZLI YARGITAY AÇAROysa her yılı ayrı suç kabul eden, Yargıtay. Kanunda Her yıla ayrı ceza verilir’ diye bir hüküm yok. O halde bu işi en hızlı Yargıtay Ceza Genel Kurulu çözer. Kasten yaralamada, yapılan silah atışı veya atılan yumruk sayısı birden fazla diye atış veya darbe sayısı kadar suç yoktur, suç tektir. Aynı şekilde, VUK 359 birden fazla yıl işlense de fiil tektir, suç tektir. Kanunda zaten yer almayan ve içtihatla getirilen bir konuyu kanunla düzenlemek hem süreci uzatıyor ve hem de mağduriyetleri daha da arttırıyor.”SOKAKTAKİ HERKES MAĞDUR OLABİLİR’AVUKAT Doç. Dr. Serkan Ağar, “VUK 359’a göre vergi incelemeleri yetersiz. Mükelleflerin sadece yüzde denetleniyor. İyi ki yetersiz. Yoksa sokaktaki herkes bu suçun mağduru olabilir” diyor ve devam ediyor “Bir müvekkilim çiftçiydi, diğeri 7 torunlu ev hanımı. Öbürü 100 kişiye ekmek veren tüccar, diğeri 40 yıllık esnaf, bir başkası Yale mezunu genel müdür, bir diğeri emekli memur. Yollarımız kesişmeseydi, hapistelerdi. Onlar gibi binlercesi var. Yargılama aşamasında mahkemeler bilirkişi raporlarına göre karar veriyor. Bilirkişi raporları da müfettiş raporunun tekrarı mahiyetinde. Yani yargılama usulen yapılıyor desek hata olmaz.”BOZMA ORANI YÜZDE 70“VUK 359 dosyalarında Yargıtay bozma ortalaması yüzde 70. Yani her 3 dosyadan 2’si bozuluyor” diyen Avukat Doç. Dr. Serkan Ağar şöyle devam ediyor “Hal böyle, ama dosyalar Yargıtay’a gelmiyor. Her dönem ayrı suç ve cezanın üst sınırı 5 yıl olduğu için istinafta kesinleşiyor. İstinafta cezası kesinleşenin günahı ne, diye sormalıyız. Sadece 2020’de VUK 359’dan 40 bin yeni dava açılmış. Her 4 davadan 3’ünde hapis cezası veriliyor. Önceki TCK’da, birden çok hapis cezası toplandığında toplam ceza 25 yılı geçemiyordu. Yeni TCK’da ise böyle bir hüküm yok. İnfaz Kanunu’nun 99. maddesine göre, sahte fatura düzenleme/kullanma her yıl ayrı suç kabul edildiğinden isterseniz 75 yıl ceza verin, 75 yılın tümü infaz ediliyor. Yani VUK 359 hem bir ceza hem de bir infaz meselesi. Ev, işyeri basıp yol kesip dağa kaldırıp silahla gasp yağma suçunu işleyen de 15 yılla yargılanıyor, 3 yıl sahte fatura kullanan da 15 yılla yargılanıyor. Burada adalet var mı?! Şunu belirtmek gerekir Haksızlık yarasını yalnız adalet iyileştirir, mazlumun hapis yattığı yerde adalet hüküm giyer.” Yapılacak düzenleme ile, nasıl bir cezalandırma yoluna gidileceği, ne tür yeniliklerin getirileceği, bu düzenlemeden kimlerin faydalanabileceği ve cezası kesinleşen hükümlülerin, kovuşturma aşamasında bulunan sanıkların ve soruşturma aşamasında bulunan şüphelilerin durumları ile ilgili hususları bu yazımızda kaleme alacağız. Uygulanan ceza tatbikinin hatalı uygulandığını ve mağduriyetlere neden olduğunu önceki makalelerimizde detaylı bir şekilde açıklamıştık. Her ne kadar Vergi Usul Kanunu'nda her bir vergi yılının ayrı bir suç oluşturacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakta ise de, bilindiği üzere mahkemelerce yerleşik içtihatlar dikkate alınarak her bir takvim yılı ayrı suç kabul edilmekte ve her yıl için ayrı ceza verilmektedir. Fatura düzenlenen/kullanılan her yıl için ayrı ayrı ceza verildiği gibi ayrıca her yıl için ayrı ayrı zincirleme suç hükümleri de uygulanmaktadır. Bu anlayış ve uygulama TCK maddesinde belirtilen zincirleme suç kavramının ruhuna aykırılık teşkil etmektedir. Daha önceki makalelerimizde bu hususu gerekçeleri ile açıklamıştık. Bu yazımızda bu konuya değinmeyeceğiz. Türk Ceza Kanunu'nun 43/1 maddesinde, ''Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır.'' şeklinde zincirleme kavramı açıklığa kavuşturulmuştur. Sahte fatura düzenleme/kullanma suçunda da fail, değişik zamanlarda hazineye karşı tek bir suç işlemektedir. Bu sebeple, doğaldır ki fail hakkında TCK öngörülen “zincirleme suç” hükmünün tatbiki gerekecektir. Konuyu bir örnek ile açıklığa kavuşturmakta fayda bulunmaktadır. 