🎨 Inşaat Iş Kazası Bilirkişi Raporu
asliyeceza mahkemesi - Bilirkişi raporu - BİLİRKİŞİ HEYETİ - iş güvenliği - Asıl işveren - Ceza davası - Alt işveren - iş kazası - ÇELİŞKİ - TRAFİK - KUSUR - ORANI kararı okumak için tıklayın.
İş Kazası Maddi Tazminat -Bilirkişi raporu: adalet için: Meslektaşların Soruları: 4: 05-03-2013 15:23: İşçi alacakları davasında iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkiye itiraz advokat34: Meslektaşların Soruları: 6: 31-12-2012 22:19: Araç kazası ve bilirkişi raporu. ibrahimgokalp: Meslektaşların Soruları: 6: 16-12
İnşaatSektöründe Meydana Gelen İş Kazalarında Maddi Tazminatlar. Bir kazası yaşan işçinin iş görmezlik durumu oranında çalışmasının aksaması ve gelirinde bir azalması yaşaması mümkündür. Bu durumda ortaya çıkan maddi zararın temini konusunda işverenlerinden maddi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır
İş Kazası Bilirkişi Raporları. Hacılar selam, haberlerde denk geldiğimiz şu okulda kazan patladı, bu fabrikada buhar kazanı havaya uçtu, kule vinç devrildi gibi iş kazalarının bilirkişi raporlarını araştırıyorum, nereden temin edebilirim, makine mühendisleri odasını aradım, bizler veremeyiz dediler, bu konuda bilgisi
1 Davalıyı % 100 kusurlu sayan bilirkişi raporunu kabul etmiyoruz. Zira davalı aniden önüne çıkan yayaya çarpmamak için araca çarpmak durumunda kalmıştır. 2) Kaldı ki, davalı kazada kusurlu olsa dahi, davalının sigorta poliçesi gereği üçüncü kişi konumundaki Y.Y.?a verdiği zarardan davacı sigorta şirketi sorumludur.
Yazar AV.İLKAY UYAR KABA. Kategori: Tazminat Hukuku. İş Gücü Kaybı Tazminatı Nedir Hesaplama | 5510 sayılı Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 13. Maddesinde iş kazası tanımlanmıştır. Kanunun ilgili maddesinde iş kazası şu şekilde tanımlanmıştır: İş kazası; İş kazasını yanımlayan 5510 sayılı
Esenyurt Davası avukatları bu yönüyle rapora itiraz edip dosyanın tekrar bilirkişiye gönderilmesini istemişti. Çünkü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu’nun hazırladığı 29 Mart 2012 tarihli raporda, AVM inşaatı şantiyesinin bütün kontrol ve yönetiminin Marmarapark tarafından Kayı İnşaat’a
NO5i9S. AVM inşaatı yangınında patronları aklayan bilirkişi raporuna göre karar verilmiş 21 Ağustos 2015 Marmarapark AVM’nin inşaatındaki çadırda çıkan yangında 11 işçinin ölmesi üzerine açılan davadan çıkan 6 mahkumiyetin gerekçeli kararı açıklandı. Mahkemenin, dosyadaki beş ayrı bilirkişi raporundan, AVM’nin sahibi ile AVM’yi inşa eden Kayı İnşaat adlı şirketin yöneticisini kusursuz gösteren dördüncü raporu dayanak aldığı ortaya çıktı İstanbul Esenyurt’taki Marmarapark AVM şantiyesindeki işçi çadırı, 12 Mart 2012’de yanmış ve 11 işçi feci şekilde can vermişti. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sonucunda, aralarında taşeron şirket sahipleri, kalıpçı, elektrikçi ve iş güvenlik uzmanının olduğu 7 sanığa “bilinçli taksirle birden çok kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan ceza verilmişti. Mahkeme dört sanığı onar yıl, iki sanığı altışar yıl, bir sanığı da beş yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Aralarında Marmarapark AVM’nin yöneticisi Andreas Michael Hohlmann ve Kayı İnşaat’ın Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Gümüş’ün de olduğu altı sanık ise beraat etmişti. Patronları suçlamayan rapor Radikal’in haberine göre, gerekçeli kararda, dosya kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi İBB Avrupa Yakası İtfaiye Müdürlüğü ile üç ayrı bilirkişi raporunun alındığı kaydedildi. Bu beş rapordan; olayın oluş şekli, toplanan deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde İTÜ’den Prof. Dr. Ahmet Faik Mergen, Dr. Murat Kuruoğlu ve İnşaat Mühendisi Tayfun Çubukçu tarafından hazırlanan 1 Temmuz 2013 tarihli raporun “karara dayanak olabilecek nitelik ve yeterlilikte olduğu” belirtildi. Diğer dört raporun ise “bu nitelikte bulunmadığı” savunuldu. Bu nedenle, İTÜ raporu doğrultusunda karar vermenin “adil ve uygun olacağı” ifade edildi. Rapor gereğince Kayı İnşaat’ın yöneticilerinin de aralarında olduğu altı kişi hakkında beraata karar verildiği, diğer sanıklar için cezaya hükmedildiği belirtildi. Firmayı aklayan rapor Raporda, Kaldem adlı taşeron firmanın sahipleri Mehmet ve Abdullah Altun’un asli kusurlu olduğu ifade edilmişti. Kalıpçı Kadir Altun “yangına neden olan yatakların içeri taşınması talimatı vermesi” nedeniyle, çadıra elektrik tesisatı döşeyen Şaban Bakırcı da “yangına elektrik tesisatının neden olması ve işini gerekli titizlikle yapmamasından dolayı” asli kusurlu sayılmıştı. Kaldem’in İş Güvenliği Sorumlusu İSG Cem Yıllar için ise “Kendi firmasına dahi ceza keserek önlemler almasına çalışmış olmasına karşın yeterince denetlemeyi başaramamıştır” denilerek, tali kusurlu görülmüştü. TAPAS İnşaat’ın İSG sorumlusu Hikmet Tezcan ile Miratek’in İSG sorumlusu Ömer Faruk Gülmez de tali kusurlu kabul edilmişti. Bakanlık raporunda 3 firmaya işaret edildi AVM’nin sorumlusu olan Marmarapark’ın temsilcisi Andreas Michail Hohlman ve ikinci inşaat şirketi Kayı İnşaat’ın ise kusurlu olmadığı savunulmuştu. Esenyurt Davası avukatları bu yönüyle rapora itiraz edip dosyanın tekrar bilirkişiye gönderilmesini istemişti. Çünkü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu’nun hazırladığı 29 Mart 2012 tarihli raporda, AVM inşaatı şantiyesinin bütün kontrol ve yönetiminin Marmarapark tarafından Kayı İnşaat’a verildiği, Kayı’nın her tür beton ve demir işini Kaldem’e verdiği ifade edilmişti. Bu bakımdan Marmarapark’ın asıl işveren, Kayı’nın alt işveren, Kaldem’in ikinci alt işveren olduğu, Kayı ile Kaldem arasında “muvazaalı danışlıklı sözleşme” imzalandığı kaydedildi. Raporda, üç firmanın da sorumlu olduğu vurgulanmıştı.
