🌔 Zenbi Mağfiret Duası Ne Için Okunur

ZN4EFi. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’den rivayet edilen Tövbe ve İstiğfar Duası, Arapça-Türkçe okunuşu ve anlamı… Tevbe istiğfar kaç kere okunmalı? Tevbe ve istiğfar nasıl yapılır? En etkili tövbe duası nasıl yapılır?Tövbe ve istiğfar duasıTövbe “günahlardan pişmanlık göstermek, geri dönmek, rücû etmek, dönüş yapmak” anlamına gelir. İslam Dininde tevbe kapısı herkese – kâfire, müşriğe, fasığa, asiye, mücrime, günahkâra, mü’mine de tevbe ve istiğfarı hiç düşürmeden, özellikle mübârek gecelerde ve seher vakitlerinde olmak üzere, duaların ve tövbelerin en çok kabul edildiği vakitlerde, kılınan namazların sonunda, selâm vermeden önce ve selâmdan sonraki tesbîhatın ardından kulun tövbe ve istiğfarda bulunması durumunda, Cenâb-ı Allah’ın bağışlaması Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem tevbe ve istiğfar hakkında şöyle buyurmuştur;“Allah’a yemin olsun ki ben, günde yetmiş defadan fazla Allah’tan bağışlanma diler ve O’na tevbe ederim.” Buhâri, Fethu’l-Bâri 11/101Diğer bir Hadis-i Şerif’lerinde ise;“Ey insanlar! Allah’a tevbe edin. Çünkü ben, günde yüz kere Allah’a tevbe ederim.” Müslim, 4/2076Tövbe istiğfar Duası Arapça Okunuşu“Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe’l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ. Ve es-elühü’t-tevbete ve’l-mağfirete ve’l-hidâyete lenâ, innehû, hüve’t-tevvâbü’r-rahîm.”İstiğfar Duası Anlamı“Ya rabbi! Bu ana gelinceye kadar benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan, ayağımdan ve bilerek veya bilmeyerek meydana gelen bütün günah ve hatalarıma karşı tövbe ettim, pişman oldum. Küfür, şirk, isyan, günah ve kusur her ne türlü hâl vaki oldu ise, cümlesine tövbe ettim, pişmanlık Duasından Sonra AMENTÜ Duası Okunur“Amentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve Rusulihi ve’l-yevmi’l-âhiri ve bi’l-kaderi, hayrihî ve şerrihî minellâhi teâlâ ve’l-bâsü bade’l-mevt. Hakkun, eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh.”Seyyidül İstiğfar Duası Okunuşu“Allahümme ente Rabbî lâ ilâhe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene âlâ ahdike ve va’dike mesteta’tü eûzü bike min şerri mâ sana’tü ebûu leke bi-ni’metike aleyye ve ebûu bi-zenbî fağfir lî feinnehû lâ yağfirü’z-zünûbe illâ ente.”Seyyidül İstiğfar Duası Anlamı“Ey Allâh’ım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın ve ben Sen’in kulunum. Ve ben îmân ve ubûdiyetimde, kulluğumda gücüm yettiği kadar Sen’in ahd ü misâkın üzereyim. Yâ Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Sen’in bana ihsân ettiğin nimetleri ikrar ve îtirâf ederim. Kendi kusur ve günahlarımı da ikrar ve îtirâf ederim. Yâ Rabbi! Sen beni af ve mağfiret eyle. Zira Sen’den başkası günahları af ve mağfiret edemez.” Buhârî, Deavât, 2, 16İlgili Diğer KonularTevbe Namazı Nedir ve Nasıl Kılınır?Estağfirullah ne demek? Nasıl İstiğfar Edilir?La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minez-zalimînNasuh tevbesi nedir?Hz. Âdem Aleyhisselâm’ın Facebook’ta! Amentü duası her yerde okunabilen bir duadır. Amentü duasının özellikle abdest alındığında okunması tavsiye edilmektedir. Amentü duasının belirli bir şartı bulunmamasının yanında özellikle topluluklar da ve cemaat oluşturulan her yerde okunması adet haline 25, 2022İçindekiler1 Amentü billahi ne için okunur?2 Amentü duası türkçe nasıl okunur?3 Amentü duası kaç defa okunmalı?4 Amentünün anlamı nedir?5 Amentü billahi duası ne zaman okunur?6 Amentü duası ne zaman okuruz?7 Amentü billahi ve Rusulihi ne demek?Amentü billahi ne için okunur?Amentü bir sure değil, imanın esaslarına inanmayı ifade eden bir duadır. Abdest alırken Amentü duası okunabilir. ve'l-ba'sü ba'de'l mevt. Muhammeden abdühû ve duası türkçe nasıl okunur?Amentü Duası Türkçe Okunuşu Amentü billahi ve melâiketihi ve kütübihî ve rusülihî ve'l yevmi'l-âhıri ve bi'l-kaderi, hayrihî ve şerrihi mina'llâhi Teâlâ ve'l-ba'sü ba'de'l mevt. Haggun Eşhedü en lâ ilâhe illAllâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve duası kaç defa okunmalı?Amentü duasının gün içerisinde istenilen saatlerde 3 defa okunması da kişilerin bolluk ve berekete kavuşmasına yardımcı olur. Sabah uyanır uyanmaz okunan Amentü Duasının pek çok fazilete vesile olduğu da anlamı nedir?Amentü duasının anlamı şöyledir; ben inandım Allahu Teala'nın meleklerine, kitaplarına peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine iman ettim. Öldükten sonra dirilmek haktır, gerçektir. Ben şahadet ederim ki Allah'tan başka ilah billahi duası ne zaman okunur?Amentü Arapça İnandım manasına gelir. Amentü dua olarak abdest ve abdestten sonra okunması tavsiye edilir. Namazda okunmaz namazda Kur'an-ı Kerim duası ne zaman okuruz?Amentü duası her yerde okunabilen bir duadır. Amentü duasının özellikle abdest alındığında okunması tavsiye edilmektedir. Amentü duasının belirli bir şartı bulunmamasının yanında özellikle topluluklar da ve cemaat oluşturulan her yerde okunması adet haline billahi ve Rusulihi ne demek?Âmentü billahi ve rusulihi, Allahu ahadün, Allahussamedü, lem yelid velem yûled, velem yekûn lehu küfüven ahad. Türkçe Anlamı “Allah'a ve O'nun bütün peygamberlerine inandım. Allah birdir. Kim bir sıkıntı içerisinde ya da bir keder içerindeyse o kişi bu duayı ettiği takdirde içinde bulunduğu keder ve sıkıntılardan Allah'ın izni ile kurtulur. Yunus karanlık içerisinde, suçluluk ve pişmanlık duyguları, korkular, ümit içerisinde bu duayı etmiş ve Allah duasına icabet Apr 2020İçindekiler1 Hz Yunus’un duası dilek kaç kez okunmalı?2 Yunus Aleyhisselam’ın duasının fazileti nedir?3 La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin ne zaman okunur?4 Yunus Aleyhisselam’ın duası kaç kere okunur?5 La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin kaç kere okunur?6 La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin anlamı kac kere okunur?7 Yunus AS balığın karnına nasıl girdi?8 La ilaha illa Anta Subhanaka inni kuntu Minaz Zalimeen ne demek?Hz Yunus’un duası dilek kaç kez okunmalı?Yunus'un Duası Kaç Kez Okunmalı? Fazileti bol olan bu duayı okumayı alışkanlık haline getirmek ve günde en az 41 kez okumak tüm dertlere şifa Aleyhisselam’ın duasının fazileti nedir?Yunus peygamberin duasını okuyan kimselerin, beladan, sıkıntıdan, kederden, yalnızlıktan, kötü şeylerden, şeytanın vesvese vermesinden kurtulacaktır. Şeytanın uzaklaşmış olduğu kişi artık kendisine ve çevresine zarar vermeyecek, safi, temiz bir kul haline gelecektir. ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin ne zaman okunur?İnsanlar genellikle bir şeyi çok istediklerin ve dilediklerinde Allah'a bu dileklerinin gerçekleşmesi için dua ederler. Muratların gerçek olması için edilen dualardan birisi de La İlahe İlla Ente Subhaneke İnni Küntü Minezzalimin Duası Aleyhisselam’ın duası kaç kere okunur?Hz Yunus'un Duası Kaç Kez Okunmalıdır? Yunus peygamberin balığın karnındayken ettiği dua oldukça faziletlidir. Dertlerinden, sıkıntılarından ve hastalıklarından kurtulmak isteyenlerin okuması faziletlidir. Duanın faziletinden yararlanabilmek için kırk kez okumak ise ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin kaç kere okunur?41 kerede bu ayeti kerime okunur“La ilahe illa ente subhaneke inni kuntu minez zalimin” – YouTube Şifa duası, Dualar, Duanın gücüLa ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin anlamı kac kere okunur?Başka bir rivayete göre ise Hazreti Muhammed hasta olan bir kişinin Yunus duası ile dua edip kırk kez bu dua ile Allah'a halini arz ettiğinde kendisine şehit sevabı verilir ve hastalıktan kurtulup, günahları affolunur AS balığın karnına nasıl girdi?Yunus, belirlenir ve onu denize atarlar. Hz. Yunus'u büyükçe bir balık yutar. Allah'ın emriyle balık, onu yemez ve üç gün midesinde canlı yaşamasına izin ilaha illa Anta Subhanaka inni kuntu Minaz Zalimeen ne demek?Duanın Okunuşu Lâ ilâhe illa ente sübhaneke innî küntü mine'z zalimin. Duanın Türkçe meali Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Gerçekten ben haksızlık edenlerden oldum. Kim bir sıkıntı içerisinde ya da bir keder içerindeyse o kişi bu duayı ettiği takdirde içinde bulunduğu keder ve sıkıntılardan Allah'ın izni ile kurtulur. Yunus karanlık içerisinde, suçluluk ve pişmanlık duyguları, korkular, ümit içerisinde bu duayı etmiş ve Allah duasına icabet Hz Yunus’un duası dilek kaç kez okunmalı?2 La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin duasının anlamı nedir?3 Yunus Aleyhisselam’ın duasının fazileti nedir?4 La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin kaç defa okunmalı?5 Dileklerin kabul olması için hangi dua edilmelidir?6 Yunus peygamber kaç yıl yaşadı?7 La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin ne zaman okunur?Hz Yunus’un duası dilek kaç kez okunmalı?Yunus'un Duası Kaç Kez Okunmalı? Fazileti bol olan bu duayı okumayı alışkanlık haline getirmek ve günde en az 41 kez okumak tüm dertlere şifa ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin duasının anlamı nedir?Yunus aleyhisselam'ın balığın karnında 'la ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin' duası Arapçadır. Manası 'Senden Allah'tan başka ilah olacak yoktur, Sen her türlü noksanlıklardan ve ortaklıktan Aleyhisselam’ın duasının fazileti nedir?Yunus peygamberin duasını okuyan kimselerin, beladan, sıkıntıdan, kederden, yalnızlıktan, kötü şeylerden, şeytanın vesvese vermesinden kurtulacaktır. Şeytanın uzaklaşmış olduğu kişi artık kendisine ve çevresine zarar vermeyecek, safi, temiz bir kul haline gelecektir. ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin kaç defa okunmalı?Dertlerinden, sıkıntılarından ve hastalıklarından kurtulmak isteyenlerin okuması faziletlidir. Duanın faziletinden yararlanabilmek için kırk kez okumak ise kabul olması için hangi dua edilmelidir?'Estağfirullah min külli ma kerihallah, Estağfirullahel'azim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh. ' Bu çok etkili olan dilek duasının Arapça okunuşu peygamber kaç yıl yaşadı?33 yıl peygamberlik yapmıştır. 83 yaşında ibadet halindeyken Ninova'da yaşamını yitirmiştir. Hz. Yunus'un peygamber olarak gönderildiği Ninova, putperest bir ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin ne zaman okunur?Başımıza herhangi bir dert ve belâ gelince, her derdin devası olarak, sıkıntılı, zor zamanlarımızda, her şeyden ümit kesilmiş bir zaman da Yunus Peygamber gibi sadece Allah'tan dilemek, ihlas ve samimi bir kalp ile bu zikirle meşgul olmak her türlü derde, tasaya, musibete karşı okunan bir duadır. Tövbe duası nasıl okunur? İstiğfar duası okunuşu ve anlamıTevbe Duası Arapça OkunuşuTevbe Duası Türkçe OkunuşuİSTİĞFAR DUASITEVBE ve İSTİĞFÂR NEDİR? إِنَّ اللهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَوَرَحْمَتِي وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍوَمَنْ لَمْ يَتُبْ فَأُولئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَإِنَّمَا التَّوْبَةُ عَلَى اللهِ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السُّوءَ بِجَهَالَةٍ ثُمَّ يَتُوبُونَ مِنْ قَرِيبٍ فَأُولـئِكَ يَتُوبُ اللهُ عَلَيْهِمْ وَكَانَ اللهُ عَلِيماً حَكِيماًوَلَيْسَتِ التَّوْبَةُ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ حَتَّى إِذَا حَضَرَ أَحَدَهُمُ الْمَوْتُ قَالَ إِنِّي تُبْتُ اْلآنَ وَلاَ الَّذِينَ يَمُوتُونَ وَهُمْ كُفَّارٌ أُولـئِكَ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًارَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنْفُسَنَا وَإِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَإِلاَّ مَنْ تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ عَمَلاً صَالِحاً فَأُولئِكَ يُبَدِّلُ اللهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ وَكَانَ اللهُ غَفُوراً رَحِيماً. وَمَنْ تَابَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَإِنَّهُ يَتُوبُ إِلَى اللهِ مَتَابًاوَالَّذِينَ إِذَا فَعَلُوا فَاحِشَةً أَوْ ظَلَمُوا أَنْفُسَهُمْ ذَكَرُوا اللهَ فَاسْتَغْفَرُوا لِذُنُوبِهِمْ وَمَنْ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ اللهُ وَلَمْ يُصِرُّوا عَلَى مَا فَعَلُوا وَهُمْ يَعْلَمُونَ. أُولـئِكَ جَزَآؤُهُمْ مَغْفِرَةٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَجَنَّاتٌ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا اْلأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَنِعْمَ أَجْرُ صَغِيرَةَ مَعَ اْلاِصْرَارِ وَلاَ كَبِيرَةَ مَعَ اْلإِسْتِغْفَارِأَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّ اللهَ هُوَ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِهِ وَيَأْخُذُ الصَّدَقَاتِ وَأَنَّ اللهَ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُقُلْ مَا يَعْبَؤُا بِكُمْ رَبِّي لَوْلاَ دُعَاؤُكُمْيَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا تُوبُوا إِلَى اللهِ تَوْبَةً نَصُوحاً عَسَى رَبُّكُمْ أَنْ يُكَفِّرَ عَنْكُمْ سَيِّئَاتِكُمْإِلاَّ الَّذِينَ تَابُوا وَأَصْلَحُوا وَاعْتَصَمُوا بِاللهِ وَأَخْلَصُوا دِينَهُمْ ِللهِ فَأُولـئِكَ مَعَ الْمُؤْمِنِينَ وَسَوْفَ يُؤْتِ اللهُ الْمُؤْمِنِينَ أَجْراً عَظِيماًوَاللهُ يُرِيدُ أَنْ يَتُوبَ عَلَيْكُمْ وَيُرِيدُ الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الشَّهَوَاتِ أَنْ تَمِيلُوا مَيْلاً عَظِيماًكُلُّ بَنِي آدَمَ خَطَّاءٌ. وَخَيْرُ الْخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَاَللّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ خَلَقْتَنِي وَأَنَا عَبْدُكَ، وَأَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَوَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ، أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَيَّ وَأَبُوءُ لَكَ بِذَنْبِي فَاغْفِرْ لِي، فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَوَآتَاكُمْ مِنْ كُلِّ مَا سَأَلْتُمُوهُ وَإِنْ تَعُدُّوا نِعْمَتَ اللهِ لاَ تُحْصُوهَا إِنَّ اْلإِنْسَانَ لَظَلُومٌ كَفَّارٌإِنَّ فِي خَلْقِ السَّموَاتِ وَاْلأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ َلآيَاتٍ ِلأُولِي اْلأَلْبَابِ. اَلَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللهَ قِيَاماً وَقُعُوداً وَعَلَى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّموَاتِ وَاْلأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَذا بَاطِلاً سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِكَانُوا قَلِيلاً مِنَ اللَّيْلِ مَا يَهْجَعُونَ وَبِاْلأَسْحَارِ هُمْ يَسْتَغْفِرُونَوَالَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّداً وَقِيَاماً Tevbe Duası Arapça Okunuşu Tevbe Duası Türkçe Okunuşu “Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe’l-azim el-kerim, ellezi la ilahe illa hüve, El-hayyü’l-kayyûmü ve etûbü ileyhi. Ve nes-elühü’t-tevbete ve’l-mağfirete ve’l-hidayete lena, innehû, hüve’t-tevvabü’r-rahim. Tevbete abdin zalimin li-nefsihi, la yemlikü li-nefsihi mevten vela hayaten vela nüşûra.” Tevbe Duası Anlamı Mağfiretini talep ediyorum Allah’ım! Bağışlamanı diliyorum Rabbim! Kusur ve günahlarımdan beni tertemiz kılmanı istiyorum Yüce Mevlam! Bir aciz kul olarak ben Kerim olan, kendisinden başka hiçbir ilah olmayan, daima diri el-Hayy ve her şeyin kendisiyle ayakta durduğu ve varlığını sürdürdüğü el-Kayyûm Yüce Rabbimin mağfiretini bağışlamasını niyaz ederim. O’na yönelir ve Yüce Zat’ından bizlere tevbe, mağfiret ve hidayet lutfetmesini talep ederim. Zira tevbeleri kabul eden ve kullarına son derece merhametli olan O’dur. Kendi nefsine zulmeden ve ölmeye de, hayatta kalmaya da, yeniden dirilmeye de kendi iktidarı olmayan aciz bir kul olarak Rabbime tevbe ederim. Kul, “Estağfirullah” sözü ile hatasının farkında olarak, Cenab-ı Hak’tan hiçlik duygusu içinde bağışlanmayı isterken, yine Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’den nakledilen “Seyyidü’l-İstiğfar” sözleri ile de Rabbine, yeniden bir kulluk sözü verir. Diğer bir ifadeyle “Elest bezmi”ndeki ahdini tazelemiş olur. İSTİĞFAR DUASI Seyyidül İstiğfar Duası Arapça Seyyidül İstiğfar Duası Okunuşu “Allahümme ente Rabbi la ilahe illa ente halakteni ve ene abdüke ve ene ala ahdike ve va’dike mesteta’tü eûzü bike min şerri ma sana’tü ebûu leke bi-ni’metike aleyye ve ebûu bi-zenbi fağfir li feinnehû la yağfirü’z-zünûbe illa ente.” Seyyidül İstiğfar Duası Anlamı “Ey Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ilah yoktur. Beni Sen yarattın ve ben Sen’in kulunum. Ve ben iman ve ubûdiyetimde/kulluğumda gücüm yettiği kadar Sen’in ahd ü misakın üzereyim. Ya Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Sen’in bana ihsan ettiğin nimetleri ikrar ve itiraf ederim. Kendi kusur ve günahlarımı da ikrar ve itiraf ederim. Ya Rabbi! Sen beni af ve mağfiret eyle. Zira Sen’den başkası günahları af ve mağfiret edemez.” Buhari, Deavat, 2, 16 TEVBE ve İSTİĞFÂR NEDİR? “Dünya, bir imtihan mekanı olduğundan, insanların iyiliğe de kötülüğe de meyil ve istidadı vardır. Bu istidatların hangisi teşvik, tahrik ve takviye olunup inkişaf ettirilirse, insan şahsiyeti ona göre bir hüviyet kazanır. Bir kimsenin, hiç bir şekilde zorunlu olmadığı halde, karşısındakine bir bardak su ik­ram etmesi, bir teşekkür borcu doğurur ki, bu da insani ve vicdani bir vecibe kabul edilir. Aslında bu ölçü, bize Allah Azze ve celle’nin sayısız nimetleri karşısında nasıl bir minnettarlık ve şükür hissi içinde yaşamamız gerektiğini hatırlatır. Durum böyleyken, bir insanın, fıtratında bulunan bilgisizlik, şehvet, kibir, gurur, hırs, cimrilik, hased, is­raf ve öfke gibi mezmum sıfatlara temayül ederek, kısaca nefse tabi olarak ilahi nimetler karşısında nan­körlük etmesi, onun sahip olduğu fıtri şerefe gölge düşüren büyük bir aldanıştır. İnsanoğlu, nefsani arzularına mağlup olduğu ve imanın feyz parıltılarını kaybettiği zaman günaha meyleder. Vicdanlarda ahlaki destek azalınca, ince düşünüş ve ruhi derinlik de kaybolmaktadır. İstikamet sahibi olma yolunda ciddi bir zaaf ortaya çıkar. Günahlar, tatlı bir musiki gibi nefslere hoş gelir ve adeta vebalinin ağırlığı hissedilmeden işlenebilir. İnsanın dünyaya gafilane temayülü neticesinde işlediği günahlar, onun insanlık şeref ve haysiye­tini de zedeler. Bu durum, ruhların günah karanlığı ile kirletilmesine sebep olur. Oysaki insanoğlu, masumluğunun saf rayihası