2010 yılında 10 adet, 2011 yılında 10 adet , 2012 yılında 10 adet, 2013 yılında 10 adet 4 yıl defaatle sahte fatura düzenleyen/kullanan fail, her yıl için 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası almaktadır. Düzenlenen/kullanılan her yıl için 3 yıl hapis cezası alan sanık için ayrıca her yıl için ayrı ayrı zincirleme suç hükümleri uygulanmaktadır. Ceza miktarı dörtte bir oranında arttırılarak toplamda sanık hakkında 4 kez 3 yıl 9 ay olmak üzere 15 yıl hapis cezası verilmektedir. Yapılması beklenen düzenleme ile; 2010, 2011, 2012, 2013 yıllarında 4 yıl defaatle sahte fatura düzenleyen/kullanan kişi, hakkında tek bir ceza verilecek ve bu ceza miktarı, kullanılan faturaların sıklığı ve sağladığı menfaati düşünülerek dörtte bir oranından dörtte üç oranına kadar arttırılacaktır. Yani şu anda uygulanmakta olan ceza tatbiki ile fail, sahte fatura düzenlenen/kullanılan 4 yıl nedeniyle 15 yıl ceza alabilmekte iken, yapılacak düzenleme ile fail hakkında 3 yıl 9 ay hapis cezası verilecektir. Yapılması beklenen düzenleme ile ayrıca, etkin pişmanlık hükümleri de getirilecektir. Bilindiği üzere, hazine zararı bulunmamasına rağmen veya yeni çıkan vergi aflarından faydalanılarak hazine zararının giderilmesine rağmen bu husus ceza davasına konu olmamaktadır. Fakat bu hususa da bir düzenleme getirilecek ve etkin pişmanlık hükümlerinin vergi suçları için de uygulanması sağlanacaktır. Dolayısıyla, hazine zararını tazmin eden sanık hakkında cezada indirim uygulanacaktır. Yapılacak indirim oranı ise kanun maddesinde düzenlenecektir. Oranın, en üst sınırı da düzenlemede açıkça belirtilecektir. Belirlenen bu üst sınırı aşmamak kaydıyla cezada indirim yapılacaktır. SİZLERDEN GELEN SORULAR; SORU 1 Ceza davam kesinleşti ve hapis cezası verildi. Kanundan faydalanabilecek miyim? Evet. Lehe gelişen durumdan faydalanabileceksiniz. SORU 2 Sahte fatura düzenleyenler için de bu düzenleme geçerli olacak mı ? Yoksa yalnızca sahte fatura kullananlar için mi geçerli olacak? Yapılacak olan düzenlemeden her iki suç tipi de faydalanabilecek. SORU 3 Hazine zararı bulunmuyor, ben hangisinden faydalanacağım? Yasalaşacak her lehe düzenlemeden faydalanabileceksiniz. Hazine zararı bulunmuyor ise etkin pişmanlık hükümleri ile ceza miktarında indirim yapılacaktır. SORU 4 Hakkımda iki farklı dava devam ediyor, ikisinde de yapılacak düzenlemeden faydalanabilecek miyim? Yasalaşacak düzenleme neticesinde, her davanız için bu düzenleme geçerli olacaktır. Fakat, farklı davaların aynı mahkemede birleştirilerek tek bir cezaya konu olması ile ilgili sorularınızı, avukatlarınıza yöneltmenizi öneririz. Av. Murat TEMEL 25 Mart 2022 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulan Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM’ye sunuldu. Söz konusu Teklifin 38 maddesi değişikliklere 1 maddesi ise yürütmenin kim tarafından yapılacağına ilişkin olmak üzere toplamda 39 maddeden oluşmaktadır. Vergi yasalarında yapılacak değişiklikleri içeren madde sayısı 19 adettir. Bu 19 maddenin, 2 maddesi Gelir Vergisi Kanunu’na, 4 maddesi Vergi Usul Kanunu’na, 5 maddesi Kurumlar Vergisi Kanunu’na ve 8 maddesi ise katma değer vergisine ilişkindir. Diğer maddeler ise vergi yasaları dışındaki yasalara ilişkindir. Kanun teklifinin gerekçesinde vergi kaçakçılık suçlarını düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu öngörülen hapis cezalarının üst sınırı yükseltilmektedir. Buna ilaveten, Türk