Bilirkişi Raporu Kaç Ayda Gelir ? Bilirkişi Raporu Kaç Ayda Gelir ? Bilirkişinin görev süresi Bilirkişi, görevlendirmeyi yapan merci tarafından verilen süre içinde raporunu hazırlayarak sunmakla yükümlüdür. Ancak işin niteliği itibariyle verilen süre içinde raporun hazırlanmasına imkân bulunmazsa, talebi halinde bilirkişiye ek süre verilebilir. Bilirkişi raporunun, duruşma gününden önce taraflara tebliğ edileceğini öngörmektedir. Bunun sebebi ise, tarafların duruşmada rapora ilişkin görüşlerini sunmaları, yargılamanın gereksiz yere uzamasının önüne geçmektir. Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre, Bilirkişi raporunun hazırlanması için verilecek süre üç ayı geçemez. Bilirkişinin talebi üzerine, kendisini görevlendiren mahkeme gerekçesini göstererek, süreyi üç ayı geçmemek üzere uzatabilir. Belirlenen süre içinde raporunu vermeyen bilirkişi görevden alınıp, yerine bir başka kimse, bilirkişi olarak görevlendirilebilir. Bu durumda mahkeme, görevden alınmış olan bilirkişiden, görevden alındığı ana kadar yapmış olduğu işlemler hakkında açıklama yapmasını talep eder ve ayrıca bilirkişinin dizi pusulasına bağlı bir biçimde görevi sebebiyle incelenmek üzere kendisine teslim edilmiş bulunan dosya ve eklerini mahkemeye hemen tevdi etmesini ister. Ceza Muhakemeleri Kanununda, Bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin kararda, cevaplandırılması uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren sorularla inceleme konusu ve görevin yerine getirileceği süre belirtilir. Bu süre, işin niteliğine göre üç ayı geçemez. Özel sebepler zorunlu kıldığında bu süre, bilirkişinin istemi üzerine, kendisini atayan merciin gerekçeli kararıyla en çok üç ay daha uzatılabilir m. 66 Rapor Teslim Süreleri Bilirkişiye iş verilirken süre belirtilir ve süre içerisinde teslim edilmesi esas alınır. Bilirkişi tevdi edilen dosyada rapor hazırlanması için verilen sürede bitirilemeyeceği durum söz konusu ise ek süre istenir. Bu zaman içerisinde teslim edilmesi gerekir. Uygulamada Bilirkişi raporlarının mahkemeye sunulmasında yukarıdaki hüküm yer almakla birlikte; kesin kurallar henüz oturmamıştır. Çok kısa zamanda bir hafta hazırlanabileceği gibi, çok uzamaktadır. Bu raporun iş niteliğine bağlı olduğu gibi bilirkişinin çalışma sisteminden ve mahkemeden de kaynaklanmaktadır. Uzman Mütalaası / Bilirkişi Mütalaası Özel Raporlarının isteyene sunulmasında zaman kavramı daha esnek olmaktadır. Tarafların işine yarayacak şekilde, yukarıda işleyen dava ve raporları dikkate alarak yine itiraz zamanlarına bağlı kalarak daha hızlı hazırlanmaktadır. Burada dikkat edilecek husus raporu düzenleyenin uzman olması ve raporun ne maksatla istenildiği bilinerek rapor o konuda düzenlenmelidir. sitesinden detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. da yayınlamakta olan her makale kurucu bilirkişilerimiz tarafından yazılmış olup yayınlanmış eserlerden oluşmaktır. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında korunmaktadır. İzinsiz kopyalanması yasaktır. Diğer Alanlarda Verdiğimiz Hizmetler İçin Görüntü, Video ve Ses İnceleme Yazı, İmza İnceleme ve Evrakta Sahtecilik İnceleme Bilişim Suçları İnceleme Trafik Kazası İncelemesi