içinde doğar ve cihana tertemiz olarak gelir. Din de bu doğuştan temizliği korumak için Yüce Allah tarafından insana verilen bir lütuf ve mer­hamet tecellisidir. Bu nedenle kul, bu iki sebep sayesinde gaflet perdelerini aralaya bilse eğer, işlediği cürmün ağırlığını vicdanında hisseder. Onun iç aleminde saklı bulunan fazilet hisleri uyanır. Kalbi büyük bir nedametle için için yanar ve ılık gözyaşlarıyla Rabbine gönlünü açar. İşte bu yanış ve pişmanlık “tevbe”dir. Ardından af dilemek için Rabbe açılan ellerin saikı olan kalblerden taşan niyazlar da “istiğfar”dır. *** Allah Azze ve celle, kulun nedametinden, tevbesinden, istiğfarından hoşla­nır. Çünkü O, “Rahman” ve “Rahim” Rahman, mübalağa siğası olup “rahmeti bol olan” demektir. Rahim ise istimrar ifade ederek “rahmet eden ve rahmetini mahlûkatına ulaştıran” demektir. esmasının sahibidir ve إِنَّ اللهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَ “…Şunu iyi bilin ki, Allâh, çokça tevbe edenleri ve çok çok temizlenenleri sever.” el-Bakara, 222 buyurmuştur. Allah Azze ve celle’nin kullarına olan şefkat ve merhameti, bir annenin yavrusuna olan merhametinden hiç şüphesiz çok daha fazladır. O, kullarına gazab etmek istemez. Lakin kul, nankörlükte ve zulümde ısrar ederse, cezayı hak etmiş olur. O’nun Rahman ve Rahim esmasının muktezası olarak rahmeti, gazabından çok daha fazladır. Nitekim şu hadis-i şerifte kulların tevbe ve istiğfarı karşısında Allah Teala’nın rızası ve memnuniyeti ne güzel dile getirilmiştir “Herhangi birinizin tevbe etmesinden dolayı Allah Azze ve cell’nin duyduğu hoşnutluk, ıssız çölde giderken üzerindeki yiyecek ve içeceğiyle birlikte devesini elinden kaçıran, arayıp taramaları netice vermeyince deveyi bulma ümidini büsbütün kaybederek bir ağacın gölgesine uzanıp yatan, derken yanına devesinin geldiğini görerek yularına yapışan ve aşırı derecede sevincinden ne söylediğinin farkında olmayarak şaşkınlıkla –Allâh’ım! Sen benim kulumsun; ben de senin rabbinim.» diyen kimsenin sevincinden çok daha fazladır.” Müslim, Tevbe, 7; Tirmizî, Kıyâmet, 49 O’nun rahmeti her şeyi ihâta etmiştir. Nitekim Cenâb-ı Hak; وَرَحْمَتِي وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍ “…Rahmetim her şeyi kuşatmıştır…” el-A’râf, 156 buyurarak kullarına olan merhametinin enginliğini beyân etmiştir. Bu hakîkati ifâde etmek üzere Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de bir hadîs-i kudsîde Allâh Teâlâ’nın “Rahmetim gerçekten gazâbımı geçmiştir!” buyurduğunu bildirir. Buhârî, Tevhîd, 15 Bundan dolayı bütün peygamberler, ümmet­lerini dâimâ tevbe ve istiğfâra dâvet etmişlerdir. Peygamberler dışında hiçbir insan, beşerî husûsiyetleri itibâriyle mâsum değil­dir; az veya çok günah işlemekle karşı karşıyadır. Bundan dolayı, Kur’ân-ı Kerîm’de günahlardan arınmanın bir ifâdesi olan “Tevbe” isminde müstakil bir sûre mevcuttur. “Tevbe” kelimesi, Kur’ân-ı Kerîm’de seksen küsur yerde geçer. Yine Allâh Teâlâ’nın günahları bağışlayacağını ifâde eden yüzlerce kelimenin yanısıra özellikle “Gafûr” ism-i şerîfi doksan iki defâ, “Gaffâr” ism-i şerîfi beş yerde tekrarlanmakta, “Gâfir” ism-i şerîf de bir defa zikredilmektedir. Bütün bunlar tevbenin ehemmiyetini ve Cenâb-ı Hak tarafından kabul edileceğini göstermekle birlikte kulları tevbe ve istiğfara teşvîk etmektedir. Kulun, günâhının hattâ gafletinin suç olduğunu bilmesi bir irfân, Rabbinden af dilemesi de bir vicdân borcudur. Günâhın bir suç olduğunu bilememe ve ondan dönmenin lüzûmunu idrâk edememe gafleti, -Allâh muhâfaza buyursun- kalbin iflâsı ve cehennem yolculuğunun alâmetidir. Allâh Teâlâ böyleleri hakkında şu acıklı tehditte bulunmaktadır وَمَنْ لَمْ يَتُبْ فَأُولئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ “…Kim ki tevbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir!” el-Hucurât, 11 Hadîs-i şerîfte “Yapılan günahlardan pişmanlık, tevbedir. Günahlarına tevbe eden kimse sanki o günâhı işlememiş gibi olur.” İbn-i Mâce, Zühd, 30/4252; es-Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 161 buyrulmuştur. Kul bir hatâ işlediği zaman Allâh’ın affedeceğine mağrur olarak aldanarak gecikmemeli, hemen tevbe ipine sarılmalıdır. Zîrâ âyet-i kerîmede tevbenin kabûlü için acele etmek gerektiği şöyle bildirilmektedir إِنَّمَا التَّوْبَةُ عَلَى اللهِ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السُّوءَ بِجَهَالَةٍ ثُمَّ يَتُوبُونَ مِنْ قَرِيبٍ فَأُولـئِكَ يَتُوبُ اللهُ عَلَيْهِمْ وَكَانَ اللهُ عَلِيماً حَكِيماً “Allâh katında makbûl olan tevbe ancak o kimselerin tevbesidir ki, onlar bilmeyerek günah işlerler, sonra da çok geçmeden tevbe ederler. Allâh, Alîm hakkıyla bilendir, Hakîm her işi hikmetli ve sağlam olan’dır.” en-Nisâ, 17 Şeytana aldanarak tevbeyi geciktirenlerin ise hazin âkıbetini şöyle haber vermektedir وَلَيْسَتِ التَّوْبَةُ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ حَتَّى إِذَا حَضَرَ أَحَدَهُمُ الْمَوْتُ قَالَ إِنِّي تُبْتُ اْلآنَ وَلاَ الَّذِينَ يَمُوتُونَ وَهُمْ كُفَّارٌ أُولـئِكَ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا “Yoksa o günahları işleyip de nihâyet onlardan birine ölüm gelince Şüphesiz ben şimdi tevbe ettim.» diyenlerin tevbesi makbûl bir tevbe değildir; kâfir kimseler olarak ölenlerinki de makbûl değildir. İşte onlar yok mu, kendileri için pek elem verici bir azap hazırladık.” en-Nisâ, 18 Bâzı âlimlerimiz, âyet-i kerîmedeki bu ilâhî îkâz ve tehditten kurtulmanın yolunu göstererek “Ölüm gelmeden evvel tevbe etmekte acele ediniz!” Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, V, 65 demişlerdir. Ayrıca tevbenin kabûlü için, yalnız dilin “estağfirullâh” demesi, kâfî değildir. Bununla birlikte kalbî bir titreyiş ve aynı hatâyı tekrar etmemeye azmetmek zarûrîdir. Hazret-i Mevlânâ -kuddise sirruh- tevbede lüzûmlu olan hâlet-i rûhiyeyi şu şekilde ifâde eder “Nedâmet ateşiyle dolu bir gönülle ve nemli gözlerle tevbe et! Zîrâ çiçekler, gü­neşli ve ıslak yerlerde açar!” Tevbe ve istiğfâr, ferd ve milletleri selâmete götürür. Gelecek belâ ve musîbet­leri izâle eder. Şu hadîs-i şerîf, mü’minlerin davranışlarını tanzîmde büyük bir ehemmiyet arz eder “Bir mü’min, Allâh’ın azâbının şiddetini bilse idi, cennetten ümîdini keserdi! Kâfirler de, Allâh’ın merhametinin ne kadar geniş olduğunu bilselerdi, cen­nete girmeyi ümîd ederlerdi!” Müslim, Tevbe, 23 Bu bakımdan her bir mü’min, “havf ve recâ”; yâni “korku ile ümîd” arasında yaşamalı; “Cehenneme sâdece bir kişi girecek!” deseler, “Acabâ ben miyim?” korkusu içinde, “Cen­nete sâdece bir kişi girecek!” deseler, yine “Acabâ o ben miyim?” ümîdi içinde olmalıdır. Korkuda kademeleşme olduğu gibi muhabbette de bir kademeleşme söz konusudur. Günahkâr kimseler Allâh’ın azâbından korktukları hâlde ehlullâh, gönüllerinin mahbûbu Cenâb-ı Hakk’ı incitmekten ve sevgisinden mahrum kalmaktan korkarlar. Unutulmamalıdır ki peygamberler dahî zelle işlemiş, onun ıztırâbı ile tevbe ve istiğfâr içinde yaşamış, böylece kendilerine beşerî acziyet tattırılmıştır. Çünkü mutlak üstünlük ancak Allâh’a âittir. Acziyetten müstesnâ ve münezzeh olan yalnızca O’dur. İlk tevbe eden peygamber Hazret-i Âdem -aleyhisselâm-’dır. Havvâ vâlide­mizle beraber yaptıkları şu tevbe meşhûrdur رَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنْفُسَنَا وَإِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ “…Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımaz­san, mutlakâ ziyân edenlerden oluruz.” el-A’râf, 23 Bu duâ, kendilerinden sonra kıyâmete kadar gelecek evlâdlarına en güzel bir istiğfâr nümûnesidir. Cenâb-ı Hak, merhameti sebebiyle kullarını tevbe ve istiğfâra dâvet eden ve böylece onları bağışlayacağını müjdeleyen âyetlerinde şöyle buyurmaktadır إِلاَّ مَنْ تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ عَمَلاً صَالِحاً فَأُولئِكَ يُبَدِّلُ اللهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ وَكَانَ اللهُ غَفُوراً رَحِيماً. وَمَنْ تَابَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَإِنَّهُ يَتُوبُ إِلَى اللهِ مَتَابًا “An­cak yap­tı­ğı kö­tü­lük­ler­den vaz­ge­çip îmân ede­rek sâ­lih amel­ler iş­le­yen­ler var ya, iş­te Al­lâh on­la­rın kö­tü­lük­le­ri­ni iyi­lik­le­re gü­nah­la­rı­nı se­vap­la­ra çe­vi­rir. Al­lâh çok ba­ğış­la­yı­cı, en­gin mer­ha­met sâhibi­dir. Kim tevbe edip amel-i sâlih işlerse, şüphesiz o, tevbesi kabûl edilmiş olarak Allâh’a döner.” el-Fur­kân, 70-71 وَالَّذِينَ إِذَا فَعَلُوا فَاحِشَةً أَوْ ظَلَمُوا أَنْفُسَهُمْ ذَكَرُوا اللهَ فَاسْتَغْفَرُوا لِذُنُوبِهِمْ وَمَنْ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ اللهُ وَلَمْ يُصِرُّوا عَلَى مَا فَعَلُوا وَهُمْ يَعْلَمُونَ. أُولـئِكَ جَزَآؤُهُمْ مَغْفِرَةٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَجَنَّاتٌ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا اْلأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَنِعْمَ أَجْرُ الْعَامِلِينَ. “O muhsinler ki bir günah işledikleri yahut nefslerine zulmettikleri zaman Allâh’ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Allâh’tan başka günahları kim affedebilir? Bir de onlar, bile bile, işledikleri günah üzerinde ısrar etmezler. İşte onların mükâfâtı Rableri tarafından bağışlanma ve altından ırmaklar akan, ebedî kalacakları cennetlerdir. Amel-i sâlih işleyenlerin mükâfâtı ne güzeldir!” Âl-i İmran, 135-136 Âyet-i kerîmede, ihsân kıvâmında bir hayat sürenlerin günahta ısrar etmedikleri ve hemen tevbeye sarıldıkları vurgulanmaktadır. Zîrâ onlar لاَ صَغِيرَةَ مَعَ اْلاِصْرَارِ وَلاَ كَبِيرَةَ مَعَ اْلإِسْتِغْفَارِ “Isrâr edildikçe küçük günahlar küçük olarak kalmayıp büyük günah hâline gelir; istiğfâra devâm edildikçe de büyük günahlar affedilip silinir.” hikmetince hareket etmektedirler. Âyet-i kerîmelerde buyrulur أَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّ اللهَ هُوَ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِهِ وَيَأْخُذُ الصَّدَقَاتِ وَأَنَّ اللهَ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ “Onlar bilmezler mi ki Allâh kullarının tevbesini kabûl eder ve sadakaları bizzat alır. Çünkü Allâh tevbeleri çok çok kabûl buyuran ve Rahîm olandır.” et-Tevbe, 104 قُلْ مَا يَعْبَؤُا بِكُمْ رَبِّي لَوْلاَ دُعَاؤُكُمْ “Ey Ra­sû­lüm! De ki Si­zin duâ ve ni­yâz­la­rı­nız ol­ma­zsa, Rab­bim si­ze ne di­ye de­ğer ver­sin?..” el-Fur­kân, 77 Duâda asıl olan, ihlâs, muhabbet ve samîmiyettir. Samîmî duâlar, bir muhabbet tezâhürüdür. Yukarıdaki âyet-i kerîme, kulun, muhabbetle yapılan bir duâ ile değer kazandığını ifâde buyurmaktadır. Bu yüzden tevbeler cân ü gönülden olmalıdır. Âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا تُوبُوا إِلَى اللهِ تَوْبَةً نَصُوحاً عَسَى رَبُّكُمْ أَنْ يُكَفِّرَ عَنْكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ “Ey îmân edenler! Samîmî bir tevbe ile Allâh’a dönün! Ancak böyle yaptığı­nız takdirde umulur ki Rabbiniz, sizin kötülüklerinizi affeder!..” et-Tahrîm, 8 إِلاَّ الَّذِينَ تَابُوا وَأَصْلَحُوا وَاعْتَصَمُوا بِاللهِ وَأَخْلَصُوا دِينَهُمْ ِللهِ فَأُولـئِكَ مَعَ الْمُؤْمِنِينَ وَسَوْفَ يُؤْتِ اللهُ الْمُؤْمِنِينَ أَجْراً عَظِيماً “Ancak tevbe edip hâllerini düzeltenler, Allâh’a sımsıkı sarılıp dinlerini yalnız O’na has kılanlar başkadır. İşte onlar, gerçekte mü’min­lerle beraberdirler ve Allâh, mü’minlere yakında büyük mükâfât verecektir.” en-Nisâ, 146 وَاللهُ يُرِيدُ أَنْ يَتُوبَ عَلَيْكُمْ وَيُرِيدُ الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الشَّهَوَاتِ أَنْ تَمِيلُوا مَيْلاً عَظِيماً “Allâh, sizin tevbenizi kabûl etmek ister; nefsânî arzularına uyanlar ise, büsbütün yoldan çıkmanızı isterler.” en-Nisâ, 27 İlâhî emirlere muhâlefet mânâsına gelen günah işleme keyfiyetinden tamâmen uzak kalınmaya çalışılsa bile, Cenâb-ı Hakk’ın nîmetlerine lâyıkıyla şükredebilmek mümkün olmadığı için, hiç kimse tevbe ve istiğfârdan müstağnî kalamaz. Bu husustaki beşerî acziyet, herkes için geçerlidir. Şâyet şükre muvaffak olunsa, bu da bir nîmet olduğundan, başka bir şükrü îcâb ettirir. Böylece şükür borcu, beşer üzerinde sonsuza kadar devâm eder. Hatâ ile me’lûf kılınan insanın bütünüyle günahlardan uzak kalması çok zordur. Kul gafleten de olsa günâha düşecek, acziyetini hissedecek ve Yüce Rabbine ilticâ edecektir. İnsanın, Rabbinin azametini ve kendi hiçliğini tam olarak idrâk etmesi bu ilticâ ve yakarışların derinliğine ve keyfiyetine bağlıdır. Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur كُلُّ بَنِي آدَمَ خَطَّاءٌ. وَخَيْرُ الْخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَ “Her insan birçok hatâ yapabilir. Fakat hatâ yapanların en hayırlısı çokça tevbe edenlerdir.” İbn-i Mâce, Zühd, 30/4251 Hatâ işleme keyfiyetinden peygamberler bile hâriç değildir. Onlar da zaman zaman hatâ yapmışlar ve Rablerine tevbe ve istiğfârda bulunmuşlardır. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur “Bâzen kalbimin perdelendiği olur. Ama ben Allâh’a günde yüz defa istiğfâr ediyorum.” Müslim, Zikir, 41; Ebû Dâvûd, Vitir, 26 “Vallâhi ben günde yetmiş defâdan fazla Allâh’tan beni bağışlamasını diler, tevbe ederim.” Buhârî, Deavât, 3; Tirmizî, Tefsîr, 47; İbni Mâce, Edeb, 57 Ancak Rasûlullâh Efendimiz’in bu tevbe ve istiğfârı çoğu zaman bir hatâsından dolayı değil, Allâh Teâlâ’ya daha çok yakınlık kesbetmek ve O’nun rızâsını kazanmak içindir. Efendimiz her an mânevî bir terakkî içinde bulunduğundan, bir sonraki hâl ve makâmına göre daha aşağı seviyede bulunan bir önceki hâl ve makâmına istiğfâr etmiştir. Ümmetine farklı istiğfâr şekilleri tâlim buyurmuştur. Bunların en mühimi “seyyidü’l-istiğfâr”dır. Şeddâd bin Evs -radıyallâhu anh-’dan rivâyet edildiğine göre Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu “İstiğfârın en üstünü kulun şöyle demesidir اَللّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ خَلَقْتَنِي وَأَنَا عَبْدُكَ، وَأَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَوَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ، أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَيَّ وَأَبُوءُ لَكَ بِذَنْبِي فَاغْفِرْ لِي، فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ Allâh’ım! Sen benim Rabbimsin. İbâdete lâyık Sen’den başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Sen’in kulunum. Ezelde Sana verdiğim sözümde ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden Sana sığınırım. Bana lutfettiğin nîmetleri yüce huzûrunda minnetle anar, günâhımı îtirâf ederim. Beni affet; şüphe yok ki günahları Sen’den başka affedecek yoktur.” Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, sözüne şöyle devam etti “Her kim, bu seyyidü’l-istiğfârı sevâbına ve fazîletine bütün kalbiyle inanarak gündüz okur da o gün akşam olmadan ölürse cennetlik olur. Yine her kim, sevâbına ve fazîletine gönülden inanarak gece okur da sabah olmadan ölürse cennetlik olur.” Buhârî, Deavât, 2, 16; Ebû Dâvûd, Edeb, 100-101; Tirmizî, Deavât, 15; Nesâî, İstiâze, 57 Hakîkaten Cenâb-ı Hakk’ın nîmetleri, bizim şükrümüzün erişemeyeceği kadar sayısızdır. Âyet-i kerîmede buyrulur وَآتَاكُمْ مِنْ كُلِّ مَا سَأَلْتُمُوهُ وَإِنْ تَعُدُّوا نِعْمَتَ اللهِ لاَ تُحْصُوهَا إِنَّ اْلإِنْسَانَ لَظَلُومٌ كَفَّارٌ “O size istediğiniz her şeyden verdi. Allâh’ın nîmetlerini saymaya çalışsanız, saya­mazsınız! Doğrusu insan, Allâh’ın sonsuz nîmetleri karşısında çok zâlim ve çok nankördür!” İbrâhîm, 34 Tâbiînin ileri gelen âlimlerinden Atâ bin Ebî Rebâh -rahmetullâhi aleyh- Peygamber Efendimiz’in istiğfâr ve şükrü ile alâkalı şöyle bir hâdise anlatıyor Hazret-i Âişe’ye “–Allâh Rasûlü’nde gördüğün en hayranlık verici hâli bana anlatır mısın?” dedim. Âişe vâlidemiz “–Onun hangi hâli hayranlık vermezdi ki!” dedi ve şöyle devam etti “–Bir gece yanıma geldi, yatağa girdi, bir müddet sonra “–Müsâade edersen kalkıp Rabbime ibâdet edeyim.” dedi. Ben de “–Vallâhi seninle berâber olmayı çok isterim, ancak senin sevdiğin şeyi daha çok severim.” dedim. Bunun üzerine kalktı, abdest aldı, sonra namaza durdu ve ağlamaya başladı. O kadar ağladı ki gözyaşları göğsünü ıslattı. Sonra rükûya vardı, yine ağladı, sonra secdeye vardı, secdede iken de ağladı, sonra secdeden başını kaldırdı yine ağladı. Bu durum, tâ Bilâl -radıyallâhu anh- gelip de sabah ezânını okuyuncaya kadar devam etti. Hazret-i Bilâl, Habîb-i Ekrem Efendimiz’in ağladığını görünce “–Ey Allâh’ın Rasûlü, geçmiş ve gelecek bütün günahların affedildiği hâlde seni bu kadar ağlatan nedir?” diye sordu. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- “–Yâ Bilâl! Allâh’a çok şükreden bir kul olmayayım mı? Vallâhi bu gece bana öyle bir âyet indirildi ki, onu okuyup da üzerinde tefekkür etmeyenlere yazıklar olsun!” dedi ve şu âyet-i kerîmeleri okudu إِنَّ فِي خَلْقِ السَّموَاتِ وَاْلأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ َلآيَاتٍ ِلأُولِي اْلأَلْبَابِ. اَلَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللهَ قِيَاماً وَقُعُوداً وَعَلَى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّموَاتِ وَاْلأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَذا بَاطِلاً سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ “Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, akl-ı selîm sâhipleri için Allâh’ın birliğini gösteren kesin deliller vardır. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken her an Allâh’ı zikreder, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin tefekkür ederler ve Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen’i her türlü noksan sıfatlardan tenzîh ederiz, bizi cehennem azabından koru!» diye yalvarırlar.” Âl-i İmrân, 190-191 İbn-i Hibbân, II, 386 Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu sözleriyle, Cenâb-ı Hakk’ın bahşetmiş olduğu nîmetlerin, kulluğu azaltmaya değil, aksine teşekkürü artırmaya vesîle olması gerektiğini bildirmiştir. Âyet-i kerîmelerde husûsiyle üç şeye dikkat çekilmiştir. Bunlar azamet-i ilâhiyeyi tefekkür, bu azamet karşısında insanın acziyetini idrak ve bunun tabiî bir neticesi olarak Yüce Dîvân’a ilticâ ve yakarıştır. Bu âyet-i kerîmeler nâzil olduğu gece Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, gökteki yıldızları imrendirecek