Ceza Kanunu uygulamasında bulunan "etkin pişmanlık müessesesi“ne benzer bir düzenleme VUK için de getirilmesi yer alıyor teklifte. VUK yer alan kaçakçılık suçlarına ilişkin hapis cezalan için Türk Ceza Kanunu yer alan "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanması ve kaçakçılık suçlarına ilişkin yargılama sürecinin etkinleştirilmesi sağlanarak cezanın kişiselleştirilmesi, suç ve ceza dengesinin sağlanması ile adil yargılanma hakkının daha da güçlendirilmesi amaçlanmaktadır. Sunulan Kanun teklifinin 4’üncü maddesi uyarınca VUK son paragrafından önce "Bu maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise verilecek ceza üçte bir oranında indirilir. Tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda verilecek ceza yan oranında indirilir. Yukarıdaki fıkralarda belirtilen ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır. Bu maddede düzenlenen suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde ayrı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanununun 43 üncü maddesi uygulanır." bu hükmün getirilmesi planlanmakta. Buna göre VUK ile alakalı ilk değişiklik etkin pişmanlıkla alakalıdır. Bu düzenleme ile VUK kapsamındaki suçlar için soruşturma ve kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesine olanak verilmiştir. Buna göre, VUK yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak hesaplanan verginin, hesaplanan gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde fail hakkında verilecek cezada yarı oranında; kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise üçte bir oranında indirim yapılacaktır. İlaveten hesaplanan vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda ceza yarı oranda indirilecek. Bu arada 5271 sayılı CMK uyarınca CMK’ye göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreye soruşturma; CMK uyarınca iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreye ise kovuşturma olarak tanımlanır. Ancak kişinin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için; Vergi mahkemesinde dava açmayacak, Açmışsa feragat edecek, Kanun yollarına başvurmayacak Yok başvurmuşsa vazgeçmesi gerekmektedir. Etkin pişmanlığa gitmenin en önemli sonuçlarından biri de kişinin dava açma hakkını ortadan kalkmasıdır. Etkin pişmanlığa başvurup indirimden yararlanılırsa konuyla alakalı dava açma hakkı ortadan kalkmakta; etkin pişmanlıktan dolayı indirimden yararlanmayacaksa dava açma hakkı devam edecektir. VUK ile alakalı diğer değişiklik zincirleme suçla alakalıdır. Maddede yapılan diğer bir düzenlemeyle, VUK yapılacak değişiklikle birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, TCK uygulanacaktır. TCK zincirleme suça ilişkindir. Buna göre TCK uyarınca bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Yani aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişiklik zamanlarda işlenen birden fazla suçlara ilişkin tek ceza verilecek ve toplumda kangrene dönüşmüş bu sorunun kısmen de olsa çözülmesi hedeflenmektedir. VUK ile alakalı diğer değişiklik hapis cezalarının üst sınırının artırılması ile alakalıdır. VUK uyarınca kaçakçılık suçlarını oluşturan fiillere uygulanacak hapis cezalarının üst sınırları VUK üç yıldan beş yıla; VUK c, ve ç fıkralarında beş yıldan sekiz yıla çıkarılması teklif edilmektedir. Hemen belirtmek fayda var ki ceza mahkemelerinde bu suçlar için genelde üst sınırdan ceza verilmemektedir. VUK yeni fıkra eklendi; mütalaa şartına gerek yok mu? VUK belirtilen kaçakçılık fiillerinden birini idare tespit edip bunu Cumhuriyet başsavcılığına bildirebileceği gibi savcılığın da bunu şikâyet ya da ihbar gibi bir yolla da öğrenmesi mümkündür. CMK