Trafik kazası sonrası yaralamalı veya ölümlü kazalarda savcı talimatıyla olay yeri ekipleri kaza yerinde inceleme yaparak delil toplamaktadırlar. Yine yaralama veya ölümle sonuçlanan kazalarda soruşturma aşamasında kaza yerinde kameranın varlığı ve mevcut ise kayıtlarının alınması, sonraki süreçte ulaşılan tanıkların ifadeleri benzeri hususlarla trafik kazasını inceleyen görevliler hariç bölge karakolları da ilgilenmektedir. Ancak tüm bunlar trafik kaza sonuçlarını inceleme seyrini değiştirebilen koşullardır. Fakat sonrasında meydana gelen gelişmelerden kazayla ilgilen görevlilerin haberi dışında rapor hazırlanmış ve teslim de edilmiş olabilmektedir. Kaza Raporu Bilirkişi İncelemesi Trafik kaza raporları mahkemeye intikal ettiğinde, hakim kaza sonucunu nihai karara erdirmek adına kazaya ilişkin değerlendirme yapması için bilirkişi incelemesi isteyebilmektedir. Kaza raporu hazırlama sürecinde bilirkişiler, ellerindeki tanık veya tarafların ifadelerini kamera veya fotoğraf kayıtlarını mahkemenin tanıdığı süreçte değerlendirip rapor düzenlemektedirler. Fakat bilirkişilerin değerlendirme farklılıklarıyla karşılaşılabilmektedir. Ayrıca kaza raporunu hazırlayan bilirkişinin kazayı değerlendirme açısı, yasal bilgi deneyimi benzeri hususlar raporun eksik veya farklı hazırlanmasına sebebiyet verebilir. Dolaysıyla tüm bu olasılıklar bilirkişi raporlarına itiraz hakkı sunmakta; böylece birçok bilirkişi tarafında trafik kaza raporu değerlendirilebilmektedir. İtiraz Dilekçesi Trafik kaza raporuna itiraz edilmek istendiğinde doğrudan trafik konusuyla ilgilenen sulh ceza mahkemesine veya trafik kaza avukatları desteğiyle dilekçe yöntemiyle itiraz edilebilmektedir. Bu konuda daha fazla bilgi almak için büromuzun alanında deneyimli avukatlarından danışmanlık hizmeti sağlayabilirsiniz.
1823 Türkiye Taşkömürü Kurumu TTK Kozlu Müessese Müdürlüğüne bağlı ocakta 2013 yılında metan gazı püskürmesi sonucu 8 işçinin öldüğü kazayla ilgili hazırlanan 4'ncü yeni bilirkişi raporunda, kazada kaçınılmazlık unsurunun bulunmadığı kaydedildi. Türkiye Taşkömürü Kurumu TTK Kozlu Müessese Müdürlüğüne bağlı ocakta 2013 yılında metan gazı püskürmesi sonucu 8 işçinin öldüğü kazayla ilgili hazırlanan 4'ncü yeni bilirkişi raporunda, kazada kaçınılmazlık unsurunun bulunmadığı kaydedildi. İstanbul Teknik Üniversitesi İTÜ Maden Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Nuri Ali Akçin, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden Araştırma Görevlisi Rukiye Uzun ile 3 maden mühendisinin yer aldığı ilk bilirkişi heyetinin Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne teslim ettiği iş kazasıyla ilgili savcılığın yeniden Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden ODTÜ istediği ek bilirkişi raporu heyetin konuyla ilgili bilgi ve belgeleri daha önce yazdıkları kök raporda ayrıntılı olarak irdelediği belirtilerek, daha önce bilirkişiler tarafından hazırlanan 3 raporun da değerlendirmeye alındığı üç raporun kazanın nedenleri açısından incelendiğinde, raporlarda kusurlu görülen kişi/kurum ve kusur oranları açısından bazı küçük farklılıklar olduğu ancak raporların birbirleriyle büyük oranda örtüştüğü aktarılan raporda, şunlar kaydedildi "Kök raporumuzda ilgili kişilere kusur verilmesinin nedeni de olarak, 'Alt İşveren Star İnşaat AŞ tarafından iş yerinde vardiya mühendisi olarak görevlendirilen maden mühendisleri Yüksel Keskin, Murat Çınar ve Uğur Öztürk yapılan sondajların sayılarını ve uzunluklarını kontrol etmeden