gözyaşları ile sabaha kadar ağlamıştı. Allâh’ın lutfu ile mü’minlerin de gözyaşları, muhakkak ki fânî gecelerin ziyneti, kabir karanlıklarının aydınlığı, âhiretteki cennet bahçelerinin şebnemleridir. Tevbenin en kıymetli vakitleri seherlerdir. Ce­nâb-ı Hak, ilâ­hî nî­met­le­re maz­har ola­cak bah­ti­yar kul­la­rının s­eher­le­ri ihyâ eden takvâ sâhibi kimseler olduğunu şöy­le beyân bu­yu­rur كَانُوا قَلِيلاً مِنَ اللَّيْلِ مَا يَهْجَعُونَ وَبِاْلأَسْحَارِ هُمْ يَسْتَغْفِرُونَ “O mut­ta­kî­ler, ge­ce­le­ri pek az uyur­lar, se­her va­kit­le­rin­de de is­tiğ­fâ­ra de­vâm eder­ler­.” ez-Zâ­ri­yât, 17-18 وَالَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّداً وَقِيَاماً “O Rah­mân’ın kul­la­rı ki, Rab­le­ri­nin hu­zû­run­da sec­de­le­re ka­pa­na­rak ve kı­yâ­ma du­ra­rak ge­ce­le­ri­ni ih­yâ eder­ler.” el-Fur­kân, 64 Seherlerden sonra nasıl ki şafak vakti gelip karanlıklar uzaklaşır ise seher vakit­lerindeki istiğfârlar da, günah karanlıklarından kurtulup nûrlu mağfiret şafaklarına kavuşmamızın rahmet iklîmidir! Cenâb-ı Hak, cümlemize uyanık gönüller ve mağfiret iklîmlerinde saâdetler nasîb eylesin! Âmîn!..” Osman Nûri Topbaş, Erkam Yayınları, Nebiler Silsilesi 1 Af Duası, Ey iman edenler! Günah ve kusurlarına pişmanlık duyup, üzüntü ve keder içine düşen o kimse, şefkati ve merhameti sınırsız Allah'a tövbe edin. Buyurulmuştur. Allah'u Teala, tövbe edenin tövbesinden dolayı, susamış bir kimsenin suya kavuşmasından, çocuğu olmayanın çocuk sahibi olmasından ve çölde devesini kaybedip sonra bulan kimsenin sevinmesinden çok, Allah'u Teala, kulunun tövbe etmesine sevinir. Kur'an'da pek çok ayette tövbe ve istiğfarı emreden, Allah'tan af dilemek, bir kimse günah işleyince, melek üç saat bekler, eğer o kimse istiğfar ederse, o günahı yazmaz. Allah da onun günahlarını kaydeden iki meleğe unutturur. Aynı şekilde onun günahı işleyen organlarına da unutturur. Günahı işlediği yerdeki suç, delil ve izlerini de yok eder. Ta ki, Allah'ın huzuruna vardığında günah işlediğine dair, aleyhinde şahitlik edecek hiçbir şey Alimleri bu ayeti, kulun işlemiş olduğu en büyük günahları bile affedebileceğinin müjdesi olarak görmüşlerdir. Bir ayet-i kerime de derki; Ey çok günah işlemekle haddi aşan kullarım, bilerek veya bilmeyerek meydana gelen günah ve kusur her ne türlü hal vuku buldu ise, sırf günahta Allah'a isyan olduğu için, bir fitne kopmayacağını sandılar, körleştiler, sağırlaştılar, sonra Allah, tövbeleri kabul etti, yine de çoğu körleştiler, sağırlaştılar. Allah işlediklerini görür. Allah'ın tövbeleri kabul edici olduğunu Allah'a ifade eden pek çok ayet-i kerime vardır. Rabbimizin rahmetine ve bağışlayıcılığına sığınarak ondan gönülden af dilerse, günahlarına tövbe ederse muhakkak ki Yaradan onun bu dualarına karşılık Duası; "Bismillahirrahmanirrahim""Rahman ve Rahim Olan Allah adıyla; Her zaman ve her yerde ve namazlardan sonra ve yatarken, "Estağfirullah min külli ma keriallah" veya "Estağfirullah" demelidir. "Ya Rabbi, iyilik edince müjdelenen, kötülük edince istiğfar edenlerden eyle. Rasullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem efendimize, Ya rasulullah nasıl istiğfar edelim; Diye sordular; Efendimiz şöyle buyurdular; "Allahümmağfir lena verhamna ve tüb Aleyna inneke ente't-tevvabü'r-Rahiym" Allah'ım! Sen bizi mağfiret eyle, bize merhamet et, tövbelerimizi kabul buyur. Zira ancak sen tövbeleri kabul edici ve esirgeyicisin. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu; "Amel defterinde çok istiğfar bulunan kimseye ne mutlu!"Ebu Musa el-Eşariden rivayeti; Peygamber Efendimiz şöyle dua ederlerdi; "Allahümmeğfir li hatieti ve cehli ve israfi fi emri ve ma ente ealemu bihi mini. Allahümmeğfir li hezli ve ciddi ve hatai ve abdi ve kullu zalike ındi" Ya Rab, benim hatalarımı, bilmeden yaptıklarımı, işimde aşırı gitmemi ve Senin benden çok iyi bildiğin hallerimi mağfiret eyle. Allah'ım, benim latifelerimi, hataen ve kasten yaptıklarımı ve bende olan her şeyimi mağfiret eyle! Resulullah duasını; Üç defa tekrar etmekten ve üç defa da istiğfar etmek hoşlanırdı. İstiğfar eden, günde tövbesini 70 kez bozsa da, günahla ısrar etmiş sayılmaz. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi! Allah'ım! benim bütün günahlarımı Senin büyük affının içine koy. Ya Rabbi!Peygamber Efendimiz Kim şu istiğfarı yaparsa günahları bağışlanır. "Allahümmeente rabbi lailahe illa ente halakteni ve ene abdüke ve ene ala ahdike ve va'dike mesteta'tü euzü bike min şerri ma sana'tü ebuü leke bi ni'metike aleyye ve ebuü bi zenbi fağfirli feinnehu la yağfiruzzünubu illa ente" Ey Allah'ım Sen benim rabbimsin. Sen'den başka ilah yoktur. Beni sen yarattın. Ben de senin kulunum. Zat-ı Ecell-i A'lana verdiğim sözde gücümün yettiği kadar sebat etmeye çalışıyorum. Yaptığım günahların şerrinden, sana sığınırım. Sana karşı yaptığım günahları itiraf ediyorum. Ya Rabbi, beni mağfiret et. Çünkü senden başka günahlarımı affedecek yoktur. Yüce Yaratıcıya söz vermesi ve O'ndan af Bekir Peygamberimiz Bana bir dua öğret de onu namazımda okuyayım deyince; Efendimiz, şöyle dua etmesini buyurmuştur; "Allahümme inni zalemtü nefsi zulmen kesiran ve la yağfiruz-zünube illa ente, fağfir-li mağfireten minindike, ver-hamni inneke entel-ğafurur-rahim." Allah'ım! Ben kendime çok zulmettim. Günahları bağışlayacak ise yalnız sensin. Öyleyse tükenmez lütfunla beni bağışla, bana merhamet et. Çünkü affı sonsuz, merhameti nihayetsiz olan yalnız sensin. Hz. Adem'in duası; "Rabbena zalemna enfüsena ve il lem teğfir lena ve terhamna le-nekUnene mine'l-hasirin." Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayanlardan oluruz."Kusurlar bizden, bağış ve güzellikler O'ndandır. Her hastalığın bir ilacı vardır. Günahın ilacı ise istiğfardır." Son Güncelleme 043718 Af Duası ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 8 Yorum Yapılmış "Af Duası" allahım işlediğim günahı af eyle şu anda öyle pişmanım ki kimseye anlatamam ya Rabbim inşallah tövbe mi kabul edersiniz. Çünkü Allah tövbeleri kabul eden ve Adsız . YANITI GÖRÜNTÜLE Allah sen beni affet bunu görenler benim için dua etsin eşimle çok sorun yaşıyom beni anlamıyo onun için intihar ettim lütfeeenn görenler bana dua etsin Yorgun . YANITI GÖRÜNTÜLE Bende sevdigim insani ve ailesini istersen,sirf babami korumak icin,onu kotu bir insan olarak gormesinler diye,kendimi atese attim ve yalana basvurdum...yalanimdan dolayi beni affetmiyorlat ou sa hala cok seviyorlar ama cok canim aciyor... Rati . 041608CEVAP YAZ Allah Günahlarımızı Affetsin İnşAllah Asla ALLAHA isyan etmeyin Her Halimize şükür Etmemiz Gerek. Asker Burak . YAZ ALLAH IM yaptığına pişman olan herkezin dualarını kabul eylesin Amin Aygün . YAZ allahim beni yaptigim o kotu gunah icin affet cok pismanim Eylül Elif . YAZ Allahım sen bizim günahlarımızı bağışla Merve Yıldız . YAZ Allah razı olsun Mesut . YAZ Zevk Suyu Orucu Bozar Mı Zevk Suyu Orucu Bozar Mı, Zevk suyu genelde şehvet hallerinde erkeklik organından çıkan iki sıvı vardır. Bunlardan birine meni diğerine mezi denir. Meni, şehvetin doruğuna fışkırarak çıkar. Mezi ise şehvetten önce ve sonra sızıntı halinde olur. Meni ... Şans Duası Şans Duası, Şansın açılması ve işlerinizin rast gitmesi nedeni ile Rabbimize yönelip el açarak gönülden ve samimi bir şekilde dualar ederiz. Şans ve kısmetin açılması için günlük düzenli okunması gereken pek çok dualar vardır. Rabbimiz samimi ve ... Adet Olmak İçin Dua Adet Olmak İçin Dua, Adet kanı, kadının normal bir vücut fonksiyonudur. Adet kanı gebelik olmadan her ay düzenli vakitlerde hazne dışına atılan kandır. Her ay bu döngü bu şekilde sırayla devam eder. Adet sancısı, bir gün öncesinde... Miftahul Cennet Duası Miftahul Cennet duası, en güçlü ve en büyük dilek duasıdır. Peygamberimiz Hz Muhammed bir gün ashabıyla mescitte bulunurken, Cebrail yanına gelerek, "Ya Muhammed! Hak Teala sana selam gönderdi. Bu duayı sadece sana gönderdi. Senden ö... Temre Duası Temre duası, elde, yüzde ve vücutta çıkan temrelerin, siğillerin yok olması için, yer gök dua diyerek Allah'a sığınmalıyız. Dualara devam edersek, Allah'ın izniyle şifa bulunacaktır. Yapılan dualar içtenlikle ve inanarak okunursa, daha çabuk ve kesin... Ders Çalışmak İçin Dua Ders Çalışmak İçin Dua, Dua bir isteğin, bir dileğin olması için Allah yalvarmaktır. Derse başlamadan önce dua okuyan öğrencinin Allah Teala zihnini açar. Onu unutkanlıktan korur. Dersi en iyi şekilde anlamasını sağlar. Çocuklarımızın dersler... 52 Gece Duası Kabir Duası, 52 Gece Duası, Büreyde radıyallahu anh şöyle dedi; Hz. Peygamber asm ashab-ı kirama, kabristana gittikleri zaman şöyle demelerini öğretirdi; "Esselamü aleyküm ehled diyari minel-müminin. Ve Inna inşallahu biküm lahikun. Es'elullahe len... Huysuz Çocuğa Okunacak Dua Huysuz Çocuğa Okunacak Dua, En önemli olan ise her durumda Allah'a dua etmek ve sabretmektir. Unutulmamalıdır ki; Yüce Allah duada ısrarcı olan kullarını sever. Anne ve babalar bir çocuk sahibi olduklarında onunla ilgili gelecek hayali kurarlar. Onun... Bir Malın Satılması İçin Dua Bir malın satılması için dua, elinizde olan ev, araba, arsa gibi değerli bir malınızı satışa çıkardınız, fakat değerine bir alıcı çıkmıyorsa dualardan yatdım alarak, malınızın tez elden satışına yardımcı olabilirsiniz. Allah'ın izniyle tez elden... Saç Duası Saç duası, saç dökülmesi ve zayıf saçlara sahip olan kişilerin şifa bulmak için okuyacakları bir duadır. Saç duası büyük bir inançla okunmalıdır ve şifanın yalnızca Allah 'tan geleceği dökülmemesi için şu dua okunmalıdır Ve... Sivilce Duası Sivilce Duası, vücudumuzun bazı bölgelerinde bazı zamanlar sivilceler ve siğiller ve çıbanlar meydana gelebilir. Böyle durumlarda ilk olarak bir hekime başvurmak ve bunların nedenini öğrenmek gereklidir. Bu çıkıntıların nedenleri bazı iç hastalık... Mahkeme Duası Mahkeme Duası, Dua etmek, Allah'a yaklaşmanın en güzel yoludur. Sıkıntıların, dua etmek, isteklerin ve beklentilerin Rabbimize açılmasıdır. Ne kadar içten, yürekten, yüreğin derinliklerinden seslenilirse o ölçüde yankı bulur. Dua etmek, işin başında,... Zevk Suyu Orucu Bozar Mı Şans Duası Adet Olmak İçin Dua Miftahul Cennet Duası Temre Duası Ders Çalışmak İçin Dua 52 Gece Duası Huysuz Çocuğa Okunacak Dua Bir Malın Satılması İçin Dua Saç Duası Sivilce Duası Mahkeme Duası Birinin Seni Sevmesi İçin Dua Mübin Duası Kuduriye Duası 41 Yasin Duası Küsleri Barıştırma Duası Hilye İ Şerif Duası Haksızlık Karşısında Okunacak Dua Güç Duası Nasip Duası Ramazan Duası Hacet Duası Söz Dinlemeyen Çocuğa Okunacak Dua Bir İşin Olması İçin Okunacak Dua Yasin Duası Birinin Rüyasına Girmek İçin Dua Aileyi İkna Etme Duası Gelin Duası Heyecanlanmamak İçin Dua Popüler İçerik Birinin Seni Sevmesi İçin Dua Birinin seni sevmesi için dua etmek, sonunda hayırlı bir izdivaç planını da içerdiği taktirde Allah katında kabul görebilir. Allah ki, sizin için kimi... Mübin Duası Mübin Duası, Hayırlı dileklerin yerine gelmesi için önce sebepleri oluşturan bir plan yapılır. Bununla gerekilen her şeyin yapılması sonucunda dilekle... Kuduriye Duası Kuduriye duası, Allah nazarında makbul olan ve tutulan dileklerin gerçekleşmesi için Allah'ın kullarına gönderdiği dualardan biridir. Her k... 41 Yasin Duası 41 Yasin Duası, herhangi hayırlı bir niyet için okunan, 41 Yasin Suresi okunduktan sonra okunan duadır. Bilinen ve bilinmeyen, görünen görünmeyen nim... Küsleri Barıştırma Duası Küsleri Barıştırma Duası Küsleri barıştırma duası olarak bilinen bir birine küsmüş iki kişinin arasının düzelmesi ve barışması için okunur. Özellik... Hilye İ Şerif Duası Hilye İ Şerif Duası, Bismillahirrahmannirrahim Ahir zaman Peygamberi Hazreti Muhammed Mustafa vefat edeceğine yakın bir zamanda, dünyadan ah... Haksızlık Karşısında Okunacak Dua Haksızlık Karşısında Okunacak Dua Haksızlığa uğrayan bir kul, üzülmek, haksızlık edene beddua etmek ya da kendini yıpratarak sinirlenmek yerine, en gü...

zenbi mağfiret duası ne için okunur