uyarınca Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Vergi suçlarında, suç işlendiğinin savcıya idare aracılığıyla bildirilmesi durumunda mütalâa, savcının başka yollarla haberdar olması halinde ise görüş alınmadan dava açılamaz. Mütalâa ya da görüş Cumhuriyet başsavcılığına bildirilinceye kadar şüpheli hakkında yeterli suç şüphesi olsa da iddianame düzenlenmez. Vergi müfettişleri VUK kapsamında bir suç işlendiğini tespit etmeleri halince Cumhuriyet başsavcılığına iletilmek üzere vergi suçu raporu düzenlerler. Ancak tek başına bu raporun düzenlenmesi dava açılması için kâfi değildir. Ayrıca VUK uyarınca komisyonca mütalaanın da hazırlanıp sunulması gerekmektedir. Buna göre VUK dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere "359 uncu maddede yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmaz." fıkrası eklenmesi teklif edildi. Kanun teklifinin gerekçesinde VUK yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin, hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen kişinin dışında başka bir kişi tarafından işlendiğinin veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartının aranmaması planlanmaktadır. Her vergi yılına ayrı bir ceza verilen kanun tekniği çağ dışı bir anlayıştır. Bunun yanı sıra diğer her suçta zincirleme suç hükümleri uygulanırken, bu suçta zincirleme suç hükümleri her yıl için ayrı uygulanıyor. Yani taraf aynı, olay aynı, yıl farklı diye her yıla ayrı zincirleme suç hükümleri uygulanıyor. Evrensel hukuk ilkesi ihlal ediliyor Tüm bu yanlışların yanında bir de en temel evrensel hukuk ilkesi ihlal ediliyor; Ne Bis In Idem ! Yani kimseye bir fiilden dolayı iki ceza verilemez. Uygulamada ise kişiye hem vergi cezası, hem hapis cezası veriliyor. Anayasa Mahkemesi ise bu yönden bir inceleme yaptı. Sahte belge düzenleme veya kullanma suçlarında ayrıca vergi cezası verilmesinin kanun koyucunun tasarrufunda olduğunda karar kıldı. Bu kararlarını hukuken desteklemem mümkün değil. Vergi cezası da neticeten bir cezadır. Kesinlikle uygulamada ya hapis cezası ya da para cezası verilmelidir. Sorunun çözümü için bir adım ama... Anayasa Mahkemesinin yaptığı bir diğer inceleme ise vergi mahkemeleri ile ceza mahkemeleri kararlarının birbirini bağlamaması sorununa yönelik. Yüksek mahkeme bu yönden ise iptal kararı aldı. Buna göre Anayasa Mahkemesi; “Ceza mahkemesi kararları ile vergi cezalarını uygulayacak makam ve mercilerin kararlarının karşılıklı bağlamazlığına ilişkin kurala ilişkin; cezalandırma süreçleri tamamlayıcı amaçlar taşısalar ve öngörülebilir olsalar bile delillerin toplanması ve değerlendirilmesi ile olguların tespitinde etkileşimin sağlanmasına, ilk olarak kesinleşen süreçte uygulanan yaptırımın sonradan kesinleşende dikkate alınmasına ve süreçler arasında zamansal yönden bağlantı sağlanmasına engel olan kuralın aynı fiilden dolayı yeniden yargılanmama veya cezalandırılmama ilkesine aykırı olduğu” sonucuna varmıştır. Yani önce karar veren vergi mahkemesi ise ceza mahkemesi, ceza mahkemesi ise vergi mahkemesi bu mahkeme kararına uygun karar vermek zorunda artık. Bu büyük sorunun çözümü için bir adım, ama asla yeterli değil. Sevindirci haber Hali hazırda mağdur olanlar için ise sevindirici bir haber Denetimli serbestlik için koşullu salıverilme yılının 3 yıl yerine 5 yıl olarak değiştirilmesi gündemde. Belirli suçlar haricinde tarihinden önce işlenmiş suçlar yönünden hali hazırda koşullu salıverme süresi, infazının bitimine 3 yıl kalan kişiler için uygulanıyor. Buna ilişkin bir taslak metin okudum. Eğer bu taslak gerçekleşirse, VUK 359 mağduru pek çok insan en azından fiili olarak cezaevinde olmaktan kurtulacaktır.

vuk 359 düzenleme son dakika