sondaj föylerini imzalamışlardır. Bu nedenle vardiya mühendisleri Keskin, Çınar ve Öztürk'ün sorumluluklarının bulunduğu, sondör Mustafa Ünlü iş yerindeki dört farklı arındaki sondajları yapan tek sondördür ancak yaptığı sondajlarla ilgili olarak sondaj verilerini gerçeğinden farklı olarak sondaj föyüne işlediğine dair tanık ifadeleri bulunmaktadır. Bu nedenle sondör Ünlü'nün kusurlu olduğu' şeklinde açıklanmıştır. Tarafımıza tekrar gönderilen dosya kapsamında bu gerekçelerimizin aksini gösteren yeni bir bilgi-belge bulunmadığından kök raporumuzda kusurlu bulduğumuz kişilerle ilgili görüşlerimizde bir değişiklik olmamıştır."Dosya incelemelerinde, ani gaz ve kömür püskürmesi olayına sebebiyet veren basınçlı gaz tabakasının, aynanın sol üst köşesinin ötesinde hapsolduğunun tahmin edildiği belirtilen raporda, "Bulunduğu bölge ve degaj olayının yapısı itibariyle, yapılacak tüm degaj sondajı faaliyetlerinde bu gazlı zonu kesmeden ilerlemek ihtimali her zaman vardır. Bu ihtimal de en yalın ifade ile kaçınılmazlık olarak açıklanabilir. Yargıtay içtihatlarına göre de kaçınılmazlık hukuksal ve teknik anlamda tamamen önlenmesi mümkün bulunmayan işverence mevzuatın öngördüğü tüm önlemlerin alınmış olduğu koşullarda dahi önlenmesi mümkün bulunmayan durum ve sonuçları ifade eder." heyetinin dava konusu olayda "Hem asıl işverenin hem de alt işverenin yeterli önlemleri almadığı ve denetim ve kontrollerde yeterli özeni göstermediği ve bazı çalışanların kusurlu olduğu kanaatine vardığından bu iş kazasında kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceği sonucuna varmıştır." şeklinde cevap verdiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi "Bunların ötesinde, İTÜ öğretim üyelerince hazırlanan raporda çok sayıda alınmayan önlem/kusur belirtildikten sonra 'kaçınılmazlığın da olayda tali kusurlu olarak değerlendirilebileceği kanaatine' varılması bilirkişi heyetimizce yerinde bulunmamıştır. Sonuç olarak, tarafımıza iletilen dosya kapsamında kök raporumuzdaki görüşlerimizi değiştirecek yeni bilgi/belge olmadığından kök raporumuzdaki kusurla ilgili görüşlerimizde herhangi bir değişiklik olmadığı ve kazada kaçınılmazlık unsurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır."OlayTTK Kozlu Müessese Müdürlüğü'ne bağlı maden ocağında, 7 Ocak 2013'te özel firmanın galeri açma işini yürüttüğü eksi 630 kodunda metan püskürmesi sonucu yaşamını yitiren 5 işçinin cesedine ulaşılmış, göçük altında kalan 3 madenciden 2'sinin cesedi 11 Ocak'ta, diğerininki ise 12 Ocak'ta Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 10 sanık hakkında "taksirle birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenmişti. İşçi servisi ile otomobil kafa kafaya çarpıştı 15 yaralı Zonguldak'ta üç evi soyan hırsızlık şüphelileri yakalandı Zonguldak'ta yakalanan hırsızlık şüphelisi 4 kişiden biri tutuklandı Kaynak AA Türkiye Taşkömürü Kurumu, Zonguldak, Kozlu, Politika, Güncel, Son Dakika Son Dakika › Güncel › Ttk'daki İş Kazasında Yeni Bilirkişi Raporu - Son Dakika Bu haber AA tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. AA tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı AA kurumudur. Son Dakika
5 sayfalık ön raporun sonuç bölümünde, "Cephe asansörünün şantiyeye montajını ve bakımını yapan Geda Major firmasının yetkilileri ve teknik personelinin, asıl işveren konumundaki Torunlar GYO-Torun yapı-Torunlar Gıda Proje ortaklığının idari ve teknik sorumlularının kazada kusurlu oldukları kanaati oluşmuştur" denildi. 7 BİLİRKİŞİ İMZALADI İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca görevlendirilen 7 kişilik uzman heyetin imzası bulunan raporda, "Kimliği tarafımızca bilinmeyen asansör kullanıcısının, yapı denetimi firması yetkililerinin, İş Sağlığı Güvenliği firması yetkililerinin kazada kusur durumları nihai raporda değerlendirilecektir" ifadesine yer verildi. Ön raporun altında, İTÜ Makina Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cevat Erdem İmrak, İTÜ İnşaat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Savcı, İTÜ Makina Fakültesi öğretim üyesi Dr. Ergun Bozdağ, İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Derya Ahmet Kocabaş, Makina Mühendisi Fatih Aydınlı, Elektrik Mühendisi Mustafa Kavukçu ve İnşaat Mühendisi Beste Ardıç Arslan'ın imzası yer alıyor. İLK GÜN DÜŞEN ASANSÖRDE İNCELEME YAPILAMADI Bilirkişi heyetinin, olayın ertesi günü olan 7 Eylül Pazar saat olay mahaline gittiği belirtilen ön raporda, "Kabin ve içerisindeki malzemenin durumu gözlemlenmiş, görevli inşaat personelinin uyarısı ile yukarıda düşme tehlikesi olan cisimler olduğu uyarısı dikkate alınarak, o anda kabin incelemesi gerçekleştirilmemiştir. 33. kat hizasında kuyu üst koruma kalıbının kaza sonrasında çarpmadan dolayı 4 bağlantı noktasında sadece ikisi tarafından tutulacak şekilde kurtulduğu ve tehlike arz edecek şekilde asılı durduğu görülmüş, bu nedenle kuyuda o an inceleme yapılmayarak keşfe son verilmiştir. Kazaya sebep olan asansörün karşısındaki diğer kuyu incelemeye tabi tutulmuştur" denildi. Ön raporda, 8 Eylül Pazartesi günü saat tehlike arz eden kısımlar güvenli şekilde yerinden çıkarıldıktan sonra keşfe devam edildiği belirtilerek, "Enkazın bulunduğu katta ve kuyuda heyet nezaretinde söküm işlemi icra edilmiş, kazaya konu asansörden çıkan parçalar Olay Yeri İnceleme polis ekibi tarafından fotoğraflanarak kaza mahalindeki depoda emniyete alınmıştır. Heyetimiz, asansörün kuyusunda yer alan asansörün taşıyıcı, hareket ettirici, operatör kumanda paneli ve diğer önemli mekanik parçaları üzerinde inceleme yapmış ve keşif sonlandırılmıştır" ifadesine yer verildi. "ACİL DURUM BUTONU'NUN BASILI KONUMDA OLDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR" Ön bilirkişi raporunda şu açıklamalara yer verildi "Muhtelif adetteki alçıpan levha sayısı çarpma sonucu oluşan hasar ve kurtarma işlemleri nedeniyle tahrip olduğundan kesin sayı belirlenememiştir. Kabin operatörü kumanda panelindeki 'Acil durum butonu'nun basılı konumda olduğu görülmüştür. Kazanın meydana geldiği asansör boşluğunda tespit edilebilen ilk çarpma noktasının döşeme kalınlığı tarafında 31. ve 32. katlar arasında yer aldığı şaftın diğer üç yüzeyinde herhangi bir çarpma veya sürtme izine rastlanılmadığı görülmüştür. 25. katta bulunan ytong duvar elemanlarının çarpma etkisi ile yıkılmış olduğu ve üzerlerinde darbe izlerinin bulunduğu gözlenmiştir. Kabin çelik yapısında bulunan silindirik kesitli kılavuz raylar üzerinde çalışan makaralı patenlerin bağlantı yerlerinin kaza sırasındaki darbe etkisi ile simetrik olarak dışarıya doğru açıldığı görülmüştür." "MEKANİK DURDURUCU SİSTEMİN MAST ÜZERİNDE BULUNMADIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR" Raporun TS-EN-12159 standartlarına uygun olup olmadığına ilişkin yapılan teknik değerlendirmeler bölümünde ise, "Uygun nihai sınır kesiciyi Switch tetiklemesi gereken plakanın bulunduğu, ancak bu plakanın tetiklemesi gereken sınır anahtarının kaza mahalinde görülmediği, nihai sınır kesici sistemin kaza anında işlevini yerine getirmediğinin sabit olduğu, bu sistemin devreye girmemesinin nedeninin mevcut bilgi ve gözlemlerle tereddüte mahal bırakamayacak şekilde tespit edilemediği, ancak olasılıkların sisteme ilişkin anahtarın var olmaması, var ise çalışır halde olmaması, çalışır halde ise bilinçli olarak devre dışı bırakılmış olması olduğu, bahsi geçen mekanik durdurucu sistemin mast üzerinde bulunmadığı tespit edilmiştir" denildi. Ön raporda, yapılacak geniş çaplı incelemenin ardından nihai bilirkişi raporunun hazırlanacağı ifade edildi. "KAZADA KUSURLU..." Ön raporun sonuç bölümünde, "Cephe asansörünün şantiyeye montajını ve bakımını yapan Geda Major firmasının yetkilileri ve teknik personelinin, asıl işveren konumundaki Torunlar GYO-Torun Yapı-Torunlar Gıda Proje ortaklığının idari ve teknik sorumlularının kazada kusurlu oldukları kanaati oluşmuştur. Kimliği tarafımızca bilinmeyen asansör kullanıcısının, yapı denetimi firması yetkililerinin, İş Sağlığı Güvenliği firmasının yetkililerinin kazada kusur durumları nihai raporda değerlendirilecektir" ifadelerine yer verildi. 4 KİŞİ TUTUKLANMIŞTI 6 Eylül'de meydana gelen ve 10 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayetine ilişkin soruşturma kapsamında, Şantiye Şefi Önder Türksoy, Proje Müdürü Murat Aytimur, asansör teknikerleri Adem Akyıldız ve Turgay Dalkılıç, "birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek" suçlamasıyla tutuklanmıştı. CHP'Lİ VEKİLDEN AÇIKLAMA Bu arada, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek, 10 işçinin hayatını kaybettiği asansör faciasına ilişkin soruşturmayla ilgili bilgi aldı. Tanal, savcılığa geçen hafta bildirdikleri tanıkların iş cinayetinin yaşandığı yerle ilgili ayrıntılı bilgileri olduğunu, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için bu tanıkların dinlenmesini talep ettiklerini hatırlattı. "Zengin bir ailenin çocukları ölmüş olsaydı, bugün bunların tanıkların ifadesinin alınacağını söylemiştim" diyen Tanal, "Maalesef asıl savcı tarafından olayın vahametine binaen ifadenin alınması gerekirken, bakın neler oldu? Olan nedir? Savcı kendisi ifadeyi almaz, sıradan bir işmiş gibi Şişli Emniyet Müdürlüğü'ne gönderir, tanıkların ifadesini polislere aldırtırlar. Bugün alınan ifade bu. Savcı, 'Ben ifadeyi almam' diyor. Bu tanıklar gerçekten Torunlar'ın tanıkları olmuş olsaydı, bu adliyeye geldikleri zaman kırmızı halı döşeyerek bu tanıkları dinleyeceklerdi. 'Fakir fukaranın kanı yerde kalmasın' diye bildirdiğimiz tanıklar için, başsavcının kararı uyarınca 'Savcı dinleyecek' deniliyor. Savcı da "Ben dinlemiyorum". Herhalde maddi gerçeklerle yüzleşmek istemiyorlar. Bu açıdan polise gönderdiler. Bu soruşturma eksik yapılıyor. Etkin bir soruşturma yapılmıyor. Baştan savma bir soruşturma yapılıyor. Ama bunun takipçisi olacağız. Burada adaletin işlemesi, hakkın hukukun işlemesi için gereken yasal müraacatlar neyse bunun hepsini yapacağız" diye konuştu. Tanal, basın açıklamasının ardından ön raporun sonuç kısmını okudu.
inşaat iş kazası bilirkişi raporu